Gözünü toptan ayırma!

A -
A +

Yıllar önce buz hokeyi oynamayı öğrenmeye başladığımda oyundan hiçbir şey anlamıyordum. İlk kez gerçek bir müsabakada yer aldığımda oldukça şaşırmıştım. Böylesi hızlı bir oyunun karmaşasına dalan bütün yeni oyuncular bu durumla karşılaşır.

Koçumuz Mr. Dempsey bana bağırarak, 'Gözünü toptan ayırma Paul' demişti.
Hokey topu yaklaşık 2.5 cm kalınlığında, 7.5 cm çapında sertleştirilmiş lastikten yapılır. Bir tarafınıza çarptığında bunu iyi anlarsınız. Hokey sopası ile vurup gol attığınızda sevinçten havalara uçarsınız.
Şimdi ilk maçlarıma dönelim. Ben gözümü toptan ayırmazken, Mr. Dempsey yine bağırdı: 'Dokuz numaraya dikkat et'. 9 numara yıldırım gibi hareket eden ve oyunda beni takip edip, indirmesi söylenen devasa bir çocuktu. Koçun bağırmasıyla beraber 9 numara gelip beni duvara sıkıştırmıştı. Çok canım yanmıştı. Kalkmıştım ve ondan sonra topa ve bir tank gibi beni ezip geçen 9 numaraya ve diğer rakip oyunculara çok daha fazla dikkat etmeye başlamıştım.
Toptan gözümü ayırmadan 9 numaraya ve rakip oyunculara dikkat ederken, bam, kendi takım arkadaşıma çarpmıştım. Mr. Dempsey beni kenara almıştı. 'Toptan gözünü ayırma, rakip oyunculara dikkat et ve kendi takım arkadaşlarına bakın ve onlarla konuş' demişti, ha?
Birkaç oyun sonra takım sporu yapmanın ne kadar karmaşık olduğunu anlamaya başlamıştım. Başkalarıyla ortak bir amaç için, mesela oyunu kazanmak için, çalışmak zorunda olmak insana hayat boyu sürecek iyi bir ders olur.
Temsilciler Meclisi ve Senato'dakilerin kaçının takım oyunu oynadığını merak ediyorum. Çoğunun pas vermeyen tiplerden olduğunu sanıyorum. Daha müsait arkadaşları olsa da topa hep kendi vurmaya çalışan tipler...
Siyasetimizde çok az takım oyuncusu olduğunu görüyorum. Kimileri oyun ne olursa olsun 'takımı için' oynuyor. Ancak ulusal liderlerin oynadığı takım bütün ülkenin yararına olandır, sadece kendi ekipleri için değil.
Bu liderlerin hedefi ülkeyi daha zengin, güvenli, eğitimli hale getirmek ve başka bir finansal krizden korumaktır.
Mr. Dempsey'i duyar gibiyim: 'Çocuklar, takım oyunu böyle oynanmaz. Böyle giderse sezon sona erdiğinde ligin en dibinde olurlar. Takım olarak oynamayı öğrenirseniz, diğer takımların kazanması çok daha zor olur.'
Yakın zaman önce yapılan bir ankete göre, Amerikan halkının sadece yüzde 8'i Temsilciler Meclisi'ne tam manasıyla güveniyor. Diğer bazı liderlere biraz daha fazla güven var, ama fark çok az.
Belki artık onlar için de takım oyunu oynamanın zamanı geldi. Siyasi çekişmeleri ve siyasi ve ekonomik konulardaki ideolojik farklılıkları bir kenara bırakıp, ülke için bir şeyler yapmanın zamanı geldi.
Borç tavanında kısa vadede gerekli olan artış sağlanamazsa ulusal ve küresel çapta bir ekonomik kriz görebiliriz. Uzun vadede bütçe açığını ve borçları kontrol altına almazlarsa inanılmaz yüksek oranlarda vergi ödememiz gerekebilir. Yüksek vergiler ekonomik büyüme ve istihdam için iyi değildir. Ekonomik kriz ise kimse için iyi değildir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.