Çevre problemi fakirliği artırır!

A -
A +
Yok­sul in­san­la­rın ha­yat­la­rını ida­me et­ti­re­bil­me­le­ri, doğ­ru­dan çev­re­ye ve do­ğal kay­nak­la­ra bağ­lı. Ta­rım, or­man­cı­lık ve ba­lık­çı­lık on­lar için vaz­ge­çil­mez ge­çim kay­nak­la­rı­... Sev­gi­li okur­lar, bu haf­ta­dan iti­ba­ren siz­le­re bel­li baş­lı çev­re prob­lem­le­ri­ni an­lat­ma­ya ça­lı­şa­ca­ğım. Av­ru­pa Bir­li­ği'nin de en çok üze­rin­de dur­du­ğu, ive­di ola­rak çö­züm bek­le­di­ği bu çev­re ko­ru­ma kri­ter­le­ri­ni şöy­le sı­ra­la­ya­bi­li­riz: >> 1- Tro­pi­kal yağ­mur or­man­la­rı­nın ya­kıl­ma­sı ve ke­sil­me­si­ne bağ­lı ik­lim de­ği­şik­li­ği prob­le­mi >> 2- Ha­va ka­li­te­si ve asit­len­me >> 3- Do­ğal ve bi­yo­lo­jik çe­şit­li­li­ğin ko­run­ma­sı >> 4- Su kay­nak­la­rı yö­ne­ti­mi >> 5- Kent­sel çev­re >> 6- Kı­yı alan­la­rı >> 7- Atık yö­ne­ti­mi >> 8- Sa­na­yi­den kay­nak­la­nan risk­ler >> 9- Nük­le­er gü­ven­lik, rad­yas­yon­dan ko­run­ma >> 10- Çev­re­sel acil du­rum önlemleri (Dep­rem, he­ye­lan, su bas­kın­la­rı, or­man yan­gın­la­rı ve ka­sır­ga gi­bi) Çevre problemi fakirliği artırır!

GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK An­cak, AB'nin ve bir­çok kal­kın­mış ül­ke­nin gö­zar­dı et­me­me­si ge­re­ken bir baş­ka çok önem­li çev­re prob­le­mi var ki, he­pi­mi­zin yü­re­ği­ni sız­lat­mak­ta­dır. Bu da, yok­sul­luk­tur şüp­he­siz. Dün­ya­mız­da ya­şa­yan her 6 in­san­dan bi­ri, gün­de 1 do­lar­dan da­ha az bir ge­lir dü­ze­yin­de bu­lun­mak­ta ve ge­ne her 9 in­san­dan bi­ri kro­nik aç­lık çek­mek­te­dir. Bir­leş­miş Mil­let­ler, mut­lak yok­sul­luk için­de ya­şa­yan in­san­la­rın ora­nı­nı 2015 yı­lı­na ka­dar ya­rı­ya in­dir­me­yi he­def­le­mek­te­dir. Bu­gün­kü ve­ri­le­re gö­re, 6.7 mil­yar­lık dün­ya nü­fu­su­nun yıl­lık gı­da ih­ti­ya­cı 7.1 mil­yar ton­dur. Dün­ya nü­fu­su­nun yüz­de 30'unu teş­kil eden ge­liş­miş ül­ke­ler, be­sin üre­ti­mi­nin yüz­de 70'ini kul­lan­mak­ta, bu­na mu­ka­bil nü­fu­sun yüz­de 70'ini oluş­tan az ge­liş­miş ül­ke­ler gı­da pas­ta­sı­nın yüz­de 30'u ile ye­tin­mek­te­dir­ler. Geç­miş bin yıl­lık gı­da üre­ti­mi mik­ta­rı­nın ge­le­cek 30-35 yıl