Dün­ya bi­yo­lo­jik çe­şit­li­li­ği­mi­zi KIS­KA­NI­YOR

A -
A +

Sev­gi­li okur­lar, bu haf­ta si­ze "bi­yo­lo­jik zen­gin­lik­ler"den söz et­mek is­ti­yo­rum. Çev­re bi­li­minin te­me­li­ni oluş­tu­ran do­ğal kay­nak­lar can­lı ve can­sız öge­ler ola­rak iki bö­lü­me ay­rı­lır. Bi­yo­lo­jik çe­şit­li­lik kav­ra­mı, bit­ki, hay­van ve mik­roor­ga­niz­ma­lar (göz­le gö­rül­me­yen) ola­rak ad­lan­dı­rı­lan can­lı­lar­dan olu­şur. Can­sız öge­ler ise bi­yo­lo­jik çe­şit­li­li­ğin ba­ğım­lı ol­du­ğu Li­tos­fer-Taş­kü­re (top­rak ve yer al­tı zen­gin­lik­le­ri), At­mos­fer (ha­va küt­le­le­ri) ve Hid­ros­fer (su kay­nak­la­rı) ola­rak sı­nıf­lan­dı­rı­lır. Bir ül­ke­nin te­mel do­ğal kay­nak­la­rı­nı oluş­tu­ran bu çe­şit­li­li­ğe "bi­yo­lo­jik zen­gin­lik" di­yo­ruz. İn­sa­noğ­lu­nun ge­le­cek­te­ki hayatı bü­yük öl­çü­de bu kay­nak­la­rın ras­yo­nel kul­la­nı­mı­na bağ­lı­dır. Ta­rım alan­la­rın­dan alı­nan ve­rim, hay­van­cı­lık, or­man ürün­le­ri, de­niz ve tat­lı su ba­lık­çı­lı­ğı, koz­me­tik ve ec­za­cı­lık, en­düs­tri­yel fa­ali­yet­ler ve ener­ji üre­ti­min­de kul­la­nı­lan tür­ler bu­lun­duk­la­rı ül­ke­nin bi­yo­lo­jik zen­gin­li­ği sa­yı­lır­lar. KE­LAY­NAK­LAR­DAN SAF­RA­NA Ör­nek ola­rak; hay­van­cı­lık­la il­gi­li ül­ke­mi­zin çe­şit­li yö­re­le­rin­de­ki do­ğal eko­lo­jik şart­la­ra uyum sağ­la­mış ye­rel sı­ğır, ko­yun, ke­çi, at ve kü­mes hay­van­la­rı, or­man­cı­lık açı­sın­dan 5 çam tü­rü, 30'a ya­kın me­şe tü­rü, tıp ec­za­cı­lık ve sa­na­yi­de kul­la­nı­lan do­ğal mad­de­ler ara­sın­da gül­ya­ğı, kit­re zam­kı, kök bo­ya, af­yon, saf­ran, ana­son, me­yan­kö­kü gi­bi tür­ler ve eko­no­mik de­ğe­ri ol­ma­sa da nes­li tü­ken­mek­te olan na­di­de cins­ler­den ke­lay­nak kuş­la­rı, Ak­de­niz fo­ku ve dev de­niz kap­lum­ba­ğa­la­rı, bit­ki tür­le­rin­den sığ­la ağa­cı, kas­nak me­şe­si ve da­ha bir­çok tür bi­yo­lo­jik de­ğer­le­ri­mi­zi oluş­tur­mak­ta­dır. Şüp­he­siz ta­rih­ten gü­nü­mü­ze kul­la­nı­la­ge­len tür­ler dı­şın­da keş­fe­dil­me­yi ve in­san­lı­ğın ya­ra­rı­na olum­lu kat­kı sağ­la­ya­cak bir­çok çe­şi­din mev­cu­di­ye­ti­ni de yok say­ma­mak ge­re­ki­yor. Ana­do­lu, bi­yo­lo­jik zen­gin­lik­ler açı­sın­dan