Gerçekten büyük, stratejik liderler nadir bulunur. Kimin bu tarz bir lider olabileceğini, zor durumlarda ateşe atmadan tahmin edebilmek zordur. Kimileri dağılır. Kimileriyse birçok insanın kaçacağı en güç durumlarda yeteneklerini sergiler. Bazen vasat, başarısız ya da sıradan olduğu düşünülen bir kişi, gerçek liderlik kabiliyetlerini zorluklarla karşı karşıya kaldığında sergileyebilir... Franklin Delano Roosevelt, George Washington, Benjamin Franklin, Mahatma Gandhi, Cengiz Han, Winston Churchill, Mustafa Kemal Atatürk ve benzerleri, büyük liderlik yeteneklerini zayıf düşüren kayıplar ve ruh ezici aşağılanmalar sonrası keşfetti. Liderliğin öngörülemeyen psikolojisi de bu işte büyük bir etken. Bazı insanlar doğru psikolojik makyaj ile doğar. Bazıları ise zor şartlarla karşılaşınca buna zorlanır. Nassim Nicholas Taleb, Antifragile (Anti-kırılgan) isimli son kitabında "travma sonrası büyüme" kavramından bahsediyor. Travmalar, bazı durumlarda ve bazı insanlarda, manevi, entelektüel ve liderlik yönlerinin gelişimine sebep oluyor. Bazı insanlar hayatta aldıkları darbelerle daha iyi hale geliyor... Bir üniversite, askerî akademi ve benzerleri büyük bir stratejik lider çıkarabilir mi? Bana göre gelecekteki büyük liderlerden biri bu kurumlarda eğitim görmüş olsa bile, bu hayatında sadece önemsiz bir kısmı teşkil edecektir. Söz konusu kurumlar, onlara çalışmak için araç ve fikir verebilir. Bu kurumlar söz konusu insanlara zaman yönetimi, sosyal beceri, bazı ilişkiler ve bağlantıları öğrenme konularında zorunluluklar ve fırsatlar sağlayabilir. Ayrıca geleceğin liderlerinin ileride; ekonomik, siyasi, kültürel, tarihi, felsefi vb. analizler yapmasına yardımcı olabilirler. Ancak bir liderin gerçek gelişimi ömür boyu sürer ve çok komplekstir. Churchill'in babası oğlunu o kadar başarısız görüyordu ki, evine ekmek götürebilmek için orta seviye bir memur olması gerektiğini veya devlet okulunda ziyan olmuş bir başka zavallı olacağını söylüyordu. Franklin Delano Roosevelt geçirdiği çocuk felci sebebiyle engelli olmuş ve bir kenara itilmişti. Pes etmedi. İlk çocuk felci rehabilitasyon merkezini açtı. Siyasete döndü, 4 dönem başkanlık yaptı, müttefiklerin 2. dünya savaşını kazanmalarına yardım etti, ABD'nin büyük buhran sonrası zor ekonomik şartlardan çıkmasında emeği oldu. Gandi kendini bulup, büyük bir stratejik lider oluncaya kadar yenilgi üstüne yenilgi, aşağılanma üstüne aşağılanma yaşadı. İngiltere'de aldığı hukuk eğitimi bazı fikirler vermiş olabilir, ama yetişmesinde Güney Afrika ve Hindistan'da aldığı eğitim çok daha faydalı olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk çeşitli askerî okullara gitti, ama gerçek eğitimi Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra Türkiye'yi yeniden inşa etme sürecinde oldu. Büyük liderlerin psikolojik makyajı, onların en önemli bileşenidir. Gerisi araçlar, deneyim, bilgi, mücadele, vb.'dir. Tarih, ekonomi, strateji, liderlik, siyaset, bilim, matematik eğitimi büyük liderlerin araçlarıdır. Özellikle bu kompleks ve yüksek teknoloji devrinde eğitimsiz bir lider cehaleti nedeniyle engelli gibi olacaktır. Ancak bu araçlar büyük liderler ortaya çıkarmaz. Büyük liderler birçok yönden kendi kendilerine, tecrübeleriyle, tanıştıkları insanlar ve yaşadıkları olaylar neticesinde meydana gelir...