
DOĞAL SOĞUTUCU
Ambar, buzdağının 120 metre içine tünel kazılarak yapılmış. İlave soğutucular olmasına rağmen ambar doğal bir buzdolabı görevini görüyor.
Kuzey Kutbu'na 800 kilometre uzaklıkta, Norveç'in kuzeyindeki Spitzbergen Adası'nda, buzullar arasında dev bir dağın içinde inşa edilen "Svalbard Küresel Tohum Deposu", Mart 2008'den beri faaliyet gösteriyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü ile Uluslararası Biyoçeşitlilik araştırma grubunun oluşturduğu Küresel Hasat Çeşitliliği Örgütü ve Norveç hükümeti tarafından 6.3 milyon euroya yaptırılan ambarda, hava sıcaklığı bazı tohumların 1000 yıl yaşayabildiği eksi 18 dereceye kadar düşürülüyor. 3 büyük bölüm ve onları birbirine bağlayan 120 metre uzunluğundaki tünelden oluşan ambarda, dünyadan gelen tohumlar, sınıflandırılıp 20 metrekare genişliğinde ve 6 metre yükseklikteki özel bölmelerde her zaman ekime hazır vaziyette bekletiliyor.
ATOM BOMBASINA BİLE DİRENÇLİ
Muhtemel bir su baskınına karşı dağın içinde deniz seviyesinden 130 metre yükseklikte kurulan tohum deposu, atom bombası veya nükleer başlıklı roketlere karşı da korunaklı olarak inşa edildi.

4 MİLYON ÇEŞİT TOHUM
Video kameralarla 24 saat gözetim altında tutulan tesis uzay üssünü andırıyor. 4 milyondan fazla tohum örneğini alabilecek kapasiteye sahip ambarda akla gelebilecek her tür meyve, sebze ve tahıl tohumu bulunacak.
EN BÜYÜK OKSİJEN KAYNAĞIMIZDA TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR
Denizler alarm veriyor
İnsanların soluduğu havanın içindeki oksijenin yüzde 69'unu denizlerdeki tek hücreli bitki planktonları üretiyor. Ancak nüfusu milyonları aşan sahil kentlerinden denize deşarj edilen kanalizasyon ve diğer atıklar bitkisel planktonları yok ediyor.
Sevgili okurlar, bu hafta size Denizlerin Korunması ile ilgili çalışmalardan kısaca söz etmek istiyorum. Dünya Okyanuslar Günü, 08 Haziran Çarşamba günü kutlandı. Okyanuslar (Pasifik, Atlas ve Hint okyanusu) ve diğer denizler son yıllarda oluşan su kirlilikleri sebebiyle günümüzde artık alarm veriyor. Dünyamızın yüzde 71'ini kaplayan denizlerin yüzde 32'si 4000-5000 metre derinliğe ulaşıyor. Denizlerin çeşitli tuzluluk oranı içeren suları dünya su rezervinin yüzde 97.4'ünü kaplıyor. Geriye kalan yüzde 2'lik bölüm karasal tatlı su buzulları, yüzde 0.5'i nehir, ırmak ve göller, yüzde 0.1'i de canlıların vücutlarında bulunan su. İlk Yaşam şekillerinin okyanuslarda başladığı artık bilimsel bir gerçek.
Son 28 yılda 300'ü aşkın Deniz Alanı ölü noktalar olarak belirlendi. Her yıl 90 milyon ton çeşitli deniz mahsulü insanlar tarafından tüketiliyor. Bu miktar nüfus artışı ile birlikte zamanla artış gösteriyor. Gene her yıl 6.4 milyon ton Atık denizlere dökülüyor. Büyük balık gruplarından, özellikle Orkinos (Ton balığı olarak da bilinir) , Kılıç Balığı sayısı yüzde 90 nispetinde azaldı. Memeli deniz hayvanlarından Balina nüfusu da süratle düşüyor.
OKYANUSLARA ÖZEL İLGİ
Değerli okurlar, Dünya Okyanus ve Denizler Günü'nün BM tarafından onaylanması geçen hafta üçüncü yılını kutladı. Günün gerekçesini şu şekilde özetleyebiliriz:
> Bu devasa ve yüksek verimli deniz ekosistemlerini gelecek nesillere en iyi durumda aktarabilmek
> Denizleri her çeşit atığın toplandığı çöplükler olmaktan kurtarmak
> Azalmakta olan yaşam çeşitliliğinin devamlılığını sağlamak
> Dünyadaki İklimsel baskılara sebebiyet veren Karbondioksit emisyonlarındaki artışını frenleyebilmek
> Permafrost Bölgelerde (Kutup Alanları) deniz tabanında donmuş halde bulunan Metan (CH4) moleküllerinin çözülmesi ve atmosfere yüksek miktarda Metan Gazı deşarjıyla küresel ısınmaya mani olmak.
RİO'DAKİ HAYAL 17 YIL GECİKTİ
04-13 Haziran 1992'de Brezilya'nın sahil şehri Rio de Janeiro'da yapılmış olan Dünya Çevre Konferansında ortaya atılan bu fikir, 17 yıl sonra Birleşmiş Milletler tarafından resmiyete kavuşturuldu. Sevgili okurlar, hülasa etmek gerekirse DENİZLER; ihtiva ettikleri sayısız besin değerlerinin devamlılığı ve dünyadaki iklimsel koşulların ani değişimlerle kaotik bir duruma yol açmadan düzenli seyri açısından Biyosfer olarak adlandırılan yeryüzünün en önemli alanlarıdır. Denizlerimizi korumak insanlık görevidir.
Gelecek haftaya kadar esen kalınız.
BALIKLARIN YARISI YOK OLDU!
Yapılan araştırmalar 1970'li yılların başından itibaren 274 deniz canlısının yüzde 45 seviyesinde kayba uğradığını gösteriyor.