dün­ya­da­ki sa­yı­lı böl­ge­ler­den bi­ri­dir. Çe­şit­li eko­sis­tem­ler bir­çok can­lı tü­re ev sa­hip­li­ği yap­mak­ta ve ge­ne­tik özel­lik­le­rin ge­liş­me­si­ne im­kan sağ­la­mak­ta­dır. Ana­do­lu, coğ­ra­fi ko­nu­mu iti­ba­rıy­la 3 kı­ta ara­sın­da bir köp­rü du­ru­mun­da­dır. Bu da, ka­ra­sal göç yol­la­rı açısından mü­sa­it bir or­tam ha­zır­la­mak­ta­dır. Dağ­lar, or­man­lar, yay­la­lar ve ova­lar gi­bi çe­şit­li yer­yü­zü şe­kil­le­riy­le be­zen­miş olan ül­ke­miz, bu se­bep­le çok de­ği­şik ik­lim ku­şak­la­rı­na sa­hip bu­lun­mak­ta­dır. Ay­rı­ca, özel­lik­le da­ha ön­ce­ki bir ya­zım­da be­lirt­ti­ğim or­ta ve ku­zey Av­ru­pa'da, ku­zey­ba­tı As­ya'da ya­şan­mış olan bu­zul de­vir­le­rin­de Ana­do­lu, tüm tür­ler için el­ve­riş­li eko­lo­jik şart­lar oluş­tu­ra­rak bir sı­ğı­nak gö­re­vi üst­len­miş­ti. Bu se­bep­le, bu­zul de­vir­le­ri­nin gö­çe zor­la­dı­ğı hay­van tür­le­ri, bit­ki­le­rin to­hum ve po­len­le­ri an­cak Ana­do­lu top­rak­la­rın­da ya­şam­la­rı­nı de­vam et­ti­re­bil­me im­ka­nı bul­muş­lar­dı. Bin­ler­ce se­ne­lik za­man bi­ri­min­de ge­ne­tik çe­şit­len­me art­mış, Ana­do­lu ken­di en­de­mik tür­le­ri (sa­de­ce Ana­do­lu'ya öz­gü) ya­nın­da, ku­zey böl­ge kö­ken­li bit­ki ve hay­van tür­le­riy­le de zen­gin­leş­miş­tir. Ay­rı­ca, Af­ri­ka ve As­ya'ya ait tür­ler için de Ana­do­lu uy­gun bir ba­rı­nak teş­kil et­miş­tir. AV­RU­PA'DAN ZEN­Gİ­NİZ Ana­do­lu, bi­yo­lo­jik çe­şit­li­lik açı­sın­dan kı­ta­lar­la boy öl­çü­şe­bi­le­cek zen­gin­li­ğe sa­hip­tir. Yu­ru­du­muz­da 9 bin 500'ün üze­rin­de bit­ki tü­rü bu­lun­mak­ta­dır. Bun­la­rın 3 bi­ne ya­kı­nı en­de­mik bit­ki­ler­dir. Av­ru­pa'da ise, 11 bin 550 bit­ki tü­rün­den sa­de­ce 2 bin 650'si en­de­mik­tir. Hay­van tür­le­ri­ne ge­lin­ce, ül­ke­miz­de 120 me­me­li tü­rü, 413 kuş, 93 sü­rün­gen, kur­ba­ğa­gil­ler­den 18, de­niz ba­lık­la­rın­dan 276, göl ve akar­su ba­lık­la­rın­dan 192 tür bu­lun­mak­ta­dır. Bö­cek tür­le­ri­nin ise sa­yı­sı­nın 80 bi­ne yak­laş­tı­ğı tah­min edil­mek­te­dir. Sev­gi­li okur­lar, yu­kar­da ver­di­ğim ra­kam­lar, ül­ke­mi­zin tür ba­kı­mın­dan Av­ru­pa'ya kı­yas­la ne den­li bü­yük bir zen­gin­li­ğe sa­hip ol­du­ğu­nu