"Etki Ajanlığı Yasası"nın ne kadar önemli olduğu geçen hafta iki olayda görüldü. Bunlardan ikisini de yabancı istihbaratların STK üzerinden fonlandığı T24 sitesinde çıktı. DEM Parti sempatizanı Gözde Yel isimli operasyonel haberler yapan bir sözde gazeteci "Cem Küçük yapınca suç değil, Tolga Şardan yapınca suç oluyorsa adaletin dengesi şaşıyordur” başlıklı bir yazı yazdı. Tolga Şardan T24 sitesinde operasyonel yazılar yazan biri. Ana hedefinde hep eski İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu vardı. En son yazısında hakkında soruşturma açılan Vali Osman Bilgin’i hemen Süleyman Soylu’ya yakın deyip lekelemeye kalktı. Osman Bilgin Vakfıkebirli, Soylu Ofluymuş. Bağlantıya bak! Ayrıca vali suçlu mu değil mi, onu da bilmiyoruz. Mesele Soylu’yu suçlamak. Ama elinde patladı...
Neyse dönelim konumuza... Tolga Şardan'ın, “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?" başlıklı 31 Ekim tarihli yazısı dezenformasyon içermektedir. Güya bazı savcı ve hâkimler rüşvet alıyormuş ve MİT bu konuda rapor vermiş. Tabii ki yalan. Bu olay sonrası Tolga Şardan tutuklandı. Normalde cezaevinde çürümesi gerekiyordu.
T24 sitesi ve DEM Parti’ye yakın yazara akıllarınca operasyon yapıyorlar. Ama yemezler. Tolga Şardan açıkça yalan yazdı ve yalanlandı. Çünkü yazdıklarının doğru olmadığını biliyor. Ama ona verilen görev bu...
Gelelim diğer konuya. T24 sitesi PKK’lı iki teröristi gazeteci diye kamuoyunda lanse etmeye çalışıyor. Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, “PKK Terör Örgütü Üyesi”dir. İki gazetecinin siciline bakalım. Gazeteci Abdurrahman Şimşek’ten aktaralım:
“PKK Terör Örgütü Mensubu Cihan BİLGİN: (Mardin-1996) (2015 yılı Diyarbakır illinden PKK/KCK Silahlı Terör Örgütü Kurma Yönetme ve Üye Olma kaydı mevcut. (Mardin 1. Sulh Ceza Hâkimliğince PKK/KCK-PYD/YPG Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmaktan aranması mevcut)
PKK Terör Örgütü Mensubu Nazım DAŞTAN: (Ağrı-1992) 2012 ve 2016 yıllarından Gaziantep ilinden PKK/KCK Silahlı Terör Örgütü Kurma Yönetme suçundan 2 adet kaydı mevcut, 2012 ve 2016 yıllarından Gaziantep ilinden PKK/KCK terör örgütü propagandası yapmak suçundan 2 adet kaydı mevcut Ağrı ilinden 2016 ve 2019 yıllarında PKK/KCK terör örgütü propagandası yapmak suçundan 2 adet kaydı mevcut. Gaziantep 2. Ağır Ceza Hâkimliğince PKK/KCK-YPG/YDG-H Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma Suçundan 1 adet aranma kaydı mevcut. İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği, Gaziantep 2. Sulh Ceza Hâkimliği ve Diyadin Sulh Ceza Hâkimliğince PKK/KCK Terör Örgütünün Propagandasını Yapmak Suçundan 4 adet aranma kaydı mevcut.”
Görüldüğü üzere T24 iki teröristi gazeteci diye aklıyor. "Etki Ajanlığı" yapıyor. İstanbul’da müthiş işler yapan Başsavcı Akın Gürlek’in gereğini yapacağından zerre şüphem yok. Burası demokrasi. Kimse PKK’yı aklayamaz. Türkiye’nin millî güvenliğini sarsan T24 sitesine ayrıca dikkat edilmeli!
2 Ekim tarihinde “Kaçak elektrik meselesi” başlıklı bir köşe yazısı yazmıştım. Orada şöyle demiştim:
“Türkiye’nin enerji ithalatı 100 milyar dolar civarında. Güneydoğuda tuhaf durumlar var. Belgeselde öne çıkan bilgiler çok önemli. Bölgede kaçak kullananlar emniyet güçlerine direniyor. Kaçak kullananlardan biri kendini, 'Bu köyde 100 tane kaçak trafo var' diyerek savunuyor. Trafoların çoğu traktör kasasında seyyar şekilde kuruluyor. Burada amaç denetimden kaçırmakmış...
Güneydoğudaki elektrik tüketimi, İstanbul’dan sonra en yüksek bölge. Ama abone sayısı İstanbul’un yarısı bile değil. Her bir kullanıcının tüketimi İstanbul’daki kullanıcından 2 buçuk kat fazla."
Tabii kaçak elektrik kullanıp bunu savunanlar da oluyor. Bu arada geçtiğimiz yaz Diyarbakır merkezli çıkan yangınlarda DEM Partililer sebep olarak elektrik hatlarından çıktığını savunmuşlardı. “Yangının havai hatlardan çıktığı iddiası” üzerine hazırlanan rapora göre mezkûr hatlarda elektrik dahi yokmuş. Elektrikten kaynaklı yangın çıktığını iddia eden ve dağıtım şirketinden tazminat alma yolunu deneyen şahısların işaret ettikleri hatlarda elektrik yok. Mevcut hatların geçtiği noktalarda herhangi bir yangın yaşanmadı. Başta HDP’liler olmak üzere bölgedeki bazı siyasetçilerin öne sürdüğü gibi gökyüzünde bir parlama gördükleri olayın meteorolojik bir gelişme olduğu ihbar kayıtlarındaki patlama iddiasına dair herhangi bir trafoda ya da hatta bulguya rastlanmadığı, sistemin standart düzeyde çalıştığı ifade ediliyor.
DEM propagandası böylece boşa düşmüş oldu.
Cem Küçük'ün önceki yazıları...
Yapanın yanına kâr kalmasın da ya devlet göz yumarsa adalet nasıl tecelli edecek. Gıda terörü ile ilgili yazı bekliyoruz.