Eğer bir şart ya da dayatma yoksa tamam

MHP lideri Devlet Bahçeli "Teröristbaşı silah bırak çağrısı yapsın" dedi. Bunun için de herhangi bir şart yoktur dedi. Yani Öcalan’ın dayatması ya da istekleri gibi şeyler asla yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK ya silah bırakır ya da toprağa gömülüler” dedi. Yani DEM ya da PKK ile herhangi bir ön şart olmadığını ima etti. Öcalan çağrı yapacak ve PKK silah bırakacak. Yoksa sonuçlarına katlanır... 

 

Devletin başı olarak Sayın Erdoğan’ın sözü önemli. Bu sürecin sonunda genel af ya da Öcalan’a ev hapsi olabilir mi gibi sorular da önemliydi. Dün AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, Anadolu Yayıncılar Federasyonu'nun "Anadolu Sohbetleri" etkinliğinde, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. DEM Parti heyetinin AK Parti TBMM Grup Başkanlığı ziyareti hatırlatılarak, "Dünkü görüşme ve süreçle ilgili umutlu musunuz? PKK silah bırakır mı? Terörsüz Türkiye ile ilgili kanaatinizi almak istiyoruz?" sorusu üzerine Güler, ziyaretin içeriğine ilişkin bir şey söyleme imkânının olmadığını söyledi.

 

DEM heyeti ile karşılıklı güven ilişkisi içinde, mahremiyeti olan bir görüş alışverişinde bulunduklarını ifade eden Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Türkiye'nin en önemli meselesi hâline gelmiş konunun çözülmesi ve sonuçlandırılması noktasında iyi bir ortam var. Hava çok iyi, olumlu bir zeminde yürüyor. Herkesin iyi niyetle sürece katkı sağlama çabasını görüyoruz. Dün dinlediğimiz arkadaşlarda bu samimi olumlu havaya katkı sağlama adına niyetlerinin devam ettiğini görüyoruz. Ben olumlu bir atmosfer görüyorum. İnşallah sonucu da olumlu olur, hayırla neticelenir."

 

AK Parti Grup Başkanı Güler, “Sürece ilişkin genel af çıkacağı, teröristbaşı Öcalan’a ev hapsi ve terör suçlularına af yorumları yapılıyor. Bunlar mümkün mü?" sorusuna, "Olaylara, şartlı, birbiriyle bağlantılı, şu olur, o olmazsa hiçbir şey olmaz gibi bir yaklaşımı doğru bulmam. Genel af gibi konu gündemimizde yok” ifadelerini kullandı.

 

Böylece Abdullah Güler genel affın da önünü kapatmış oldu. Geriye sadece Öcalan’a af ya da ev hapsi meselesi kalıyor. Bu konuda da hükûmet bir açıklama yaparsa sürecin gidişatı açısından sıkıntı olmaz. Bütün bunlara rağmen toplum olup bitene ne diyor, ona da bakmak lazım. 

 

Yani şartsız, hiçbir dayatma olmadan teröristbaşı Öcalan çağrıda bulunsun. PKK da silah bıraksın. Bu kabul görür. Bunun dışındaki hiçbir alternatif kabul görmez. 

 

İyi niyetli olarak yapılan eleştirileri dikkate almak lazım. Toplumun merak ettiği konuların açıklığa kavuşması önemli. Abdullah Güler’in açıklamaları bu minvalde çok kıymetli.

 

 

 

 

2027’de yapılacak seçimi çok merak ediyorum

 

 

Hükûmet emeklilere refah payı vermedi. Beklenti vardı ama olmadı. Emeklilerin hükûmete küskünlükleri devam ediyor. Asgari ücret de düşük kaldı. Hükûmet düşük gelirlileri de hâliyle memnun edemedi. Hayat pahalılığı devam ediyor. Enflasyonda hâlâ hissedilen bir şey yok... 

 

Öte yandan Suriye konusunda hükûmet başarılı. Orada ana aktör. Dış politikada büyük yol alındı. Herkes hükûmeti bu konuda alkışlıyor. Savunma sanayi muazzam. Terörle mücadele iyi gidiyor. Şimdi araya İmralı işi girdi... 

 

Muhalefet bildiğiniz gibi. Dişe dokunur tek önerisi yok. Bir şey dediği de yok. 2027 Kasım'da bence seçime gideceğiz. O seçimin sonucunu şimdiden merak ediyorum. Tüm bu ekonomik sıkıntılara rağmen hükûmet tekrar seçim alacak mı, yoksa muhalefet ilk kez kazanacak mı? Şayet muhalefet kazanamazsa yazarıyla, akademisyeniyle, siyasetçisiyle, gazetecisiyle başka kıtaya göç etmeleri gerekecek.

 

 

 

Cem Küçük'ün önceki yazıları...