gös­ter­mek­te­dir. Bu de­ğer­le­ri­mi­ze ya­şam hak­kı ta­nı­mak, on­la­rı ko­ru­mak, ge­le­cek ne­sil­le­re eş­siz yurt gü­zel­lik­le­ri­mi­zi ak­tar­mak her Türk ev­la­dı­nın baş­lı­ca gö­re­vi ol­ma­lı­dır. Bi­yo­lo­jik çe­şit­li­li­ğin ko­run­ma­sı ko­nu­su­na ve be­sin üre­ti­mi için kul­la­nı­lan tür­le­re önü­müz­de­ki haf­ta de­ği­ne­ce­ğiz. He­pi­ni­ze ge­le­cek haf­ta­ya ka­dar sağ­lık ve afi­yet di­lek­le­rim­le, sev­gi­le­ri­mi su­nu­yo­rum. Dün­ya bi­yo­lo­jik çe­şit­li­li­ği­mi­zi KIS­KA­NI­YOR 

Bu duvar da­ha çok ko­nu­şu­la­cak Bir­çok ke­si­min tep­ki­si­ne yol açan Trab­zon'un Çay­ka­ra il­çe­sin­de­ki ta­bi­at ha­ri­ka­sı Uzun­göl'ün kı­yı­sı­na yol için örü­len du­var­la il­gi­li tar­tış­ma­lar bit­mi­yor. Trab­zon Va­li­li­ği ta­ra­fın­dan oluş­tu­ru­lan ko­mis­yo­nun yap­tı­ğı in­ce­le­me­de, Uzun­göl Tu­rizm Mer­ke­zi Yo­lu'nun ko­ru­ma amaç­lı ha­zır­la­nan imar pla­nı­na ay­kı­rı in­şa edil­di­ği or­ta­ya çık­tı. Sa­hip ol­du­ğu eş­siz do­ğal gü­zel­lik­ler do­la­yı­sıy­la Uzun­göl bel­de­si, 1. ve 3. de­re­ce­de do­ğal SİT ve özel çev­re ko­ru­ma ala­nı ilan edil­miş, bu amaç­la ko­ru­ma imar pla­nı ha­zır­lan­mış ve bu plan Trab­zon Kül­tür ve Ta­bi­at Var­lık­la­rı­nı Ko­ru­ma Ku­ru­lu ta­ra­fın­dan onay­lan­mış­tı. Uzun­göl'ün ku­zey kıs­mın­da 12 met­re ge­niş­li­ğin­de bir imar yo­lu plan­la­nır­ken, ca­mii ve köp­rü gi­ri­şin­den iti­ba­ren gö­lün ku­zey kıs­mı­nı kap­sa­yan 600 met­re uzun­lu­ğun­da­ki be­ton te­mel üze­ri harç­lı taş du­var in­şa­atı ta­mam­lan­dı. Yo­lun üst kıs­mın­da ya­pı­lan yak­la­şık 100 met­re uzun­lu­ğun­da­ki taş du­var in­şa­atı­nın ya­pı­mı ise de­vam edi­yor. Sizden Gelenler Bir 'Yeşil Pazarlama' sunumu Ye­liz Poy­raz/Ad­nan Men­de­res Üni­ver­si­te­si Tür­ki­ye Ga­ze­te­si'nde­ki Ye­şil Say­fa'nı­zı çok be­ğen­dim... Bu se­ne ver­mek zo­run­da ol­du­ğum se­mi­ne­ri­min ko­nu­su ola­rak "Ye­şil Pa­zar­la­ma"yı dü­şü­nü­yo­rum. Ye­şil Pa­zar­la­ma; do­ğa­ya za­rar ver­me­den ürün­le­rin am­ba­laj­la­rı­nı üret­mek­le il­gi­li. Bu ko­nu­da ba­na yar­dım­cı olur­sa­nız çok se­vi­ni­rim. Ama­cım iyi bir su­num yap­mak ve bu fik­rin ar­ka­daş­la­rı­mın zih­nin­de et­ki­li bir yer