Atmosfer kirlenmesi

A -
A +

Sevgili Okurlar Bu haftadan itibaren size iki hafta sürecek soluduğumuz hava ile ilgili bir çalışmayı sunmak istiyorum. Atmosfer'deki iklimsel değişiklikler çok çeşitli faktörlerle doğrudan ilişkili bulunmaktadır. İklimsel faktörler Belli bir bölgedeki meteorolojik süreçlerin belirlediği hava şartlarının belli bir zaman süresince tespit edilen ortalama durumuna "iklim" denir. İklimin ana öğelerini sıcaklık, nem, yağış ve hava akımları oluşturur. Bu öğelerin canlılar üzerindeki etkisi çok değişkendir. İklimler üç ana grupta sınıflandırılır: Makroiklim (Bölgesel İklim), Mesoiklim (Yerel İklim ) Mikroiklim (Özel İklim) Bölgesel iklimler; Coğrafik enlem ve yeryüzü şekillerine bağlı olarak ortaya çıkar. Sıcaklık, nem, yağış ve hava hareketlerinin periyodik ölçümleri sonucu elde edilen değerleriyle geniş bir bölgeyi kapsar. Ekvator çizgisinden kuzeye ve güneye gidildikçe iklimler sıcaktan soğuğa değişime uğrar. Yerel iklimler; Belirli bir bölgedeki yüzey şekilleri, dağlar, ormanlar, göller, sıcak hava akımları ve aşırı yağışlar gibi faktörlerin meydana getirdiği alanlara özgü iklim tipi olup, çok değişik özelliklere sahiptir. Dağ formasyonları veya çay yetişen Gürcistan'daki Batum ile Hopa ve Rize arasındaki yurdumuzun kuzeydoğu bölgesi Mesoiklim'e tipik bir örnektir. Özel iklimler; Sınırları belirli küçük alanlarda, güneş alan veya gölge ortamlarda, rüzgârlara açık bölgelerde, lokal su birikintilerinin bulunduğu yörelerde oluşur. Örneğin; bir yamacın güneye bakan yüzü ile kuzeye bakan yüzü farklı mikroiklime sahiptir. İklimsel faktörler ortamın ekolojik özelliklerini belirleyen ana ögelerdir. Bu nedenle, canlıların dağılışında esas olan 'iklim'dir. ATMOSFER Yeryüzünün hayat kaynağı Atmosfer, yeryüzünden yukarıya doğru değişik yapı ve yoğunlukta olan beş tabakadan oluşur. Buralardaki döngüler canlıların hayatı için büyük önem taşır. Yeryüzünü çevreleyen hava tabakası Atmosfer olarak tanımlanmaktadır. Alçak veya yüksek basınç alanları, sıcaklık, nem gibi faktörler iklimleri belirler. Bunların değişimi sonucu gelişen (bulutlar, yağmur, dolu, kar, rüzgâr, sis) gibi olaylara da "iklimsel olaylar" denir. Atmosfer, yeryüzünden yukarıya doğru değişik yapı ve yoğunlukta olan beş tabakadan oluşmuştur. Birincisi, toprak ve suyla doğrudan ilişkide bulunan Tropos-fer'dir. Bu bölümde hava sıcaklığı mevsimsel şartlara göre yukarıya doğru her 100 metrede 0.4-0.6 derece eksilir. Kalınlığı ortalama 11 km. olup, bileşiminde %78 azot, %21 oksijen ve eser miktarlarda argon, neon, helyum, kripton, ksenon, metan ve hidrojen bulunur. Bunlardan azot, oksijen ve karbondioksit yaşam döngüleri için büyük öneme sahiptir. Havanın içerdiği karbodioksit miktarı normalde onbinde 3 iken, günümüzde küresel iklim değişiklikleri sebebiyle onbinde 3.8'i geçmiştir. (384 ppm-milyonda 384 parçacık) Karbondioksitteki bu artış, yeryüzünden özellikle geceleri yansıtılan (Albedo Yansıması) ışınların uzaya dönmesini engellediğinden, atmosferin yeryüzüne yakın bölümünde giderek artan bir oranda ısınma oluşmaktadır. Bu olaya Sera etkisi adı verilir. İkinci tabaka Stratosfer'dir. Üçüncü katman ise Ozonosfer olarak adlandırılır ve ortalama 20 ile 35'inci kilometreler arasındadır. Bu tabakanın işlevi çok önemlidir ve uzaydan gelen kozmik ışınlarla, güneşten dünyamıza ulaşan öldürücü özellikte olan ultraviole mor ötesi ışınların yeryüzü yüzeyine gelmesini engeller. Bu ışınların neredeyse %98'i ozon tabakası tarafından emilir. Hayat için çok önemli bir koruyucu tabaka olan Ozonosfer, son yıllarda insanoğlunun çeşitli faaliyetleri sonucu (spreylerde ve soğutucularda CFC-Kloroflorokarbon kullanımı,nükleer denemeler, çok yüksekten uçan supersonik uçaklardan çıkan azot oksitler) inceldiği ve zaman zaman güney kutbundaki ozon tabakası deliğinin açıldığı gözlenmektedir. Dördüncü tabaka Kemosfer olarak adlandırılır. Beşinci bölüm İyonosfer ise en yoğun ve atmosferin dış sınırına ulaşan bölüm olup, zararlı ışınları tutan oldukça sıcak bir tabakadır. Dünya yüzeyinin sahip olduğu enerjinin tamamı güneş kökenlidir. Bu enerji, elektromanyetik