2- Mesane Jimnastiği: a- Mesane Eğitim Egzersizleri: İşeme sıklığı ve atılan idrar miktarı birkaç gün izlenerek bir baz elde edilir. Bunun için çocuğun, küçük bir plastik kaba idrarını yapması ve ailesinin bunu iki üç gün süreyle ölçmesi ve sıklığını kayıt etmesi istenir. İdrar yapma sıklığı günde 5 ile 7 defadan fazlaysa ve idrar volümü her yaş için 30 cc'den daha az ise küçük mesane kapasitesi düşünülür ve bunu artırmaya çalışılır. Her gün belli zamanda, genellikle sabahları veya okuldan sonra, çocuğun fazla miktarda sıvı içmesi ve idrar yapmayı mümkün olduğu kadar ertelemesi istenir. Atılan volüm haftada birkaç defa ölçülür. Amaç, yeteri kadar idrarı tutabilen bir mesane kapasitesine ulaşmaktır. Bu yöntem tek başına veya sfinkter eğitim egzersizleri ile birlikte birçok çocukta başarılıdır. b- Sfinkter Eğitim Egzersizleri: Çocuktan gündüz idrarını yaparken birçok defa aniden kesmesi ve tekrar yapması istenir. Bu teknik sfinkter kaslarının tonusunu artırabileceği gibi çocuğun idrar yapma kontrolünün farkında olmasını da sağlar. Bu yöntemi daha çok büyük çocukların uygulayabildikleri bilinmelidir. 3. Alarm cihazı: Yukarıda belirtilen teknikler ile sonlanmayan enüreziste tedavi planının diğer fazı olan şartlandırmaya geçilir. Şartlandırma eğitiminde çocuğun az miktarda idrar yapmasıyla bile etkin duruma geçen alarmlar yer alır. Çocuk idrarını yapmaya başladığında sensör ıslanarak devre tamamlanır ve zil çalar. Çocuk uyanır, mesanesini boşaltmak için kalkar. Alarm yöntemi ile şartlandırmanın diğer tedavi usullerine göre üstünlüğünü gösteren çok sayıda çalışma vardır. Bir ay içinde etkili olduğu bildirilen bu yöntemin sakıncası aileleri uzun süre meşgul etmesidir. Alarm cihazı, tedavi sonlandıktan sonra en yüksek oranda kalıcılığı olan tedavi seçeneği olarak değerlendirilmiştir. Tedavinin tamamlanması için en az 3 ay gereklidir. 4. İlaç Tedavisi: Genellikle ilaç tedavisine; davranış tedavilerini bir ay süreyle uygun şekilde uygulamış fakat sonuç alınmamış hastalarda başlanır. İlaçların en çok 6 ay süre ile kullanılması önerilmektedir. İlaçlar kesildikten sonra alt ıslatmanın iyileşmesi veya tekrarlamasıyla ilgili farklı sonuçlar bildirilmektedir. Birçok çocuğun ilaçlar ile başlangıçta hızlı düzeldiği ve üçte birinde tam iyilik olduğu belirtilmektedir. İlaçlar, çocuk kuru kalmayı çok istiyorsa ya da tatile veya bir yakınının yanına gidecekse kullanılmalıdır. Unutulmaması gereken nokta, tek başına ilacın alt ıslatmayı tedavi etmeyeceğidir. İlaç bırakıldığında genellikle bozukluk tekrarlar ve kullanım sırasında ilaca tolerans da ortaya çıkabilir. Alt ıslatmanın olabildiğince erken dönemlerde tedavisi önemlidir. Ne kadar erken tedaviye başlanırsa uzun dönemde etkilenme o kadar az olacaktır.