edin­me­si­ni sağ­la­mak... CE­VAP: Sa­yın Poy­raz, ge­li­şen dün­ya­da ar­tık am­ba­laj­lar ye­ni­den kul­la­nı­la­bi­lir (recy­cling) çö­züm­le­ne­cek mad­de­ler­den üre­til­mek­te­dir. Al­man­ya'nın it­hal am­ba­laj­lar­da ye­şil nok­ta ara­ma­sı gi­bi her ül­ke do­ğa­yı faz­la tah­rip et­me­mek için çe­şit­li ka­nun­lar çı­kar­mış­tır. Bir­çok ül­ke it­hal et­ti­ği mal­lar­da bu tarz am­ba­laj­la­rı şart koş­mak­ta­dır. Da­ha faz­la bil­gi için bil­gi­sa­ya­rı­nız­da "Ye­şil Nok­ta", "Recy­cling", "Am­ba­laj" ke­li­me­le­ri­ne gi­re­bi­lir­si­niz. Ba­şa­rı di­lek­le­rim­le sev­gi­le­ri­mi su­na­rım. Bilinçli topluma doğru... Hay­red­din Çe­lik­ka­ya/ İS­TAN­BUL (Eren­köy) Ben Uzun­gö­l'ü 2000 ve 2006 ol­mak üze­re iki de­fa zi­ya­ret et­miş, as­len Ka­ra­de­niz­li ol­ma­yan ama o böl­ge­yi çok se­ven bi­ri­yim. İkin­ci zi­ya­re­tim­de du­var yok­tu ama do­ğal­lı­ğın bo­zul­du­ğu­nu fark et­miş­tim. Şim­di ise yol için gö­lün et­ra­fı­na örü­len ve onu âde­ta ya­pay bir ha­vu­za çe­vi­ren du­var­la bi­ri­lik­te da­ha da üzül­düm. Si­zin de bu ko­nu­ya say­fa­nız­da yer ver­me­ni­zi di­li­yo­rum. CE­VAP: Sa­yın Çe­lik­ka­ya, Uzun­göl ile il­gi­li has­sa­si­ye­ti­ni­ze te­şek­kür ede­rim. Bah­si ge­çen du­var in­şa­atı ile il­gi­li gö­rüş­le­ri­mi şöy­le açık­la­ya­bi­li­rim: İs­ter tek­to­nik, is­ter kra­ter, is­ter çö­kün­tü göl­le­ri ol­sun, bu göl­le­rin eko­lo­jik ya­pı­sı­nı bo­za­cak ta­bii ol­ma­yan ça­lış­ma­lar­dan uzak dur­mak ge­re­kir. Bi­linç dü­ze­yi yük­sek ge­liş­miş ül­ke­ler­de hiç­bir gö­lün et­ra­fı­na du­var çe­ki­le­mez. Bu tür yak­la­şım­lar hem es­te­tik açı­dan hem de do­ğal ha­yat­ta çe­şit­li tür­le­rin su­ya ulaş­ma­la­rı­na ma­ni ol­ma­sı ba­kı­mın­dan ka­bul edi­le­mez. Uma­rım ya­pı­lan ha­ta­lı dav­ra­nış kı­sa za­man­da te­la­fi edi­lir. Sev­gi ve say­gı­la­rım­la... Bir gün cad­de­de si­ga­ra tüt­tü­rü­yor­dum, ar­kam­da­ki ses­le ye­rin di­bi­ne gir­dim ve bir da­ha eli­me al­ma­dım Ne­cip Yoz­gat­lı Sev­gi­li Ediz Bey, si­zin ara­cı­lı­ğı­nız­la, si­ga­ra içen­le­re bir es­ki tir­ya­ki ola­rak ba­şım­dan ge­çen bir anı­yı ib­ret­lik ol­sun di­ye an­lat­mak is­ti­yo­rum... Si­ga­ra­nın sağ­lı­ğa