için­de tü­ke­ti­le­cek ol­ma­sı bir ke­ha­net de­ğil­dir. Yok­sul in­san­la­rın pek ço­ğu ge­çi­ne­bil­me­le­ri, ha­yat­la­rı­nı ida­me et­ti­re­bil­me­le­ri için doğ­ru­dan doğ­ru­ya çev­re­ye ve do­ğal kay­nak­la­ra ba­ğım­lı bu­lun­mak­ta­dır­lar. Ta­rım, or­man­cı­lık ve ba­lık­çı­lık sek­tör­le­ri on­lar için vaz­ge­çil­mez ge­çim kay­na­ğı­nı oluş­tur­mak­ta­dır. Bu se­bep­le, yok­sul­lar ha­va ve su kir­li­li­ğin­den ve be­sin üre­ti­min­de­ki sür­dü­rü­le­mez uy­gu­la­ma­lar­dan da­ha faz­la et­ki­len­mek­te­dir­ler. An­cak, ka­rar­lı çev­re po­li­ti­ka­la­rı ve yö­ne­ti­mi on­la­rın ha­yat­la­rı­nı iyi­leş­ti­re­bi­le­cek, üret­ken­lik­le­ri­ni art­tı­ra­bi­le­cek sür­dü­rü­le­bi­lir kal­kın­ma yö­nün­de iv­me ka­zan­dı­ra­bi­le­cek­tir. Gı­da­la­rın arit­me­tik, oy­sa nü­fu­sun geo­met­rik art­tı­ğı dün­ya­mız­da iş­te bu se­bep­le kay­nak­la­rın ras­yo­nel kul­la­nı­mı bü­yük önem arz et­mek­te­dir. Çev­re bir kay­nak yö­ne­ti­mi ol­du­ğu ka­dar do­ğal de­ğer­le­rin ko­run­ma­sı da. Çevre top­lum­la­rın çağ­daş­lık gös­ter­ge­si­ni sim­ge­le­mek­te­dir. ÇEVRE UZLAŞMASI Ar­tık çev­re prob­lem­le­ri­nin gi­de­ril­me­sin­de top­lum­sal uz­laş­ma­ya her za­man­kin­den fazla ih­ti­yaç duy­mak­ta­yız. Çün­kü çev­re ko­ru­ma kav­ra­mı, in­san­lı­ğı or­tak bir he­def et­ra­fın­da bir­leş­tir­en, etik de­ğer­le­ri­mi­zi ku­şak­la­ra­ra­sı ada­let ve dü­şün­ce an­la­yı­şı gi­bi te­mel bir de­ği­şimi ta­şı­yan ve in­san hak­la­rı­nı ye­ni­den göz­den ge­çi­ril­me­sin­de önem­li fak­tör teş­kil eden ev­ren­sel bir de­ğer­dir. Çevre problemi fakirliği artırır!

1 mil­yar in­san çöl­leş­me­nin teh­di­di al­tın­da Dün­ya­da 250 mil­yon in­san çöl­leş­me­nin olum­suz et­ki­le­rin­den di­rekt ola­rak et­ki­le­nir­ken, 1 mil­yar­dan faz­la in­san ise çöl­leş­me ris­ki bu­lu­nan top­rak­lar­da ha­ya­tı­nı sür­dü­rü­yor. Eroz­yon, aşı­rı ot­lat­ma, ik­lim de­ği­şik­li­ği, or­man­la­rın tah­ri­bi, top­ra­ğın aşı­rı kul­la­nı­mı ve yan­lış su­la­ma yön­tem­le­ri se­be­biy­le or­ta­ya çı­kan çöl­leş­me; kıt­lık, yok­sul­luk, sağ­lık­sız bes­len­me, sel, taş­kın fe­la­ket­le­ri, göç­ler, top­rak an­laş­maz­lık­la­rı