
Sevgili okurlar, bu hafta idrak ettiğimiz Kurban Bayramınızı içtenlikle kutluyorum. Hayatınızdaki her günün bir bayram havasında geçmesini temenni ediyorum.
Bugün size geçen haftaki "su" ile ilgili yazımızın devamı niteliğinde, hayati önemi haiz suyun enerji üretiminde kullanımını, insan sağlığı açısından çok değerli kaynakları barındırıyor olmasını ve bazı sorumsuz davranışlar sonucu kirletilmiş suların yol açtığı zararları anlatmaya çalışacağım. Su, şüphesiz büyük bir enerji potansiyeline sahiptir. Dünyada üretilen elektrik enerjisinin beşte biri hidroelektrik santrallerden elde edilmekte. 70'e yakın ülkede de hidroelektrik, ülke enerjisinin hemen hemen yarısını karşılamaktadır. Ancak, BM'nin Su Kaynakları Gelişim Raporuna göre, hidroelektrik santrali yapılabilecek yerlerin günümüzde üçte biri kullanılıyor. Barajların küresel iklim değişikliği sonucu ortaya çıkan kuraklığa karşı da çözüm oluşturabileceği unutulmaması gereken bir gerçek.
KÜÇÜK BARAJLARIN BÜYÜK İŞLEVİ
Değerli okurlar, günümüzde birçok ülkede baraj inşa edilmeden de küçük hidroelektrik santrallerle enerji üretebilmek mümkün. Yerel olarak akarsulara kurulabilen türbinler, fazla büyük olmayan yerleşim merkezlerinde gerekli elektrik enerjisini sağlayabiliyor. Su gücü, kullanılan en eski enerji kaynaklarından biri. Şimdilerde ise özellikle Çin, toplam 13.000 megawat kapasitede 80'bini aşkın akarsu santralleriyle sağlıyor. Dünya Bankası'na göre, yeryüzündeki şimdiye kadar teşebbüs edilmiş en büyük kırsal elektrifikasyon projesinin sahibi konumunda. Birçok küçük, büyük akarsuya sahip olduğumuz ülkemizde de ikincil elektrik üretimi olarak belde ve ilçelerimizin çoğunu bu sistemlerle enerjiye kavuşturabiliriz.
Yakın gelecekte diğer bir enerji birimi de denizlerden sağlanacak. Norveç'teki talebelik hayatımda özel havuzlarda gerçekleştirilen deneylerde suni dalgalar, belirli bir odak noktasına yoğunlaştırılarak elektrik elde edilmekteydi. Ayrıca kıyılara fazla uzak olmayan bölgelerde su sathına yerleştirilmiş birbirine kablolarla bağlanmış hareketli türbinlerle elektrik enerjisi elde etmek mümkün.
JEOTERMAL ZENGİNİYİZ
Bir diğer enerji kaynağı ise jeotermal-yerkabuğu enerjisidir. Jeotermal enerji, yeraltından çıkan sıcak su ve buhardan elde ediliyor. Ülkemizde, İtalya, Yeni Zelanda ve İzlanda gibi birçok ülkede jeotermal kaynaklardan elektrik üretilebiliyor, doğrudan doğruya konut ve sera ısıtmasında kullanılabiliyor. Böylece ihracata yönelik büyük prodüksiyonlarda çok önemli kaynak tasarrufu sağlanmış oluyor. Diğer taraftan jeotermal enerji yerkabuğunun içindeki muazzam ısıdan faydalanarak enerji sağladığı için mevsimlerden, iklimlerden, bulutlu ve puslu güneşsiz havalardan bağımsız olarak devreye girebiliyor. Bu sebeple jeotermal, dünyanın en verimli alternatif enerji kaynağı olarak kabul ediliyor. Yapılan hesaplar, bu kaynaklara yeterince sahip olan ülkelerin elektrik ihtiyacının yarısına yakın bölümünü jeotermal enerjiden sağlayabileceklerini gösteriyor.
KİTLESEL HASTALIKLAR KAPIDA
Değerli okurlar, dünya besin üretiminin büyük bir bölümünü karşılayan su kaynaklarımızın çevresel yönetimi önemli problemleri de beraberinde getirmektedir. Dünya nüfusunun yüzde 24'üne varan kısmı, günlük ihtiyaçlarını karşılamak için su kaynaklarına bağımlı yaşamaktadır. Sağlıklı suya erişim imkanından yoksun olanlar, gereksinimlerini karşılamak için hergün yoğun mücadele vermek ve sürekli olarak suyla taşınan hastalıklar tehlikesiyle karşı karşıya bulunmak durumundalar. Bu nedenle su kaynaklarının yönetim stratejilerini bölgesel, ulusal ve genel düzeylerde adil dağılım ve yeterli miktarda su sağlayacak şekilde geliştirerek, sürdürülemez biçimde kullanılmalarına son verilmesi gerekmektedir.