ve çev­re­ye ne ka­dar za­rar­lı ol­du­ğu­nu bil­me­ye­ni­miz yok­tur. Ama huy­lu hu­yun­dan vaz­geç­mez, tir­ya­ki­ler olur ol­maz yer­ler­de si­ga­ra içi­yor. Va­tan­daş hem evin­de ço­luk ço­cu­ğu­nun ya­nın­da hem de dı­şa­rı­da tüt­tür­dü­ğü du­ma­nı bir ma­ri­fet sa­nı­yor. O da bi­li­yor ki bu ze­hir sa­çı­yor, ama gel de an­lat. Ku­rum­la­ra ya­sak ge­ti­ril­di, onun ye­ri­ne "gaz oda­la­rı" ya­pıl­mış. So­nuç­ta kan­ser olup ölü­yo­ruz... Ben gün­de 2-3 pa­ket si­ga­ra içi­yor­dum. Yi­ne bir gün cad­de­de yü­rür­ken si­ga­ra­mı yak­tım, du­ma­nı va­pur ba­ca­sı gi­biy­di... Ar­kam­dan bir ses, an­ne ya­nın­da iki kü­çük ço­cuk­la­rıy­la bir­lik­te, "Be­ye­fen­di si­ga­ra­nı­zın du­ma­nı be­ni ve ço­cuk­la­rı­mı­zı et­ki­le­di" de­di... Ve ben ora­da ye­rin di­bi­ne gir­dim, ye­min edip bir da­ha si­ga­ra iç­me­dim! Si­ga­ra­yı bı­rak­tım dün­ya­yı ye­şil gör­me­ye baş­la­dım. Ben­ce si­ga­ra­nın za­rar­la­rı ko­nu­sun­da he­nüz bil­me­di­ği­miz çok şey var gi­bi; dün­ya bu ko­nu­da bi­linç­len­di­ril­me­li ve eği­til­me­li... AB li­der­le­ri ik­lim pa­ke­tin­de uz­laş­tı Geç­ti­ği­miz haf­ta ger­çek­leş­ti­ri­len Av­ru­pa Bir­li­ği zir­ve­sin­de li­der­ler ik­lim pa­ke­ti ko­nu­sun­da uz­laş­ma­ya var­dı. Pa­ket, üye ül­ke­le­rin 2020 yı­lı­na ka­dar ik­lim de­ği­şik­li­ği­ne yol açan za­rar­lı se­ra gaz­la­rı­nın ora­nı­nın 1990 yı­lın­da­ki se­vi­ye baz alı­na­rak, yüz­de 20 ora­nın­da aşa­ğı­ya çe­kil­me­si­ni ön­gö­rü­yor. An­cak uz­laş­ma­da ki­mi branş­lar için is­tis­na­lar ön­gö­rül­dü. An­cak AB dev­let ve hü­kü­met baş­kan­la­rı­nın Brük­sel'de yap­tı­ğı iki gün­lük zir­ve, ik­lim pa­ke­ti ve Liz­bon Ant­laş­ma­sı ko­nu­sun­da sert pa­zar­lık­la­ra sah­ne ol­du. Zir­ve so­nuç bil­dir­ge­si tas­la­ğın­da yer alan ifa­de­le­re gö­re, mo­dern te­sis­ler­de ener­ji­nin yo­ğun ola­rak kul­la­nıl­dı­ğı çe­lik ve çi­men­to gi­bi sa­na­yi­ler ile Do­ğu Av­ru­pa'da­ki elek­trik san­tral­le­ri­ne kar­bon emis­yon hak­kı ko­nu­sun­da ay­rı­ca­lık ta­nı­na­cak. Se­vim­li Ak­de­niz fo­ku­nu müt­te­fik­ler ko­ru­ya­cak... Dün­ya­da sa­yı­la­rı 500'ü bu­lan, Tür­ki­ye kı­yı­la­rın­da da yak­la­şık 100 ka­dar bu­lun­du­ğu sa­nı­lan