ile sa­vaş­la­ra bi­le se­bep ola­bi­li­yor. Dün­ya­da her yıl 42 mil­yar do­lar­dan faz­la ma­li yük ge­ti­ren çöl­leş­me, 110 ül­ke­yi et­ki­li­yor, bun­lar ara­sın­da 18 ge­liş­miş ül­ke de bu­lu­nu­yor. Tür­ki­ye'de ise top­rak­la­rın yüz­de 86'sı çöl­leş­me ris­kiy­le kar­şı kar­şı­ya. Mü­ca­de­le için ara­zi sı­nıf­lan­dı­rıl­ma­sı yö­ne­ti­mi, eroz­yon kon­tro­lü, bi­linç­len­me, hal­kın ka­tı­lım­cı­lı­ğı, or­man­la­rın ko­run­ma­sı gi­bi ça­lış­ma­lar ge­re­ki­yor. Karbondioksidi emen kaya parçası keşfedildi İk­lim de­ği­şik­li­ği­ne yol açan önem­li gaz­lar­dan kar­bon­di­ok­si­di, kü­re­sel ısın­ma­yı ya­vaş­la­ta­cak mik­tar­lar­da eme­bi­le­cek bir ka­ya tü­rü keş­fe­dil­di. "Pro­cee­dings of the Na­tu­ral Aca­demy of Sci­en­ces" ad­lı bi­lim­sel der­gi­nin bu­gün ya­yım­la­na­cak sa­yı­sın­da yer alan ya­zı­ya gö­re, bu ka­ya tü­rü­ne da­ha çok Um­man'da rast­la­nı­yor. Kar­bon­di­ok­sit ga­zı, "pe­ri­do­ti­te" tü­rü ka­ya ile te­mas et­ti­ğin­de tep­ki­me­ye gi­re­rek ka­tı ha­le dö­nü­şü­yor, kal­si­yum kar­bo­nat'ı oluş­tu­ru­yor. Her yıl at­mos­fe­re bı­ra­kı­lan 30 mil­yar ton kar­bon­di­ok­sit­ten 2 mil­yar to­nu yer al­tı mi­ne­ral­le­ri ta­ra­fın­dan emi­li­yor. Pe­ri­do­ti­te ad­lı ka­ya tü­rü, yer ka­bu­ğu­nun he­men al­tın­da yer alan man­to ta­ba­ka­sın­da­ki en yay­gın ka­ya­la­rın­dan bi­ri. Bu ka­ya, yer­yü­zün­de de bu­lu­nu­yor. Çevre problemi fakirliği artırır!

BM Ko­mi­te Baş­ka­nı'n­dan Ye­şil Say­fa'ya öv­gü Geç­ti­ği­miz gün­ler­de İs­tan­bul'da ger­çek­leş­ti­ri­len "Çöl­leş­me Top­lan­tı­sı"na ka­tı­lan BM Çöl­leş­mey­le Mü­ca­de­le­de Bi­lim ve Tek­no­lo­ji Ko­mi­te­si Baş­ka­nı Wil­li­am Dar, çev­re ko­nu­sun­da ve­ri­len des­tek­ten do­la­yı ga­ze­te­mi­ze te­şek­kür et­ti. Çev­re i­le il­gi­li bir say­fa aç­ma­nın ör­nek bir ya­yın­cı­lık ol­du­ğu­nu vur­gu­la­yan Dar, Ye­şil Say­fa­mı­zı in­ce­le­di. Tür­ki­ye'nin çöl­leş­mey­le mü­ca­de­le ko­nu­sun­da bü­yük gay­ret gös­ter­di­ği­ni de be­lir­ten Wil­li­am Dar, ''Dün­ya o­la­rak bu mü­ca­de­le­de ba­şa­rı­sız o­lur­sak so­nuç­la­rı fe­la­ket o­la­cak'' de­di. Çevre problemi fakirliği artırır!

