Bazı çocuklar büyük bir hevesle yemeklerini yerken bazılarında her türlü yardımımız işe yaramayabiliyor. Çocuğu iştahlı ya da iştahsız yapan faktörlerin başında, onların iç dünyalarında yaşadıkları etkilenmeler büyük önem taşıyor. Çocuğun bilinçaltına yerleşmiş bir endişe, üzüntü, nefret veya kıskançlık gibi bir duygu onun iştahını kesmeye yetiyor. Bu nedenle iştahsız bir çocuk için öncelikle organik bir rahatsızlığının olup olmadığı araştırılırken diğer yandan ruhsal çatışmalarının olup olmadığı, duygusal bir sorunun bulunup bulunmadığının da araştırılması gerekiyor. Bu psikolojik etkilerin yanı sıra özellikle yaz aylarında sıcaklara bağlı olarak iştahsızlık problemi artıyor. Bazen iştahsızlığın altında, çocuğun yemek yeme karşısında yaşadığı zorlamalar ve baskılar geliyor. Bu müdahaleler nedeniyle çocuk yeme isteğinden uzaklaşıyor. Her çocuğun kendine özgü yemek yeme kapasitesi olduğundan daha fazlasını yiyemeyeceğini aklınızdan çıkarmayın. Çocuğun yemesi konusunda ısrarcı olunduğunda çocuk kendisine fazla gelen gıdayı çıkartır. Onun bu özelliğini sakın hafife almayın, yoksa ciddi kusmalarla baş etmek zorunda kalırsınız. Kusmayı bir davranış olarak pekiştirebilir ve yemeğin adı geçtiğinde dahi öğürmeye ve kusmaya başlayabilir. Yemek zamanından önce çocuğa verilen şekerlemeler, çikolatalar, cips vb. abur cubur gıdalar da iştahı engeller. Bu nedenle çocuğunuz acıktığında yemek zamanını fazla bekletmeden ona yemeğini verin. Arada aperatiflerle zaman kazanıp, acıkan çocuğa ısrarla yemek zamanını bekletmek onun iştahının kaçmasının en büyük nedeni olabilir. Çocuğun sofrada oyalanması ve yemeğini ağır yemesi karşısında tepki göstermeyin. Aksine onunla konuşarak, hikâyeler anlatarak yemek yemesini zevkli hale getirmeye çalışın. Yemek sırasında rahatsız edici durum ve konuşmalardan kesinlikle kaçının.