SUYUN DÜŞMANI PETROL
Sevgili okurlar, o halde rezervuar durumundaki su havzalarının korunmasına itina göstermeli, gerekli tedbirleri kirlenmeden önce almalıyız.
En önemli deniz kirliliklerinden birini petrol ve petrol üretimi oluşturmaktadır. Tahminlere göre yılda 7-12 milyon ton petrol denizlere tanker kazalarıyla karışmaktadır. Bunun için üretim şekli, nakliye, depolama ve rafinerilerdeki modernizasyona önem vermeliyiz. Arıtma tesislerinin yapım ve denetimi ihmal edilmemeli, Petrol dolum ve boşaltma yerleri, marinalar bulundukları sahil ve koyları temizleyip koruyacak sistemlere sahip olmalıdırlar. Bunun dışında gemilerden balast, tahliye ve sintine atıkları, tarım alanlarında kullanılan kimyasallar (pesticidler), çöp alanlarından çıkan sızıntılar, kıyıyoğun yapılaşma, aşırı oksijen kaybına yol açan fosfat kirlenmesi (ötrofikasyon), endüstriyel ve evsel atıklar, radyoaktif atıklar, asit yağmur ve santrallerden çıkan atık sıcak su su ekosistemlerinin başlıca kirleticilerinden sayılıyor.
TASARRUFLA BU İŞİ ÇÖZERİZ
Evet sevgili okurlar, su ekosistemleri insan ve diğer bütün canlılar için büyük önem taşımaktadır. Bu devasa sistemi takdir edersiniz ki kısa bir zaman biriminde anlatabilmek mümkün değildir. Biz, yayın ekibi olarak size özet bir bilgi sunmaya çalıştık. Konuyla ilgili zihninizi işgal eden problemleri bize her zaman ulaştırabilirsiniz. İnsanlığın devamı ve gelecek nesillerin sağlıklı yaşayabilmeleri için tabiatı korumanın önemini şüphesiz hepimiz idrak etmekteyiz. İsraftan kaçınmak, daha azın daha verimli kullanılmasına çalışmak, özellikle su tasarrufuna itina göstermek için azami gayreti sarf etmeliyiz.
Size esenlik dolu bayram günleri diliyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
DİKKAT! Damacananın ömrü 10 gün!..
* Hemen hemen hepimizin evine giren damacanalara dikkat çeken SUDER Başkanı Adnan Çavuş, sağlıklı su tüketmemiz için şu tavsiyelerde bulunuyor:
* Suyun Sağlık Bakanlığı tarafından izni olup olmadığına, etiketin üzerinde izin tarihi ve sayısının bulunup bulunmadığına bakınız.
* 4 ayrı yerde suyun markası ve özelliklerinin yer aldığı parametreler mutlaka yer almalı.
* İmal ve son kullanma tarihi, parti ve seri numarası, şirket logosunun ayrıca damacana ambalaj üzerinde kabartma ile yazıyor olması gerekiyor.
* Güvenlik bandına önemle dikkat etmek, suyu ilk açanın siz olduğunuzun göstergesidir.
* Damacana su, direkt güneş ışığı almayan, havalandırılan serin, kuru ve temiz bir ortamda saklandığı sürece, en az 10 gün süreyle sağlıklı yapısını korur.
* Pompaların temizliği de suyun ömrünün uzaması için önemli.
Miniklerin hayal dünyasındaki küresel ısınma
"Küresel ısınma" konusunda Finansbank'ın çalışanlarının çocuklarına yönelik düzenlenen resim yarışmasında minikler hünerlerini sergiledi. Yarışmada, dünyanın tehdit altında olduğu bu değişimle ilgili çocukların neler hissettiği ve bu düşüncenin hayatlarına yansımasını nasıl resmettikleri değerlendirildi. Jüri, Aylin Çil'i birincilik ödülüne, Bilge Özel'i ikincilik ödülüne, Buğu Sözübir'i ise üçüncülük ödülüne
layık gördü. Melisa Can ile Pelin Aylin Kurultay "Mansiyon Ödülü", Ata Çelen, Kayra Can Sağdıç, Nur Basri, Adnan Noyan Akbaş, Mehmet Çağatay Bumin ise "Başarı Belgesi" almaya hak kazandı. Dereceye giren resimler, Finansbank Genel Müdürlük Binası'nda bir ay boyunca sergilenecek. Yarışmanın birincisi lap-top, ikincisi play-station, üçüncüsü I-pod touch ile ödüllendirildi.
KISA KISA ÖĞRENCİLERDEN YEŞİL SEFERBERLİK
* Bursa'da ilköğretim ve lise öğrencileri, Bursa Çevre Koruma Derneği ile Gürsu Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği kampanya çerçevesinde 2 bin 500 adet fidan dikti. Gürsu'ya bağlı Dışkaya köyü mevkiindeki törende konuşan Bursa Çevre Koruma Derneği Başkanı Ali Sait Ünsal, "İnsanlar çocuğunu büyütür, besler, yetiştirir. Biz de ağaçları aynı şekilde görüyoruz" dedi.
