Suriye Millî Ordusu, "Özgürlük Şafağı Operasyonu" kapsamında Menbiç’i terör örgütü PKK/YPG'nin işgalinden kurtardı. Menbiç sokaklarında devriye gezen SMO birlikleri, yerleşim yerlerindeki binalar ile kırsal bölgelerdeki yollarda PKK/YPG'nin kurduğu bomba tuzaklarıyla mayınları tespit ve imha çalışmaları yürütüyor.
Çatışmalardan kaçarak bölgedeki tünellere saklandığı tespit edilen teröristlere yönelik "Teslim ol" çağrısı yapan SMO, çağrılara uymayan ve direnen teröristleri etkisiz hâle getiriyor.
Arama tarama faaliyetleri kapsamında, tünellerden birinde gizlenen kadın terörist ele geçirilirken, terör örgütü PKK/YPG'nin karargâh olarak kullandığı bazı binaların yakılarak terk edildiği görüldü.
Menbiç, ABD destekli terör örgütünün 8 yıldır işgalinde tuttuğu ve Fırat Nehri'nin batısındaki en büyük terör yuvalanmasıydı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9 Aralık'ta kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, Tel Rifat ve Menbiç, Halk Koruma Birlikleri'nden (YPG) geri alınmasından memnuniyet duyduğunu kaydetti. Erdoğan, Türkiye'nin, sınırları ötesinde yeni "terör çıban başları" çıkmasını önlemekte kararlı olduğunu söyledi.
Menbiç PKK’nın tuttuğu geçiş noktalarından biriydi. Tel Rifat’la Menbiç’in terörden arındırılması Türkiye açısından da çok önemli. Menbiç’ten başlayıp Cerablus, Azez, Afrin, Tel Rifat ve İdlib hattından Antakya'ya kadar olan sınır hattı Türkiye açısından güvenli hâle geldi. Buralarda PKK en büyük desteği ABD’den alıyor. Pentagon "bu bölgede varlığımız sürecek" dedi. Trump ne düşünüyor, tam bilmiyoruz. “Suriye’de olan biten ABD ile ilgili değil, bu bizim savaşımız değil” dedi. Ama 20 Ocak 2025’te görevi devraldığında ne olur, göreceğiz.
Belli ki Suriye Millî Ordusu, o hattı PKK/YPG’den kurtarmaya kararlı. İşte o süreçte ABD’nin tavrı ne olur? Direnmez mi, yoksa PKK’ya desteğini sürdürür mü? Dün İsrail, Suriye içinde ilerlemeye başladı. İsrail ordusunun Suriye'deki ilerleyişine Türkiye'den tepki geldi. Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden işgalci eylemlerini kınadı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"İsrail'in, 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nı ihlal ederek İsrail-Suriye arasındaki ayrıştırma bölgesine girmesini ve Suriye topraklarında ilerlemesini şiddetle kınıyoruz. Suriye halkının uzun yıllardır hasret olduğu barış ve istikrara kavuşma ihtimalinin ortaya çıktığı bu hassas dönemde, İsrail işgalci zihniyetini tekrar sergilemektedir. Suriye’nin egemenliği, siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne desteğimizi kararlılıkla tekrarlıyoruz."
Türkiye’nin bu sözleri üzerine İsrail, Şam’a doğru ilerlemediklerini söyledi. Sınırda tedbir aldıklarını söyledi.
Bu arada terör örgütü PKK’nın Suriye kolunun sözde siyasi temsilcisi Salih Müslim, Suriye'deki yeni süreçte Heyet Tahrir eş-Şam ile diyalog kapılarının açık olduğunu belirtti. Bu da PKK’nın Suriye’de muhaliflerle karşı karşıya gelmek istemediğini gösteriyor.
Suriye’de yeni bir dönem başlıyor. Burada PKK/YPG’ye yer yok. Ama Kürt halkı için var. Türkiye’nin Suriye’deki ilişkileri Kuzey Irak’taki Kürtlerle ilişkisi gibi olabilir. Suriye’deki Kürtlerin temsilcisi asla PKK değildir. Türkiye ile kuracakları yeni ilişki Kürtler için de önemli ve faydalı olabilir. ABD’nin gazına gelmemeleri şart. Buna kendileri karar verecek.
Cem Küçük'ün önceki yazıları...