d. Gelişimsel sorunlar: Enüretik çocukların birçoğunun geriye dönük değerlendirilmelerinde hem motor hem de dil gelişiminde gecikme olduğu tespit edilmiştir. Enuretik çocuklarda yapılan çeşitli araştırmalarda daha fazla oranda gelişimsel gecikme belirlenmiştir. Hatta enüretik çocukların ergenliğe girişinde gecikmeler olabildiği, kemik yaşlarının takvim yaşlarına göre daha geriden gidebildiğine ait araştırmalar vardır. Birçok enüretik çocukta tespit edilebilen koordinasyon sorunları gibi silik nörolojik belirtiler de gelişimsel sorunların başka bir göstergesidir. Enürezis için anne sütü ile beslenmenin ve ilk doğan çocuk olmanın koruyucu faktörler olduğu ileri sürülmektedir. e. Hormonal etkenler: Erişkinlerde gündüz, geceye oranla 2-3 kat daha fazla idrar üretilir. 2.5-3 yaşından sonraki çocuklarda geceleri idrar azaltıcı hormon (ADH) salınımlarının yetişkin seviyelerine çıkması nedeniyle bu durum yetişkinlerden farklı değildir. İdrar azaltıcı hormon üretiminin (ADH) artışıyla otomatik olarak geceleri idrar yapımı azalmış olur. Altını ıslatan çocuklarda gece ADH salınımları artış göstermez ve idrar yapımı gündüz olduğu gibi bol miktarda devam eder. ? 2. Psikososyal etkenler: a. Tuvalet eğitimi: Tuvalet eğitimine erken başlama, katı tuvalet eğitimi ve anne-babanın uygunsuz veya kayıtsız tutumları zemin hazırlayabilir. Gelişimsel açıdan bebeğin mesane kontrolünü denetlemesinin imkânsız olduğu bir dönemde tuvalet eğitimine başlanması inatlaşmalara neden olabilir. Titiz ve düzenli bir annenin baskılı tuvalet eğitimine karşı pasif agresif bir tepki olarak da ortaya çıkabilir. Tuvalet eğitimine, çocuğun mesane kontrolünü kazanmaya başladığı 1.5-2.5 yaş civarında başlanması daha uygun olur. Bu dönemde çocuk tuvalete uygun aralıklarla götürülür ve tuvaletini uygun yere yapması desteklenir. Gündüzleri bezlenmeyen çocuk, tuvaleti dışında idrar yaptığında bu sorunun üzerinde pek durulmamalı, daha çok önceki başarıları hatırlatılarak uygun davranışları pekiştirilmelidir. Çocuk tuvaletini söylemeye başlar başlamaz artık geceleri de bezsiz yatırılabilir. b. Zorlu hayat olayları: Aile düzenindeki önemli değişiklikler ve kayıplar gibi zorlu hayat olayları, özellikle ikincil alt ıslatmada nedensel açıdan önem taşır. Ailede ölümler, ayrılıklar, boşanma, geçimsizlikler, hastalıklar ya da okulda başarısızlıklar gibi hayat olaylarının oluşturacağı sıkıntı ve stres alt ıslatma ile ifade edilebilir. Alt ıslatma tanısı alan çocukların benlik saygılarının kontrol grubuna göre daha düşük olduğunu, sorun düzelince benlik saygısının normale döndüğünü gösteren çok sayıda çalışma vardır.