samdan
camii
hayirli-ramazanlar

Millete kılıç çekeceksiniz ve yanınıza kâr kalacak, öyle mi?

A -
A +

Türkiye’de yakın tarihi çok az kişi okuyor. 1962-63’te Talat Aydemir ve Fethi Gürcan iki kez Harp Okulu öğrencileriyle darbe yapmaya kalktılar. Başarısız oldular. Aydemir ve Gürcan idam edildiler. Harp Okulu öğrencilerinin bir kısmı okuldan atıldı. Demek ki yanlış işlere bulaşırlarsa öğrenciler okuldan atılır... 

 

30 Ağustos Kara Harp Okulu'ndaki mezuniyet töreninde "korsan yemin" edip kılıç çeken teğmenlerle ilgili soruşturma sona erdi. Kara Harp Okulu'nda Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen mezuniyet töreninde, organize olan bir grup teğmen tarafından 28 Şubat sürecine ait korsan metin okunmuştu. CHP’nin sloganı olan “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” bağıra bağıra söylenmişti. 

 

Söz konusu teğmenlerin suç vasfının "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen basını da davet ederek "alternatif yemin" organize ederek disiplinsizlik yapmak olduğunun altı çizildi. Yürürlükten kaldırılmış metni amirlerinin hilafına, ısrarlı surette ve korsan törenle okuyan teğmenlerle ilgili "ordudan ihraç" kararı bekleniyor.

 

Gelen haberler Teğmen Ebru Eroğlu ve birkaç teğmenin ihraç edileceği yönünde...

 

Ordu demek, asker demek disiplin demektir. Disiplinsiz hareketler asla kabul görmez. Teğmen Ebru Eroğlu’nun yaptığı şey hem "paralel yemin" etmek hem de disiplinsizlik. Zaten kendisi doğrudan ihraç edilecek. Ama yetmez. Orada o yemini edip millete kılıç çeken kim varsa bedelini ödemeli. Paralel yemin eden her teğmen ihraç etmeli. Okulda bunlara yol veren subay ve komutanlar varsa onlar da emekliye sevk edilmeli... 

 

28 Şubat darbesinden kalma, dindar ve muhafazakâr insanlara ayar verme heveslisi bu paralel yemini edip hiçbir şey olmamış gibi hareket edemezsiniz! Millete kılıç çekip yanınıza kâr kalacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Darbeden bu millet çok çekti. Ağır bedeller ödedi. Milletin darbe heveslilerine sabrı kalmadı. Her subay, Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan ve milletin emrindedir... Siyasete meraklı subay varsa emekliliğini ister ya da istifa eder; savunduğu partide görüşlerini savunur. Bu kadar basit... 

 

Eğer gereken yapılmazsa 10-20 yıl sonra TSK içinde yeni "cunta" faaliyetleri duyarız. Sonra da CHP çıkar, “Niye zamanında önlem almadınız?” der. 

 

Sayın Cumhurbaşkanım! Bir iki teğmen ihracı geçici çözüm olur... Orada size ve bu millete kılıç çekildi. Bunun affı olmaz. Siz her dönem vesayetçileri yerle bir ettiniz. Millet sizin yanınızda durdu. Cumhuriyet tarihi boyunca millete silah ve kılıç çekenlerden bıktık. Sizin gereğini yapacağınıza inancımız tam... 

 

 

 

 

Ben de Yusuf Tekin gibi düşünüyorum

 

 

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin muhalefetin laiklik tanımını eleştirmiş. Ne demiş?

 

“1940'lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kur'ân-ı kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şey bu. O zaman sizin laiklikten anladığınız şeyle benim anladığım şey aynı değil.

 

Ben laiklikten bütün vatandaşların hangi dine inanırlarsa inansınlar dinî inanç ve ibadet hürriyetinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum. Sen neyi anlıyorsun? Sen Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını, yasaklanmasını anlıyorsun. O zaman ikimizin laiklik anlayışı arasında kuşkusuz fark var. Ben evrensel laiklikten yanayım, sen Türkiye'ye özgü kendi bulduğun laiklik kavramını bana dayatıyorsun. Bu olmaz. Senin laiklikten anladığın şey şu; üniversiteye başörtüsüyle gitmek isteyen çocuğu ikna odalarına alıp ikna etmeye çalışmak, bunu laiklik gerekçesiyle yaptınız. Bunu yaparken de kendinizi laiklikle savundunuz. Peki senin savunduğun laiklikle, benim anladığım laiklik bir mi? Bir değil...”

 

Ben de aynen böyle düşünüyorum. Laiklik kim neye inanıyorsa onun inancını garantiye almalıdır. Milletin inancının karşısına çıkmak değildir. CHP yıllarca bu milletin inancının karşısında yer aldı. O yüzden 80 yıldır iktidar değil. 28 Şubat döneminde milletin inancıyla oynadılar. Başörtüsü yasağı getirdiler. İkna odalarıyla zorla başörtüsünü çıkarmak istediler...

