Kaset olayı

A -
A +

Türkiye’de çok eski yıllarda da kaset olayları oldu. Ancak bu kaset işiyle siyaseti, iş dünyasını, medyayı dizayn etme işi FETÖ ile kurumsallaştı. Aşağılık terör örgütü 17/25 Aralık sürecinde hemen her akşam kimi gerçek kimi montaj tape'ler yayınladı.

 

O süreçte sağolsun(!) muhalefet böyle işlere sahip çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu hâlâ o sürece sahip çıkıyor. Başka zamanlarda da böyle olaylar oldu. Herkes kendi işine geldiği gibi davranıyor. Maalesef bu kaset işi bazen kurban alıyor! 

 

Son operasyon Mustafa Sarıgül’e çekildi. Sarıgül olayın montaj olduğunu söyledi. Tehdit ve şantaja da uğradığını anlattı. Tabii kim bu kumpası kurdu? Perde arkasında ne var, hepsi aydınlanacak. Mustafa Sarıgül belli ki birilerinin canını sıkmış. 

 

Emniyetimiz ve siber kurumlarımız detaylı araştırmaları yapacaktır. Bu pis işin arkasında olanlar en ağır bedeli ödeyeceklerdir. 

 

Mustafa Sarıgül’ün başına gelenleri alkışlayanlar! Yarın aynı şey sizin başınıza da gelebilir. Kimse sınanmadığı günahın masumu değildir. Burada en doğru tutum Sarıgül’ün yanında saf tutmak ve ona destek olmaktır. Siyaset kasetlerle dizayn edilmemelidir. 

 

Bu vesileyle tekrar Mustafa Sarıgül’e geçmiş olsun diyorum. Bu da geçer... 

 

 

 

 

 

Süreçte yoksunuz ama sonuçlar üzerine konuşuyorsunuz!

 

 

 

Komedyen mi demek lazım yoksa trajedi yazarı mı bilmiyorum ama Feyyaz Yiğit’in “Gibi” dizisini beğeniyorum. Ofansif mizah ve durum tespiti konusunda çok iyi. 

 

O dizinin bir bölümünde Yılmaz, İlkkan’a şöyle diyor: 

 

“Olaylar yaşanırken hiç gıkın çıkmıyor. Süreçte hiç yoksun, sonuçlar üzerine konuşuyorsun. Sonuçlar üzerine herkes konuşur kardeşim, süreçler üzerine konuş.”

 

Türkiye’nin en netameli konularında muhalefetten de iktidardan da bazıları hiç ağzını açmıyor. Ama ne zaman ki olaylar bitiyor, sonuçlar üzerine konuşuyorlar. Kardeşim olaylar olurken neredeydiniz? 

 

Ben 17/25 Aralık sürecinde birkaç kişi dışında kimseyi ortada görmedim. 15 Temmuz gecesi, darbe girişiminin ilk saatlerinde ekranlarda kimse yoktu. Bütün kayıtlar ortada.

 

Maalesef canını dişine takmış gazeteciler, siyasiler, polisler, savcılar vb. bedel ödedi. Hiçbir beklentiye girmediler. Ama süreçlerde ortada olmayanlar sonradan hem paye kaptı hem de kahramanmış gibi geziyorlar. 

 

Birisi bana çıksın, bu dediklerin yalan desin? Diyemezler. Muhalefet açısından işler daha vahim. 2007’de e-Muhtıra'cılardan yana tavır aldılar. AK Parti’ye açılan kapatma davasını savundular.

 

17/25 Aralık’ta FETÖ’den yana tavır alıp onların medyasına destek oldular. PKK hendeklerine ağızlarını açmadılar. 7 Haziran 2015-1 Kasım 2015 döneminde bomba patlatan PKK’ya tek kelime etmediler. Kaldı ki o bombaları hükûmet patlattı, demeye getirdiler...

 

Sonuç o dönemdeki seçimlerde ağır yenildiler... 

 

Demem o ki, karakter en zor zamanda belli olur. FETÖ belasının bitmesine bizler destek olduk ama kahraman başkaları oldu!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.