Artık kulağa birkaç sene önceki kadar imkânsız gelmiyor. Bu durumu sadece ihtilalin bir sonucu olarak görmüyorum, aynı zamanda uzun süredir etkinliğini yitirmiş bir idare ve yönetim sisteminin sonucu olarak görüyorum. Tahrir Meydanı'ndaki hantal Mugamma (birçok devlet kurumunu barındıran devasa bir bina) başarısızlıklarının simgelerinden biri olmuştur. Yıllar önce bu binada basit bir mühür vurdurmaya çalışmıştım. Birçok Mısırlının bu binada sistemle baş ederken karşılaştığı yozlaşmayı ve işlevsizliği, verimsizliği ve hayal kırıklığını kendi gözlerimle görmek istemiştim. Bu basit işlemi halletmek için günlerce çabaladım. Muvaffak olamadım. Büyük hayal kırıklığı içinde ve 2 günlük sakalla, kızarmış gözler ve oldukça sarsılmış bir halde ders verdiğim Amerikan Üniversitesi'nin ayak işlerine bakan adamına gittim. Bana anlayışla baktı ve "Dr. Sullivan, bunu neden yaptınız? Bu benim işim. Biraz dinlenin lütfen" dedi. Sonsuz hayal kırıklığı ve verimsizliğin timsali olan binaya gitti ve bir kaç saat içinde işi hallederek döndü. Mısır'ın en büyük kurumlarından biri, bir çeşit milli kurtuluş mekanizması "aracılar" ya da ayakçılardır. Aracılar işleri halletmenin yollarını ve nasıl hallolacağını bilirler. Son derece verimsiz ve toplamda ülkeye çok büyük maliyeti olan bir yol... Kahire'nin banliyölerinde birçok yerel devlet dairesinde iş görmeye çalıştım. Durum çoğunlukla hep aynıydı. İhtilalle beraber lider kadroda bazı değişiklikler oldu. Bu işlevsizlik psikolojisi değişmemiş gibi görünüyor. Ülkedeki dertlerin tümü için "El Rias"ı, yani cumhurbaşkanını suçlama adeti hâlâ sürüyor... Mısır 83 milyon insanın yaşadığı kompleks bir ülkedir. Kompleks bir ekonomiye sahiptir. Devlet yönetimi iyice obezleşmiş durumda. Problemlerle baş edebilecek kadar hızlı hareket edemiyor. Bir adamın ya da küçük bir grubun bu kadar kompleks bir ülkeyi ve hükümeti yürütme ihtimali yok. Bir kişi ya da bir grup, tüm problemleri çözemez... İşsizlik gittikçe artıyor. İstihdam oluşturacak yatırımlar yapılmıyor. Mısır Poundu baskı altında. Çoğu Mısırlının hayat standardı düşmeye devam ediyor. Siyasi felç sebebiyle ülkenin tamamen durduğu günler çok oluyor. Cumhurbaşkanı tarafından yapılan gücü ele geçirme hamlesi, ülke güvenlik sebebiyle uçurumun kenarında olsa ve oyların yüzde 80'ini almış olsa anlaşılır olabilirdi. Her iki durum da yok. Seçimleri bir kıl farkla kazandı. Seçilmesinden bu yana arkasındaki destek önemli ölçüde azaldı gibi görünüyor. Temel problemlerden biri de aşırı vaat etmesi oldu. Liderlerin beklentileri kontrol altında tutması gerekir. Bunu ilk günden itibaren yapabilirdi. Adamın doktorası var. İstatistikleri okuyabilir ve analiz edebilir. Mısır'ın çok çalkantılı bir döneme girdiğini düşünüyorum. Bunun sebebi sadece son politik güç gasbı değil, aynı zamanda ülkedeki çok riskli ekonomik ve sosyal durumdur. Ayrıca Mısır'ın hangi yöne gitmesi gerektiği konusunda çıkan tartışmalar da bu çalkantının sebeplerinden... Bu durum gelişmekte olan demokrasilerde normal sayılır, ama halkın ve liderlerin demokrasinin ne olduğundan ve nasıl geliştirileceğinden hiç haberi yok... Mısır felçli bir devlet olabilir mi? Eğer ihtilalden beri gittiği yönde gitmeye devam ederse, evet. Bunun herkese zararı olur...