dalgalar şeklinde olup, saniyedeki hızları 300.000 km'nin üzerindedir. Sevgili Okurlar, bu hafta size yaşadığımız gezegenimizin etrafını çevreleyen atmosferle ilgili bu bilgileri sundum. Gelecek hafta çeşitli hava kirliliklerine değineceğim. Hepinize sağlık içinde huzurlu bir hafta geçirmenizi diliyorum. Motif değil lale tarlası Bir Türk çiçeği olarak bilinen laleden Hollanda her yıl milyarlarca dolar kazanıyor. Ülkenin her yerinde gözalabildiğine lale tarlaları uzanıyor. Uzaktan bir kilim motifini andıran binlerce dönüm tarlada her cins lale bulunuyor. Laleler, ABD olmak üzere dünyanın dört bir tarafına ihraç ediliyor. Her yıl 3 milyar lale ekiliyor. Lale sezonu martta başlayıp ağustosta bitiyor. Bu haftanın salon çiçeği KILİVYA (Clivia miniata) Daimi yeşil yapraklı, kırmızı, turuncu veya sarı renkte gösterişli çiçekleri vardır. Yapraklar bir kökten iç içe çıkarlar, 5-6 sm. genişliğinde ve 30-60 sm. uzunluğunda olup, koyu yeşil, parlak ve etlicedir. Çiçekleri, uzun çiçek sapı üzerinde birleşik formlu zambak görünümündedirler. Toprak istekleri hafif killi bahçe toprağı, bir miktar nehir kumu ve çiftlik gübresi karışımından oluşur. Kökleri etli ve kalın olup, yaz aylarında bol suya ihtiyaç gösterirler. Arada bir yapraklarına su püskürtmek gereklidir. Kış aylarında tercihan ısısı 10 derece civarında bulunan kapalı balkon veya ışıklı apartman boşluğunda kalabilir. Aydınlık, yarı gölge yerlerden hoşlanır. Direkt güneşte bırakmayınız. Üretimi, yavrularını anaç bitkiden ayırmak suretiyle veya çiçek sonrası oluşan tohumlarla yapılır. Saksı değiştirirken etli köklerinin zarar görmemesine dikkat etmek gerekir. Ağaç sevgidir sahip çıkalım Mustafa Altıkatoğlu / Giresun Bir ağaç saatte iki kilo karbondioksit emerek, havayı zehirli gazlardan temizler. Aynı zamanda fotosentezle ortama oksijen vererek canlıların sağlıklı yaşamasına ve hayatın devamına imkân sağlar. Ağaçlar topraktan aldığı su ve besinleri güneş enerjisiyle yoğurup glikoz yapar. Ağaçlar ve bütün bitkiler hem oksijen üretir, hem de diğer canlılar için gerekli besini oluştururlar. Her ağaç bir fabrika gibidir. Ormanlar toprağın bekçisi, yağmurun davetçisidir. Erozyonun en önemli çaresi ağaçlandırmadır.Ormanlar sel felaketini önler. O halde köyümüzü, kasabamızı, ülkemizi ağaçlandıralım, ağaçları, yeşil ortamları koruyalım ve sevelim. (Altın Kalpler Dayanışma Derneği) CEVAP: Gönlü Doğa Sevgisiyle dolu değerli Mustafa Kardeşimi bu örnek düşüncesinden dolayı kutluyorum. Yolun açık olsun. Ağacın faydasını duvarlara asalım Eyüp Aygün / Trabzon Ediz Bey , bazı yerlerde görüyorum. Atatürk''ün fayans/çini plakaya ekonomi ile ilgili sözleri yazı olmış. Galiba bir fayans imalatçısı firma üretmiş. Ağaçların faydalarını 5-10 maddede anlatan böyle plakalar hazırlansa da köylerde kahvehanelerin dış cephelerine assak nasıl olur? CEVAP: Değerli Eyüp Bey, mailinize teşekkür ederim. Olumlu netice verebilecek bir proje. Bunu öncelikle sizden rica ederim. Yazınızı biraz genişleterek, bize gönderiniz. Okuyucu köşemizde yayınlayalım. Güzel günler diler, sevgi ve saygılarımı sunarım. Biyologların sadece adı var Türkiye Biyologlar Derneği Türkiye'de Fen /Fen-Edebiyat Fakültelerinde Biyoloji bölümlerinde halen, ortalama 25 bin öğrenci okuyor ve her yıl ortalama 6 bin öğrenci Biyoloji bölümlerinden mezun oluyor. Kamuda meslek unvanımızı 1933 yılında almış bir meslek grubu olarak: Biyologlar, ülkemizde işsiz durumuna düşmüşlerdir. Hiçbir yasa ve yönetmelikte meslek ünvanımız hak ettiği konularda ve konumda yer almamaktadır. Hastanelerde Genetik Tanı Merkezlerinde çalışacak personel içinde biyolog yok. Özel hastanelerde asgarî bulundurulacak sağlık personeli içinde biyolog yok. Biyogüvenlik yasası çıktı, adında BİYO var içinde biyolog yok. Biyologlar, hiçbir bakanlıkta ve fakültelerin biyoloji bölümlerinde kendi kadro unvanıyla istihdam edilemiyor." Sevgili okurlar, bu konuyu sayfamızda birçok kez ele aldık. Fakat olumlu bir sonuca ulaşmak mümkün olmadı. Yeni Hükümetin Biyologları sevindirecek atılımları harekete geçirmesini bekliyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.