ve nes­li bi­rin­ci de­re­ce­de tü­ken­me teh­li­ke­si ile kar­şı kar­şı­ya olan Ak­de­niz fo­ku­nun ko­run­ma­sı ama­cıy­la, ulus­la­ra­ra­sı bir­lik oluş­tu­rul­du. De­niz can­lı­sı Ak­de­niz fo­ku­nun eko­lo­jik ha­yat şart­la­rı­nın dü­zel­til­me­si ve tü­rün so­yu­nun de­va­mı­nı sağ­la­mak ama­cıy­la Tür­ki­ye, İs­pan­ya ve Yu­na­nis­tan'da fa­ali­yet gös­te­ren ku­ru­luş­lar ta­ra­fın­dan Por­te­kiz'in Ma­de­ri­a Ada­sı'nda mu­ta­ba­kat zap­tı im­za­lan­dı. Uma­rız bu an­laş­may­la bu se­vim­li hay­van­la­rın nes­li tü­ken­me ye­ri­ne da­ha da ar­tar... KISA KISA ARTIK RÜZGAR TÜRBİNLERİ ÜRETECEĞİZ Mo­del Ener­ji şir­ke­ti ta­ra­fın­dan An­ka­ra'da ku­ru­la­cak fab­ri­ka­da Tür­ki­ye'nin ilk me­ga­vat dü­ze­yin­de, ulus­la­ra­ra­sı ser­ti­fi­kas­yo­na sa­hip Türk mar­ka­sı­ rüz­gar tür­bin­le­ri üre­ti­le­cek. Rüz­gar po­tan­si­ye­li açı­sın­dan el­ve­riş­li olan gü­zel ül­ke­miz böy­le­lik­le dı­şa ba­ğım­lı­lık­tan kur­tul­muş ola­cak... HAY­VA­NAT BAH­ÇE­Sİ­NDEKİ FİLLER AZ YAŞIYOR Hay­va­nat bah­çe­le­rin­de tu­tu­lan ve do­ğal or­tam­la­rın­da ya­şa­yan 4 bin 500 fil üze­rin­de ya­pı­lan bir araş­tır­ma­da, fil­le­rin par­mak­lık­lar ar­ka­sı­na ko­nul­ma­sı­nın hay­van­la­rın ömür­le­ri­ni kı­salt­tı­ğı tes­pit edil­di. Dav­ra­nış prob­lem­le­ri oluşan ve stre­se gi­ren fil­le­rin, üre­me ka­pa­si­te­le­ri de dü­şü­yor. KOCAÇAY DELTASINDAKİ SAKLI CENNET... Mar­ma­ra De­ni­zi'ne dö­kü­len en bü­yük akar­su olan Su­sur­luk ır­ma­ğı­nın oluş­tur­du­ğu Ko­ca­çay del­ta­sı, ta­bii gü­zel­lik­le­riy­le zi­ya­ret­çi­le­ri­ni bek­li­yor. Del­ta; göl, ba­tak­lık, ku­mul ve lo­ngoz or­ma­nın­dan mey­da­na ge­li­yor. Gü­ney Mar­ma­ra akar­su­la­rı­nın bü­yük bö­lü­mü­nün bir­leş­me­siy­le olu­şan Su­sur­luk ır­ma­ğı, Bur­sa'nın Ka­ra­ca­bey il­çe­si­ne bağ­lı Ye­ni­köy ya­kın­la­rın­da Mar­ma­ra ile bu­lu­şu­yor. BANA YAZIN Her tür­lü so­ru­nu­zu ba­na so­ra­bi­lir­si­niz. "Gü­zel bir dün­ya" için bu say­fa­ya siz de kat­kı­da bu­lu­nun. Hay­di e-ma­il ve mek­tup­la­rı­nı­zı bek­li­yo­rum... Ya­zış­ma Ad­re­si: 29 Ekim Cad­de­si No: 23 34197 Ye­ni­bos­na/İS­TAN­BUL e-ma­il: ediz.hun@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.