Narin olayı üzerinden hemen sınıfsal ayrımlara girenler oldu. Bölgeyi eleştirip, konuyu bilmeden insanları genelleyenler çıktı. İnsanlar eğitimsiz, o yüzden bunlar oluyor diyenler bile oldu.
Hâlbuki sapkınlığın ya da cinsel suçların eğitimle, herhangi bir bölgeyle ilgisi yoktur. Olamaz da. Aynı şekilde cinayetlerin de. İnsan bu. İnsanın olduğu her yerde böyle şeyler oluyor.
Bunun en bariz örneği Fransa’da şu an gündemi meşgul eden toplu tecavüz olayıdır. Olay ne hemen bakalım:
Fransa’da toplu tecavüz davasında, eşine uyuşturucu vererek farklı erkekler tarafından 10 yıl boyunca istismar eden Dominique Pelicot neden bunu yaptı, tartışılıyor. Dominique Pelicot ile birlikte mahkemede yaşları 26 ila 74 arasında değişen 50 erkek daha tecavüzle yargılanıyor. Ayrıca istismar görüntülerden varlıkları bilinen, ancak kimlikleri henüz tespit edilmemiş 31 kişi daha bulunuyor. Bu iğrenç olaya dâhil olan çeşitli meslek gruplarından kişiler var. Eğitimliler de var, az eğitimliler de.
Dominique’ye neden böyle bir şey yaptın diye soruldu mahkemede. Dokuz yaşındayken tecavüz kurbanı olduğundan ve bir inşaatta çıraklık yaparken iki kez tecavüze uğradığından bahsetti. Pelicot, "Bu travmatik olayların ağırlığını hep taşıdım. Böyle doğmuyorsunuz, böyle oluyorsunuz" dedi. Pelicot, bugün artık eski eşi olan Gisele ile evliliklerine ilişkin de soruları cevapladı. Eski karısının bir ilişkisi olduğunu öğrendiğinde intiharı düşündüğünü savundu. Cesareti olmadığı için bu düşünceyi eyleme dönüştüremediğini söyledikten sonra “Belki de yapmalıydım” dedi. Pelicot Gisele'e olan hisleri için de “Ona çılgınca âşıktım. Onu çok sevdim, hâlâ da seviyorum" dedi. Eski eşine uyuşturucu verip, istismar edilmesine sebep olduğu 10 yılı da ima ederek, “Onu 40 yıl boyunca çok sevdim, 10 yıl boyuncaysa çok kötü sevdim" dedi. (BBC Türkçe)
Mahkeme belgelerine göre Dominique Pelicot eve çağırdığı adamları internet üzerinden buluyordu. Polisin, çekilen görüntüleri inceleyerek tespit ettiği 50 kişi gözaltına alınmış durumda. Ancak henüz isimleri ve kimlikleri belirlenemeyen 30 şüpheli serbest.
Bu olayı kalkıp da kimse Fransa’daki eğitim sistemine bağlamadı. Fransız halkı cahildir demedi. “Bunlar köylü, buralarda olur” denmedi. Tam tersi olay iyice didik didik ediliyor. Tecavüzü başlatan Dominique Pelicot iyice sorgulanıyor. Çocukluğuna iniliyor. Davranışsal modelleri inceleniyor.
Bu tür olayların bizden tek farkı sanıklar suçlarını kabul ediyor. Suçlamalarla yüzleşiyor. Bizde Narin olayında gördüğümüz gibi reddetme, inkâr var.
Gazeteci ve yazar Helene Devynck, İngilizceye çevrilen ve Fransız Le Monde gazetesinde yayınlanan açık mektubunda, Pelicot'ya cesareti için teşekkür etti ve diğer çok sayıda Fransız'ın duygularına tercüman oldu.
Fransız MeToo hareketinin figürlerinden biri olan Devynck, "Avignon mahkemesine ön kapıdan girdiğiniz gibi hayatlarımıza girdiniz” diye yazdı. “Bir objeymişsin gibi davrandıkları sadece sen değilsin, Gisele. Bize, hepimize, kadınlara ne kadar önemsiz olduğumuzu söylüyorlardı. Senin gücün bizim gücümüzü besliyor. Bu muazzam hediye için teşekkür ederim" diye yazdı. Devynck aynı yazıda bu tür durumlarda mahkemelerin sanıklara az ceza verdiğini yazıp Fransız mahkemelerini eleştirdi.
Fransa dünyanın gelişmiş ekonomilerinden. Kişi başı gelir yüksek. Ama orada da bu ve benzer onlarca olay var. Yani olayın geri kalmışlıkla ilgisi yok. Ekonomi ve eğitimle zaten alakası yok. Ama hâlâ olayı buraya bağlamaya çalışanlar var.
Dünyanın birçok yerinde böyle örnekler bulursunuz. Üstelik tek tük de değil. Bir olayı anlamakta peşin hüküm vermek farklı bir şeydir. Türkiye’de özellikle belli kesim olayı anlamanın derdinde bile değil.
Cem Bey..Yüreğinize sağlık. Yıllardır yazılarınızı okuyorum. Selam ve muhabbetlerimle.
Eline sağlık. Konu detay ile işlenmiş