Alternatif tatilin adresi: Pendik köyleri
> Fatih Gürbüz
Tatil sezonu başlıyor, arkadaşlarınız ve akrabalarınız sürekli tatil yaparken siz hâlâ çıkamadınız mı? Vaktiniz mi yok? Yoksa bütçeniz mi uygun değil? Sizin için tatil sadece 5 yıldızlı otel değilse, Pendik'teki alternatif kaçış planlarını öneriyoruz. Osmanlı'dan günümüze gelmiş, sıcaklığını muhafaza eden Pendik'in Göçbeyli, Kurtdoğmuş, Ballıca, Emirli ve Kurna köyleri sizleri bekliyor.

YAYLALAR şenlenmeye başladı
Trabzon'un Şalpazarı ilçesinde yaylacılar, Sisdağı, Alaca, Kadırga, Eskala, Aktaş yaylası ile Çelik obasına göç etmeye başladı. Rengarenk çiçeklerin açtığı, yer yer kar kütlelerinin bulunduğu 1800 ila 2400 rakım arasındaki Doğu Karadeniz yaylaları, göçle birlikte şenlendi. Hayvanlarını süsleyen yaylacılar, onlarca kilometrelik yolu bazen yaya bazen de kamyonlarla kat ederek ulaştıkları yerlerden yaz ve sonbaharın ilk aylarını geçirdikten sonra kışlak olarak kullandıkları köylerine dönecek.

KAÇAK?KUŞLAR özgürlüğe kanat çırptı
Hatay'da geçtiğimiz günlerde Suriye uyruklu bir vatandaşın Türkiye'den Suriye'ye geçirmeye çalıştığı kaçak 82 saka kuşu ile Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesinde tedavisi tamamlanan bir şahin Alahan köyünde doğaya bırakıldı. İl Çevre ve Orman Müdürlüğünden yapılan açıklamada, yırtıcı kuşların azalması durumunda bitkilere zarar veren canlıların sayısının artacağına, bunun da birçok felakete yol açacağına dikkat çekilerek, vatandaşların daha duyarlı olmaları istendi.

BİLİM DÜNYASI ŞAŞKIN
4 bin 505 metre yükseklikte açan çiçek
İsviçre'de 4 bin 505 metre yükseklikte çiçek bulundu. Basel Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, çiçeğin Valais kantonundaki Dom zirvesinden 40 metre alçakta olduğu belirtildi. Bitki bilimci Christian Körner tarafından bulunan çiçeğin bir tür Taşkıran Çiçeği (Saxifraga) olduğu belirtilirken, Avrupa'da ve daha önce bu kadar yüksekte, dünyada ise bu kadar soğuk bir bölgede başka bir çiçeğin bulunmadığı ifade edildi. Bölgede çok zor hava şartlarına rağmen canlı kalabilen çiçeğin, bu yüksekliğe rüzgârın yardımıyla geldiği ve tohumlarını bıraktığı düşünülüyor.
HES'LERE AF YOK!
1 milyon 200 bin TL idari para cezası verildi
Çevre ve Orman Bakanlığı, Hidro-elektrik Santrali (HES) faaliyetlerine yönelik 284 adet denetim çalışması yapıldığını, bunlardan 54'üne toplam 1 milyon 113 bin 369 lira idari para cezası uygulandığını bildirdi. Yapılan açıklamada, bakanlık tarafından yılda ortalama 70 ilde ve 700 faaliyette izleme-kontrol çalışması yapıldığı belirtildi.

ÇEVRE BAKANLIĞI:
Bafa Gölü'ndeki yeşil rengin sebebi 'alg'lar
Çevre ve Orman Bakanlığınca, Bafa Gölü'nde son günlerde suyun renginde meydana gelen değişikliğin nedeninin, su yetersizliği ya da kirlilik değil, her yıl mevsim geçişlerinde yaşanan alg (yosun) patlaması olduğu bildirildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, son yıllarda yapılan çalışmalar sayesinde göle dışarıdan su verildiği hatırlatılarak, "Su yetersizliği ya da kirlilikten kaynaklanan bir durum söz konusu değildir" denildi.