1952'de Lon­dra'da 4 BİN Kİ­Şİ ha­va kir­li­li­ğin­den öl­müş­tü Bu­gün­kü ya­zım­da ha­va ka­li­te­si ve asit­len­me prob­le­mi­ni ele ala­rak si­ze bu ko­nu­da ba­zı bil­gi­ler ver­me­ye ça­lı­şa­ca­ğım... Bi­lin­di­ği üze­re ha­va­da; yüz­de 78 azot, yüz­de 21 ok­si­jen, on bin­de 3 kar­bon­di­ok­sit, eser mik­tar­lar­da da Xe­non, Ar­gon, Ne­on ve Hid­ro­jen gi­bi gaz­lar bu­lun­mak­ta­dır. An­cak, 1850'ler­den iti­ba­ren ge­li­şen en­düs­tri­yel dev­rim, kö­mür ve pet­ro­lün dev­re­ye gir­me­si, bil­has­sa son ya­rım yüz­yı­lın ge­tir­di­ği tek­no­lo­jik bu­luş­lar in­sa­noğ­lu­nun zi­hin­sel ge­li­şi­mi­ni ile­ri­ye gö­tür­düy­se de, çev­re açı­sın­dan olum­suz et­ki­le­ri­nin var­lı­ğı da in­kar edil­me­ye­cek bir bo­yu­ta ulaş­mış­tır. Her an ha­va­da bu­lunan sü­per­so­nik uçak­la­r, mik­ta­rı ne­re­dey­se mil­ya­rı bu­lan ka­ra ta­şıt­la­rı, baş­ta kü­kürt ol­mak üze­re çe­şit­li kim­ya­sal­la­rın de­şar­jı so­nu­cu or­ta­ya çı­kan asit yağ­mur­la­rı, ge­rek ha­va ka­li­te­si­ni ge­rek­se onun yağ­mur ve gü­neş­le bes­le­di­ği 'top­rak ana'­yı olum­suz et­ki­le­mek­te­dir. TRO­POS­FER TA­BA­KA­SI­NIN ÖNE­Mİ Bi­lim­sel ola­rak at­mos­fer de­di­ği­miz ha­va küt­le­si çe­şit­li bö­lüm­le­re ay­rıl­mak­ta­dır. İlk 10 ki­lo­met­re­lik bö­lü­mü­ne Tro­pos­fer di­yo­ruz. Son­ra­ki bö­lüm Stra­tos­fer ola­rak isim­len­di­ri­lir. Ozon ta­ba­ka­sı da bu bö­lüm­de yer alır (Ozon'u da­ha son­ra­ki haf­ta­lar­da iş­le­ye­ce­ğiz). Da­ha üst kat­man­lar Me­zos­fer ve İyo­nos­fer ola­rak de­vam eder. Bi­zim için en önem­li bö­lüm Tro­pos­fer ta­ba­ka­sı­dır, çün­kü bü­tün kir­li­lik­ler bu 10 km'lik bö­lüm­de et­ki­li ol­mak­ta­dır. Ha­va kir­li­li­ği­nin se­bep ol­du­ğu en önem­li üzü­cü va­ka 1952 yı­lı­nın ara­lık ayın­da Lon­dra'da ce­re­yan et­miş ve 2 haf­ta için­de ha­va­da­ki aşı­rı kir­li­lik se­be­biy­le ya­şı 50'yi aş­mış 4 bin ki­şi ha­ya­tı­nı kay­bet­miş­tir. Ta­ri­he "Lon­don Smo­ke" ola­rak geç­miş bu ha­va kir­li­li­ği ola­yı, ha­va ka­li­te­si­nin ko­run­ma­sı­nın ne de­re­ce önem­li olduğu­nu bi­ze vur­gu­la­mak­ta­dır. Ener­ji­si dü­şük, ka­li­te­siz, par­ça­cık mad­de ora­nı yük­sek, aşı­rı kü­kürt ih­ti­va eden kö­mür cins­le­ri, fil­tre edil­me­den ba­ca­lar­dan çı­kan sa­na­yi kim­ya­sal­la­rı, bu ve bu­na ben­zer ha­va kir­li­li­ği