Dün bazı sosyal medya hesaplarında şöyle paylaşımlar vardı:
“Terör örgütü PKK elebaşı Öcalan’dan flaş çağrı... İmralı’da tutuklu bulunan teröristbaşı Abdullah Öcalan, Kandil’e bizzat gönderdiği son mesajında bölgesel gelişmeler paralelinde örgütün konuşlandığı tüm alanları terk ederek Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim olma çağrısında bulunduğu kaydedildi. Öcalan, Suriye ve Irak’ta süren terörle mücadelede son dönemde çok sayıda önemli ve tepe noktasındaki isimleri kaybeden PKK’dan, Türkiye’ye karşı silahlı eylem sürecini bir an evvel sona erdirmesi talimatını verdi. Güvenlik ve istihbarat birimlerinden alınan bilgiye göre Öcalan’ın, Orta Doğu’daki tüm sorunların ana kaynağı olan Filistin meselesinde yaşanan gelişmeler ve İsrail’in bölgesel girişimleri karşısında PKK’nın kendisini bir an evvel lağvetmesi talimatını ilettiği iddia ediliyor.”
Teröristbaşı Öcalan’ın böyle bir çağrıda bulunduğunu düşünmüyorum. Zaten yalan olduğu belli. Peki yeni bir çözüm süreci var sözleri nereden çıkıyor? Sayın Bahçeli Meclis'in açılışında HDP’lilerin elini sıkmıştı. Oradan başlayarak böyle yorum yapanlar çıktı.
Dün MHP grubunda konuşan Devlet Bahçeli çözüm süreci iddialarına şöyle dedi:
“Terörün her türlüsünü defetmenin sonsuz kararlılığındayım. 1984'ten beri devam eden PKK terörünün nasıl bir yıkıma yol açtığını en iyi bilenlerden biriyim. Terörle siyaset arasında bir bağ yoktur. Hem siyaset hem terör aynı kalıba giremez, aynı ağza sığınamaz. Ya siyaset ya terör, ya siyaset ya silah! Bölücü terörün kökü kazınmalı. Türkiye Cumhuriyeti'nin terörle müzakeresi, görüşmesi, anlaşma yolları araması, yeni süreçlerin çabası sadece ve sadece terör örgütünün değirmene su taşımaktır.”
Yeni bir çözüm süreci diyenlere MHP lideri kapıyı kapatmıştır. Bahçeli konuşmasında PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a da seslenerek, “Türkiye’ye getirilirken, ‘her türlü hizmete hazırım’ diyen teröristbaşı, buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin” dedi. Bu sözler de çözüm süreci olarak görülemez. Kaldı ki MHP böyle bir şeye asla girmez ve desteklemez.
Peşinden Cumhurbaşkanı Erdoğan da şöyle dedi:
“Bölgemizdeki gelişmelere bakıldığında, ülkemizdeki huzur ve barış iklimini tahkim etmek, herkes için en hayırlısıdır. Terörün her türlüsüyle mücadele eder ve karşısında yer alırız. Meseleleri terör dışı yöntemlerle ortadan kaldırmaya ise her zaman varız."
Sayın Erdoğan da yeni bir çözüm süreci çağrısında bulunmuyor. Terörün her türlüsüyle mücadele ederiz diyor.
Peki yeni bir çözüm süreci mantıklı ya da gerekli mi? Değil. Türkiye sınırları içinde terörist sayısı iyice azalmış. Terör eylemi olmuyor. Hükûmet de hep bununla gurur duyuyor. Kandil’de var ama şu an sınırlarımızdan girmesi imkânsız. Ama Suriye’de PKK var. O da ABD himayesinde. 2008’de temelleri atılan Çözüm Süreci uzun bir hazırlıktan sonra başlamıştı. Süreci bitiren ABD’nin isteğiyle PKK’ydı. Demirtaş da, “Seni başkan yaptırmayacağız” diye kötü niyet taşlarını döşemişti...
Ayrıca Türk kamuoyu çözüm sürecine evet der mi? Bence demez. Zaten PKK içeride bitme noktasında. Ne diye çözüm sürecine evet desin ki?
Ha, DEM’e uzatılan el önemlidir. Orta Doğu’da yanan ateş için içeride birlik olmak şart. DEM, PKK ile arasına mesafe koyarsa tamam ama öyle bir şey yapma şansı da yok.
Bu toplum nasıl adam olsun sen elini uzatınca hain ben uzatınca vatansever nasıl iş anlamadım gitti.