Doğaya rehbersiz çıkmayın!

DOĞU KARADENİZ BİR DÜNYA CENNETİ Doğu Karadeniz, dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan bitki türlerinin yanı sıra, dağları, gölleri, hırçın akan akarsuları, ormanları ve yaban hayatıyla doğa tutkunlarının en gözde mekânları arasında yer alıyor. Bölgenin can damarı turizmdir. Örneğin Fırtına Vadisi, dünyada korunması gereken 200 doğal alandan biri... Kaçkar Dağı'nın eteklerinde eşsiz bir cennet saklı. Kıymetli okuyucularımız, yaz dönemine girdiğimiz şu günlerde hepimizi ayrı bir tatil heyecanı sarmış durumda. Biz de bu hafta, daha önce elimize geçen ve tatilciler için faydalı bilgiler içerdiğini düşündüğümüz bir haberden hareketle mini bir tatil uyarı yazısı sunmak arzusundayız. Özellikle tabiat harikası bölgelerimize gitmek üzere valizlerini hazırlayan doğa dostlarına Doğu Karadeniz'i tavsiye ederim. Ancak yöreye vardığınızda yanınızda bir rehberle tabiat keşfinize başlamanızı öneririm... Doğu Karadeniz'in eşsiz tabiatı, yöreyi doğa tutkunlarının en gözde merkezi haline getirdi. Sahil boyunca uzanan, büyük bölümü Rize'nin Çamlıhemşin, geri kalanı Artvin'in Yusufeli ilçesi sınırlarında yer alan, en yüksek zirvesini 3937 rakım ile Kaçkar Kavrun Dağı'nın oluşturduğu Kaçkar Dağları ile Fırtına ve Hemşin dereleri doğa sporlarına gönül verenlerce en kayda değer yerler arasında gösteriliyor. Eşsiz flora ve faunasıyla da dünyanın dört bir yanından doğa sevenlerin akın ettiği yöre, dağcılık, kaya tırmanışı, tracking, rafting ve kayak sporları merkezine dönüşmüş durumda. Kaçkar Dağları'nın eteklerinde yer alan krater gölleri ve eşsiz manzarası mıknatıs gibi doğaseverleri kendine çekiyor. REHBERLERİ GİTTİĞİNİZ YÖREDE BULABİLİRSİNİZ Yörede turizmin can damarı olan dağ ve doğa sporlarının sürekli geliştiğini açıklayan Doğu Karadeniz Doğa Sporları Kulübü (DOKADAK) Başkan Yardımcısı Sayın Dursun Ali Demiroğlu, tatilcilere şu kısa ve öz uyarılarda bulunuyor: > Bölgede sarp arazi ve hırçın akan derelerin doğa sporlarıyla ilgilenenlere zaman zaman tatsız sürprizler hazırlayabileceğini gözden uzak tutmamak gerekiyor. > Çığ, heyelan, kaya düşmesi ve boğulma riskine karşı rehbersiz araziye çıkılmaması önem taşıyor. > Doğa sporlarıyla ilgilenenler, son zamanlarda Kaçkar Dağları ve Fırtına Vadisi'nde bazı kazalar yaşıyor, rehber almamaktan kaynaklı bu kazalar bölge turizmini de olumsuz etkiliyor. > Yöreye sportif amaçlı gelenler, şayet araziyi bilmiyorlarsa yanlarına mutlaka alan kılavuzu almalılar. > Yörede doğa sporlarıyla ilgilenen kulüplerin yanı sıra Fırına Deresi kıyısında kurulu rafting tesislerinde deneyimli kano ve rafting rehberi bulunuyor. > Dağlar için de aynı şekilde yüksek irtifa dağ rehberi ve milli park alanlarında görev yapacak çok sayıda alan rehberleri mevcuttur. > Bölgeye gelecek turistlerin dağ ve doğa sporları öncesi yanlarına alacakları rehberlerle birlikte riskler de en aza inecek, yörenin tanıtımı olumsuz etkilenmeyecektir. > Turizmin daha da geliştirilmesi için spor kulüpleri, turizm dernekleri ile tesis işletmecilerine önemli görevler düşüyor. Bu güzellikleri korumalıyız Evet değerli okurlar, güzel yurdumuzun her yanında böylesine eşsiz birçok nadide mekânımız bulunuyor. Bütün çabamız, bu paha biçilmez değerlerimizi korumak ve sağlıklı bir durumda gelecek nesillere aktarmak olmalıdır. Dünyada her geçen gün gelişen doğa turizmine, ülkemizde de yapılacak doğru yatırımlar, gerek iç, gerek dış turizm potansiyeli açısından çok olumlu sonuçlar doğuracaktır. Üç tarafı