olay­la­rı­nın baş­lı­ca so­rum­lu­la­rı­dır­lar. Pek ta­bi­idir ki, ha­va kir­li­li­ği ya­ğış­la­rı da et­ki­le­mek­te ve sül­frik asit gi­bi pek çok kim­ya­sal bi­le­şik, yağ­mur­la bir­lik­te yer­yü­zü­ne ine­rek top­ra­ğı ve onun ve­ri­mi­ni olum­suz et­ki­le­mek­te­dir. Asit yağ­mur­ları, on­lar­ca yıl top­ra­ğın de­rin­lik­le­ri­ne kök sal­mış bit­ki top­lu­luk­la­rı­nı yok et­mek­te ve bu şe­kil­de ta­bi­atın den­ge sis­te­mi­ne za­rar ver­mek­te­dir­ler. SİZDEN GELENLER Mor do­ma­tes kan­se­re kar­şı umut ola­bi­lir mi? Ba­har Top­ka­ra / TRAB­ZON Bi­yo­lo­ji oku­yo­rum. İl­gim ge­ne­tik ve bit­ki üze­ri­ne... Ge­çen­ler­de bir ha­ber oku­dum As­la­nağ­zı bit­ki­siy­le do­ma­tes çap­raz­la­nıp mor do­ma­tes el­de edil­miş ve kan­se­re kar­şı et­ki­li ol­du­ğu­nu söy­le­di­ler. Pe­ki ge­ne­tik ya­pı­sı de­ğiş­ti­ri­len do­ma­te­sin an­ti­ok­si­dan özel­li­ği de de­ğiş­mez mi? CE­VAP: Sa­yın Top­ka­ra, gön­der­miş ol­du­ğu­nuz ma­il'e te­şek­kür edi­yo­rum. Do­ma­tes ile As­la­nağ­zı bit­ki­si­nin çap­raz­lan­ma­sı so­nu­cu "mor do­ma­tes" el­de edil­miş ol­ma­sı, kan­se­re kar­şı gü­nü­müz­de kul­la­nı­lan "Lyco­pen" mad­de­si­nin ar­tı­rıl­ma­sı he­de­fi­ni ta­şı­mak­ta­dır. Bu da, do­ma­te­sin an­ti­ok­si­dan özel­li­ği­ni şüp­he­siz yük­sel­te­cek bir du­ru­mu or­ta­ya çı­ka­ra­cak­tır. An­cak, araş­tır­ma­nın bi­raz da­ha za­ma­na ih­ti­ya­cı ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum. Se­lam ve sev­gi­le­rim­le... Ev or­ta­mın­da pek ta­bii kak­tüs ye­tiş­ti­ri­le­bi­lir Büş­ra Ko­ca­baş / KÜ­TAH­YA Li­se 3. sı­nıf öğ­ren­ci­si­yim. Kak­tüs­le­ri çok se­vi­yo­rum ve evim­de ye­tiş­tir­mek is­ti­yo­rum. Kü­çük bir kak­tü­süm var­dı. Çi­çek­çi çok faz­la su­la­ma­ma­mı söy­le­di. Müm­kün ol­du­ğun­ca gü­neş gör­me­si­ni de sağ­la­dım ama öl­dü. Bu ne­den ola­bi­lir? Ye­ni­si­ni al­mak is­ti­yo­rum. Ba­na yar­dım­cı olur­sa­nız çok se­vi­ni­rim. CE­VAP: Sev­gi­li Büş­ra, ön­ce­lik­le eği­tim ha­ya­tın­da ba­şa­rı­lar di­li­yo­rum. Kak­tüs­ler­le il­gi­len­di­ği­ne mem­nun ol­dum. Ama ön­ce­lik­le bu sev­gi do­ğa sev­gi­si­dir. Ev or­ta­mın­da da pek ta­bii kak­tüs ye­tiş­ti­ri­le­bi­lir. An­cak, ih­ti­yaç­la­rı olan gü­ne­şi te­min et­mek ge­re­kir. Sa­na de­tay­la­rı da­ha son­ra bil­di­re­ce­ğim. Şim­di­lik tek­rar te­şek­kür