Yatırımlar, borçlar, döviz kurları, vb. sayılara bir bakalım. En büyük danışmanlık firmalarından biri olan McKinsey ve dünyanın en büyük bankalarından biri olan Deutsche Bank'ın hazırladığı 2012 küresel sermaye piyasaları raporunda gerçekten devasa olan bazı rakamlar var. Bunlar göz korkutan ve kötü hissettiren ya da hissettirmesi gereken rakamlar. Dünya genelindeki meşru finansal varlık miktarı 210 trilyon dolar civarındadır. Gayrimeşru ve kayıt dışı olarak trilyonlarca dolar daha finansal varlık var, ama bu başka bir hikâyedir.
Bu 210 trilyon doların yaklaşık 52 trilyon doları dünyadaki borsaların toplam değeridir. 45 trilyon doları kamu borçlanma kâğıtlarıdır, mesela ABD Hazinesi'nin tahvil ve bonolarıdır. Bu rakamın 3'te birinden fazlası ABD federal hükümetinin borcudur. 37 trilyon doları finans kuruluşlarından tahvil şeklinde ihraç edilmiştir. 9 trilyon doları özel sektör tahvilleridir. 14 trilyonu diğer tiplerden olmayan teminatlı tahvillerdir. 51 trilyonu teminatsız kredilerdir.
Yani dünyada toplamda 210 trilyon dolar finansal varlığımız var. Bunun yüzde 68'ini borçlar oluşturuyor.
Sadece ABD değil, dünya ciddi olarak borç bağımlısı hâline geldi. AB'ye baktığımızda birçok ülkenin borç ödeme gücünün, borcunun çok altında olduğunu görüyoruz. Portekiz, Belçika, İtalya, Kıbrıs ve İrlanda'nın GSYH'lerinin tamamından çok borçları var. İspanya, Yunanistan ve Portekiz'de işsizlik oranı devasa boyutlara ulaşmış durumda. İspanya ve Yunanistan'daki oran yüzde 25'i geçti. Portekiz'de yüzde 20'ye yaklaştı. Yunanistan ve İspanya'daki genç işsizliği yüzde 60'a yakın. Bu ülkelerin çoğunda kurumsal artı hane halkı borcu korkutucu boyutlarda. Mesela İrlanda ve Kıbrıs'ta bu ikisinin toplamı ülke GSYH'sinin yüzde 300 üzerinde. Bu ve başka bazı rakamlara bakınca, ABD'nin borç durumu o kadar da kötü gözükmüyor...
Birçok AB ülkesinde, ABD'nin karşılaştığı problemlerin benzerleri vardı. Gayrimenkul, hisse senedi gibi şişen balonlar patladı. Sonrasında bankalar, haneler, şirketler çok büyük kayıplar yaşadı. Bankalar hükümetler tarafından sağlanan düşük faizli devasa kredilerle kurtarıldı. Sonrasında hükümetler borç batağına saplandı. Birçok AB ülkesinin ve ABD'nin bütçelerinin doğal yapısında bulunan dengesizlikler bu borç yığınlarının artmasına neden oldu.
Piyasalarda her çeşitten yaklaşık 2.7 katrilyon dolarlık türev vardır. 2 trilyon kambiyo işlemlerinde el değiştirir. Gerisi normal anlaşmalarla yapılır.
Günlük yaklaşık 5.3 trilyon dolar döviz piyasalarında el değiştirir.
En önemli varlıklarından biri duygusaldır: Piyasaların, dünyadaki hükümetlerin mali ve diğer ekonomik politikaları belirlerken doğru kararlar almasına olan güvenidir. Hem ABD'deki hem de AB'deki siyasetçiler bütçe, borç, bütçe açıkları, para politikası, vb. konusunda çok daha dikkatli davranmalı. Gelecek aylarda ve yıllarda ne yapacakları sadece kendi ekonomilerini değil, dünya ekonomisini etkileyecektir.
Evet, ortada çok büyük para var. Ama aynı zamanda çok büyük riskler var.