 

Modernliği baş açmak, içki içmek zanneden bazı seküler cenah mensupları laikliği de din karşıtlığı olarak görüyorlar. Çünkü yaşadıkları toplumu tanımıyorlar.  O bakımdan laiklik tanımında aynen Yusuf Tekin gibi düşünüyorum. Bakanımızın yanındayım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
ziyauddin sönmez25 Kasım 2024 16:07

tebrik ederim. gönlümüze tercüman olmuşsunuz

Albatros 18 Kasım 2024 22:53

Tüm vatanseverlerin ortak düşüncesini yazmişsınız. Tebrikler... Saygılarımla...

Dursun YİĞİT18 Kasım 2024 16:45

Anıtkabirde ERDOĞAN diye bağırmak ne ise Teğmenlerin Kılıc ile yemin etmeside aynıdır. Unutulmamalıdırki Ayasofyada DİB nı kürsüye kılıç ile çıkmıştır. esas konuyu saptırmayın. Her eylem mahalinde yapıldığında amacına uygun değilse suçtur. Aksini iddia etmek kanunlara inanmamaktır.Yasalar emrediyor.

Ahmet18 Kasım 2024 16:43

Cesur adam , cem küçük

Hikmet kizak18 Kasım 2024 15:22

Koca yürek eline yüreğine sağlık.Oncelikle şunu belirteyim bende senin yanındayım.Bilbortlara,metro istasyonlarına,kısaca herkesin görüp okuyacagi,yerlere çerçeveletip aşılması gereken bir yazı olmuş..Tarihten ders almayanlar itaf olunur...Tekrar,Tekrar tebrik. Ederim...

zehra şahin18 Kasım 2024 15:15

Vatandaşa kılıç çekmediklerini sen herkesden daha iyi biliyorsun. Bu vatan evlatlarını böyle harcadınız yazıklar olsun Yaranmak için milletin evlatlarının ekmekleriyle oynuyorsunuz

Ay.18 Kasım 2024 14:58

Teşekkür ederim sayın yazar! Eli kalem tutan ve ülkesini seven tümyazar ve çizerler aynı düşünceyi dilegetirmeli. Bunlar daha ilk günden millete kılıç çektiler. Bir kaç rütbe alınca aylık hükümet değiştirler. Tamamı atılmalı görevlerinden.

CENGİZ 18 Kasım 2024 14:29

Yaşaa var ol

murat18 Kasım 2024 14:24

sadece işinize gelen yorumları yayımlıyorsunuz anlaşılan.

Nuran Devres18 Kasım 2024 12:23

Elbette siz de biliyorsunuz teğmenlerin millete Kılıç çekmediğini.Bunun mezuniyet töreninde yapılan geleneksel bir " silah çatma ritüeli" olduğunu. Daha önce de Erdoğan'ın önünde defalarca yapıldı.ve alkışlandı.peki DİB başkanı da camide kime Kılıç çekiyor? Biti Harp okulu, öteki cami.

mu18 Kasım 2024 11:47

aynen öyle bunlar farklı düşünenlere fırsat tanımadı

Metin okçu18 Kasım 2024 11:45

1962 yılında Harbokulu öğrencilerinin bir kısmı, 1963 yılında ise tamamı ihraç edildi. O günleri yaşadım

m manası ile benim düşüncelerime tercuman olunmuştur.Saygılarımla18 Kasım 2024 11:11

Bu yazı ile tam manası ile benim benim düşüncelerime tercüman olunmuş.Saygılarımla

Ortaasyalıyız18 Kasım 2024 11:03

Sayın Küçük; ''Her subay, Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan ve milletin emrindedir...'' ifadeniz ile Başkomutanın aynı zamanda AK Parti genel başkanı olarak bir siyasetçi olduğunu unutmuş olamazsınız. Size göre Başkomutan siyaset yapabilir ama subaylar yapamaz... Doğrusu hiç birinin siyaset yapmaması

iyildiz18 Kasım 2024 10:34

Sayın Cumhurbaşkanım! Bir iki teğmen ihracı geçici çözüm olur... Orada size ve bu millete kılıç çekildi. Bunun affı olmaz. Siz her dönem vesayetçileri yerle bir ettiniz. Millet sizin yanınızda durdu. Cumhuriyet tarihi boyunca millete silah ve kılıç çekenlerden bıktık. Sizin gereğini yapacağınıza ina

Yalınız Efe18 Kasım 2024 09:36

Yazınıza her açıdan katılıyorum. Faşizmi bu ülkeden artık silmek gerek...

ismail18 Kasım 2024 08:23

Böyle köşe yazarlarına bizim ihtiyacımız var maşallah

Urfani kılıç18 Kasım 2024 06:36

Elinize sağlık teşekkürler

Mustafa GÖKÇINAR 18 Kasım 2024 06:04

Teşekkürler cem bey Bu millete kılıç çeken bedelini ödemeli Her darbe bizi onlarca yıl geri götürüyor. Sonrada kalkıp utanmadan gelişmiş ulkelerle kendilerini kiyasliyorlar.