BU DA NE BÖYLE!
* Bilim adamları, kanat açıklığı bir otomobil boyuna ulaşan bir uçan sürüngen türünü keşfettiler. Bir süre önce Brezilya'da bulunan kafatası fosilini inceleyen Portsmoth Üniversitesi'nden Mark Witton, bunun yeni bir pterozor cinsi ve türünün şimdiye dek bulunan en büyüğü olduğunu belirledi. 115 milyon yıl önce Brezilya semalarında uçan bu yaratığa "Göl Gezgini" adı verildi.
HİDROJENLİ TEKNE HAYALİ
* İstanbul Teknik Üniversitesinden Murat Gürhan, Tuğrulhan Ateş, Burak Gülseren, Emre Tekeli, Ece Ülgen ve Mehmet Akif Ceylan, Türkiye'de hidrojen enerjili yakıt pili sistemi ile hareket edecek "İstiklal" adlı ilk teknenin yapımı için proje hazırladı. Yapım aşamasına gelinen tekne ile Üsküdür-Beşiktaş arasında sefer yapılacak.
SİZDEN GELENLER Keşke her şey sizin zamanınızdaki gibi olsa
Serdar Gökalp
Merhaba Ediz Abi nasılsınız, ben sıkı bir hayranınızım. Sizi çok seviyorum. Aynı zamanda tabiatı da seven bir insanım. Günümüzde her şeyi tüketen toplum olarak yaşıyoruz Ediz Abi. Keşke her şey sizin zamanınızdaki gibi olsa; gerçek aşklar, daha temiz bir dünya... Niye böyle, bu insanları bir türlü anlamıyorum Ediz Abi. Günümüzde duyarlı insan neredeyse yok denecek kadar az. Almanya'da tabiat düşmanlarına ağır cezalar veriliyor. Bence bizim ülkemizde de uygulansa iyi olur. Çalışmalarınızı yürekten kutluyorum, saygılarımı sunarım....
Kuşlar, yılanlar ve börtü böcek adına imdat!
Ergün Bey / ESKİŞEHİR
Hayatımı çevreye, kültürel varlıklarımızın korunmasına adadım. Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde kalan son sulak alanlarımızdan Balıkdamı yok oluyor. Balıkdamı'nın önündeki doğal set yıkıldı. Sazlar kesildi. Şimdi de devlet bu alandan su çekerek verimsiz arazileri sulayacak. Yaz kış burada yaşayan, kuluçkaya yatan ve ayrıca göçen kuşlar ne olacak? Ya sazlıklara saklanan vaşak gibi hayvanlar, ya balıklar, ya diğer su canlıları ne yapacak? Ben başaramadım! İyice daraltılan Balıkdamı'ndaki hayvanlar adına, kuşlar, yılanlar, börtü böcek adına imdat efendim, imdat!
> CEVAP: Değerli kardeşim, Balıkdamı ile ilgili hassasiyetinizden dolayı size teşekkür ederim. Bilindiği üzere sulak alanlar, biyolojik çeşitliliğin en yoğun olduğu çok nadide ekosistemlerin başında gelmektedir. Özellikle bu alanları mekan edinmiş canlılar için hem mükemmel birer hayat alanı, hem de üreme mekanları olarak bütün ülkelerde özenle korunmaktadır. Oksijen ve besin üretimi gibi enerji alışverişinin en yoğun hissedildiği sulak alanlarda, hayatın getirdiği mükemmel çeşitliliği izlemek mümkündür. Ancak bu sistemler dıştan gelebilecek olumsuz davranışlara karşı son derece hassastır. Plansız aşırı su kullanımı, küresel iklim değişikliği sonucu ortaya çıkan kuraklıklar, sazlıkların yakılması gibi birçok negatif etken bu tabiat güzelliklerinin yok olmasına sebep olmaktadır. Çevre Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu hem iyi yetişmiş bir bilim adamı, hem de benim yakinen tanıdığım kıymetli bir dosttur. İnanıyorum ki, bakanlıktaki kıymetli mesai arkadaşlarıyla birlikte Balıkdamı Sulak Alanı ile ilgili geleceğe yönelik plan ve çalışmaları başarıyla yürütecektir.
OKUYUCU ŞİİRİ Su ekmek altın gibi
Dünyada düzen bitti
Hesap soracaklarımız gitti
Bu bizim yaşadığımız nesil
Geçmiş nesile ahh etti vahh etti
Su ekmek altın gibi
Kim yenerse onun hakkı
Dünyada insanlık bitti
Yok artık hak adalet işlevi
> Burak Kırmızıgül / TEKİRDAĞ
BANA YAZIN!
Her türlü sorunuzu bana sorabilirsiniz. "Güzel bir dünya" için bu sayfaya siz de katkıda bulunun. Haydi e-mail ve mektuplarınızı bekliyorum...
Yazışma Adresi: 29 Ekim Caddesi No: 23 34197 Yenibosna/İSTANBUL e-mail: ediz.hun@tg.com.tr