denizlerle çevrili devasa bir yarımada olan Türkiye, bir taraftan insanlarının konukseverliği, diğer taraftan da tarih, kültür ve tabiat varlıklarının zenginliği açısından dünyanın sayılı ülkelerinden biridir. İnsanlığın ilk dönemlerinden olan Tarım Evresinin (Neolitik Çağ) başladığı devirden bugüne kadar nice medeniyetlerin yaşamlarını sürdürdüğü bu müstesna topraklar; hiç şüphe yok ki dünyanın gözdesidir. Size güzel ve mutlu bir hafta diliyorum, sevgilerimle... Saz Horozu gördünüz mü? Mersin'in Göksu Deltası'nda, Türkiye'de ender rastlanan bir tür olan "Saz Horozu" (Porphyrio porphyrio) sayısının 60'dan 1200 çifte yükseldiği bildirildi. Üreme habitatları en güney Avrupa, Afrika, tropikal Asya'nın karşısında ılık saz yatakları ve Avustralya olan tavuk boyundaki bu kuş (uçabiliyor), kocaman ayakları, parlak kuş tüyü, kırmızı gagası ve alın siperiyle dikkat çekiyor. ARICILIK HAYVANCILIĞIN YERİNİ ALDI > Artvin'in Borçka ilçesi Camili köyünde, TEMA Vakfı öncülüğünde başlatılan proje kapsamında, ana (Kraliçe) arı üretimi eğitimi alan tek kadın olan Melahat Gülbin, "Eskiden köy halkı bir araya geldiğinde hayvancılıktan sözedilirdi, şimdilerde ise arı üretimi konuşuluyor" dedi. Ana arının tanesini 40 liraya sattıklarını anlatan Gülbin, şunları dile getirdi: "Saf Kafkas arısının özelliği dilinin uzun olması. Yaklaşık 7-8 milimetre. Ağaç çiçeklerinin en derinde bulunan özlerini bile alabiliyor. Onun için bal üretimi fazla oluyor." YEŞİL PLATFORM Ormancılar yavru karacayı biberonla besledi > Ekrem Balcı (İstanbul Orman Bölge Müd. Basın Halkla İlişkiler > İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Çatalca İşletmesi Binkılıç Orman İşletme Şefliği'nde ormanlık alanda baygın halde bulunan yavru karaca (Capreolus capreolus) hayata döndürüldü. Orman İşletme Şefliği'ne getirilen karacaya süt verilerek kendine gelmesi sağlandı. Gerekli sağlık kontrolleri yapıldıktan sonra aynı sahada ormana bırakılan karacanın annesine kavuştuktan sonraki sevinci ormancıların yüzünü güldürdü. Üçümüz 1000 yaşındaki zeytini kavrayamadık! > Kuşadası EKODOSD > Antik Dönem'den beri tarihe tanıklık eden ve yüzyıllarca insanları doyuran 1000 yaşın üstündeki 5'inci zeytin ağacını da bulduk. Başkemer mevkiindeki ağacın gövde çevresi 7, yüksekliği ise 12 metreyi geçiyor. Kuşadası'nın en eski zeytin aşıcısı Dilaver Dayı, ağaca aşı yapılsın diye çağrıldığında, "Ben bu ağaca testere vurmam, çünkü bu ağaç benim için tarihî bir eserdir" şeklinde duyarlılık göstermiş. Biz de ağacın korunması için Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na başvurduk. Ne diyelim darısı diğer ağaçların başına... "Off Karadeniz" > "Off Karadeniz" bir film... Çernobil felaketi, kentleri denizden koparıp ayıran sahil yolu, doldurulan deniz ve dereler, vadileri yok eden barajlar, ormanların ortasına açılan çöp çukurları, aşırı betonlaşma filme konu ediliyor. Çay bahçeleri, Karadeniz'in dumanlı yüksek dağları, taş köprüleri, eski ahşap köy evleri, horonu, neşesi ve Karadeniz insanının hayata esprili ve sevecen bakış tarzı filmde gözler önüne seriliyor. Fransız ve Türk kökenli sanatçıların çektiği 'Off Karadeniz', İstanbul, Samsun, Rize, Giresun ve Trabzon'da sinemaseverlerle buluşmaya başladı... BA­NA YA­ZIN! Çevre ve tabiatla ilgili her tür­lü soru­nu­zu ba­na iletebilirsiniz. "Gü­zel bir dün­ya" için bu say­fa­ya siz de kat­kı­da bu­lu­nun. Hay­di e-ma­il ve mek­tup­la­rı­nı­zı bek­li­yo­rum... 29 Ekim Cad­. No: 23 Ye­ni­bos­na İS­T. e-ma­il: ediz.hun@tg.com.tr