edi­yor, sa­na sev­gi­le­ri­mi su­nu­yo­rum. Bu se­vim­li bit­ki­ler gü­neş­ten çok hoş­la­nır Seda Öztürk Kak­tüs­le­rin te­le­viz­yon­dan çı­kan za­rar­lı ışın­la­rı em­di­ği ve ge­ce­le­ri di­ğer bit­ki­ler gi­bi kar­bon­di­ok­sit ye­ri­ne ok­si­jen sal­dı­ğı söy­le­ni­yor. Bu yüz­den oda­lar­da kak­tüs bu­lun­dur­ma­yı tav­si­ye edi­yor­lar ne ka­dar doğ­ru­dur bil­gi­len­di­rir­se­niz çok mem­nun olu­rum. CE­VAP: Sa­yın Öz­türk, me­sa­jı­nız için te­şek­kür ede­rim. Ya­zı­nız­da ver­di­ği­niz bil­gi doğ­ru­dur. Kak­tüs­ler, di­ğer ye­şil bit­ki­le­re na­za­ran ters bir dön­gü­ye sa­hip­tir. An­cak bir­kaç kak­tü­sün oda­da bu­lun­ma­sı za­rar­lı ışın­lar­dan bi­zi ko­ru­ya­maz. Ay­rı­ca bu bit­ki g­ru­bu aşı­rı gü­neş­ten hoş­la­nır. Bu ba­kım­dan oda ye­ri­ne, gü­neş­li bir bal­kon ve­ya bah­çe on­lar için da­ha uy­gun bir me­kan teş­kil eder. Tek­rar gö­rüş­mek ümi­diy­le se­lam ve sev­gi­le­ri­mi su­nu­yo­rum. KISA KISA ÜNİ­VER­Sİ­TE­Lİ K­ŞİF­LE­RİN GÜ­NEŞ­LE ÇA­LI­ŞAN ARA­CI >> Ka­ra­de­niz Tek­nik Üni­ver­si­te­si öğ­ren­ci­le­ri, te­miz bir dün­ya için hid­ro­jen ve gü­neş ener­ji­si ile ça­lı­şan araç­lar imal et­ti. Kendilerini tebrik ediyoruz... "ÇEV­RE­Yİ KİR­LE­TEN­LE­RE MÜ­EB­BET HA­PİS VE­RİL­ME­Lİ" >> Men­de­res Hav­za­sı'nda­ki kir­li­li­ği in­ce­le­mek için Ku­şa­da­sı'na ge­len TBMM Çev­re Araş­tır­ma Ko­mis­yo­nu'na bil­gi ve­ren Ay­dın Va­li­si Mus­ta­fa Ma­lay, "Çev­re­yi kir­le­te­nin ce­za­sı mü­eb­bet ha­pis gi­bi ağır ol­ma­lı­dır" tek­li­fi­ni yap­tı. Sa­yın Va­li­mi­zin hassasiyetine teşekkür ediyoruz... YE­RE AT­TI­ĞI­MIZ HER PO­ŞET BİZE ZE­HİR OLA­RAK GERİ DÖ­NÜ­YOR! >> Sam­sun On­do­kuz Ma­yıs Üni­ver­si­te­si'nden de­ğer­li mes­lek­ta­şım Bur­cu Gün­gör, "Dün­ya­da her yıl kul­la­nı­lan 1 tril­yon nay­lon po­şe­tin yüz­de 99'u ta­bi­ata bı­ra­kı­lı­yor. Ye­re at­tı­ğı­mız nay­lon po­şet­ler top­rak­la­rı­mı­zı, su­la­rı­mı­zı ze­hir­li­yor. De­niz can­lı­la­rı yok olu­yor" di­yor. Uyarılarını çok yerinde buluyoruz... BA­NA YA­ZIN! Her türlü sorunuzu bana sorabilirsiniz. "Güzel bir dünya" için bu sayfaya siz de katkıda bulunun. Haydi e-mail ve mektuplarınızı bekliyorum... Yazışma Adresi: 29 Ekim Caddesi No: 23 34197 Yenibosna/İSTANBUL e-mail: ediz.hun@tg.com.tr
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.