Onlar olmasaydı belki de dünyada hayat bu kadar elverişli olmazdı. Ekvatorun kuzey ve güneyinde kümelenmiş tropikal yağmur ormanlarında milyonlarca canlı türü yaşıyor...
Tropikal yağmur ormanları haritada yeşil renkte görünüyor.
Sevgili okurlar, bu hafta size dünyamızda her geçen gün insan eliyle yapılan tahribatlar sonucu azalan ekvatoral kuşağın yağmur ormanlarını tanıtacağım.
Bu ormanlar, 23 derece 27' kuzey enlemi (Yengeç Dönencesi) ile 23 derece 27' güney enlemi (Oğlak Dönencesi) arasında kalan bölgedeki sıcak iklim kuşağında bulunmaktadır.
Bu ormanların en belirgin özellikleri, içlerinde barındırdıkları bitki ve hayvan türlerinin zenginliğidir. Bu ekosistemlerde, birkaç hektarlık alanda Avrupa'daki toplam flora ve faunadan daha çok bitki ve böcek türü bulunmaktadır. Tropik yağmur ormanlarının kapladığı alan, dünya yüzeyinin sadece %7'sidir. Ancak, yeryüzündeki hayvan ve bitki türlerinin %80'i bu sistemler içinde hayatlarını sürdürüyor.
YILDA 4 İSVİÇRE YOK OLUYOR
Fakat ne yazık ki, dünyadaki bütün tropik ormanların yarısına yakın bölümü, çeşitli nedenlerle son iki yüzyılda yok olmuş. Günümüzde kalan tropik ormanlar sadece 8.5 milyon kilometrekare.
Her yıl, 4 İsviçre yüzölçümü büyüklüğünde ekvatoral orman yeryüzünden siliniyor. Böyle giderse bu orman ekosistemlerinin önümüzdeki 60 yıl içinde tamamen ortadan kalkma tehlikesi bulunuyor. En fazla tahribat Orta Amerika'nın ve Güneydoğu Asya'nın tropik ormanlarında görülüyor. Örneğin, Endonezya'da kilometre kareye düşen insan sayısı 1.5 milyon. Yeni yerleşim alanları açmak, ticari çıkar ilişkileri orman kaybını körüklüyor.
En iyi durumda bulunan ekvatoral kuşak ormanları ülkemize fazla uzakta değil, Afrika'da Kongo Havzası bölümünde. Güney Amerika'da, özellikle büyük bölümü Brezilya'da bulunan Amazon Ormanları için ise tehlike çanları çalıyor. Brezilya Devletinin Başkenti tropikal amazon ormanlarının ortasında kurulmuş "Brasil" kenti.
İKLİMLERİ ONLAR BELİRLİYOR
Tropikal kuşak ekosistemlerinin yararları saymakla bitmez. Bu ormanlar dünyamızın yağmur dengesini düzenliyor, canlılarda solunum sonucu ortaya çıkan karbondioksit emisyonlarını nötralize ederek, atmosfere oksijen sağlıyor. Dolayısıyla, iklimler üzerinde çok önemli etkisi olduğu bilimsel bir gerçek.
Tropik ormanlar dünyamızın önemli akciğerleridir. Ancak, biz insanlar için bu bölgelerde sağlıklı bir hayat sürmek oldukça güçtür. Örneğin; bu ortamlarda sıcaklık günboyu 28-30 derecedir. Ayrıca, havada aşırı nem bulunmakta ve nefes almakta güçlükle karşılaşılmaktadır.
Sonuç olarak, dünyanın bir bütün olduğunu ve bizlere de bireyler olarak hayatımızdaki yaklaşımlarımızı gözden geçirmek ve Allah'ın bir lütfu olarak insanoğlu ve diğer bütün canlılara armağan edilmiş dünyamızı koruyarak geleceğin sağlıklı nesillerine aktarmamızın önemini vurgulamak istiyorum.
Gelecek hafta tekrar birlikte olabilmek dileğiyle saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
İlaçların ana ham maddesi
Yağmur ormanlarında yetişen binlerce şifalı bitki, kanser gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaç ham maddelerinin %70'ini sağlamaktadır. Bunların arasında "Şifalı Bitkiler" başlığı altında işlediğimiz yazımızda sözü edilmiş olan kan kanseri ilaçları "Vinkristin"ve "Vinblastin, nörolojik ilaçlardan ise "Reserpin" sadece birkaç örnek olarak verilebilir. Bu türler arasında Teak ağacı gibi kereste değeri olan ağaç cinsleri, tarımda kullanılan çeşitler ve her geçen gün keşfedilen tıp ve eczacılıkta kullanılabilecek bitki, hayvan ve mikroorganizmalar var. ABD'de reçete ile satılan ilaçların 4'te biri yalnız tropik ormanlarda bulunan bitkilerden elde ediliyor. Bu ormanlar, diğer taraftan yeni besin maddeleri açısından eşi bulunmaz genetik kaynaklardır. Yapılan araştırmalar, 2000'e yakın bitkisel türün yenilebilir olduğu ve tarımsal üretiminin uygun şartlarda gerçekleşebileceği bilim adamlarınca ifade edilmektedir.
Dünya nüfusunun yarısını barındırıyor
Sevgili okurlar, her orman ekosisteminde olduğu gibi yakılan ve çeşitli sebeplerle tahrip edilen ormanlık alanlarda sadece ağaçlar değil canlılar, mikroorganizmalar da yok edilmekte, akarsular bozulmakta, sular kötüleşmekte ve erozyonla toprak kaybolmaktadır. 7 milyarı geçmekte olan dünya nüfusunun neredeyse yarısına yakın bölümü sıcak iklim kuşağında yaşamaktadır. Hızlı nüfus artışı, yoksulluk, ekilecek toprak ihtiyacı, daha çok kazanma ve hayat düzeyini yükseltme adına yapılan tahribat ve bazı hükümetlerin kendi ormanlarını parasal ihtiyacını karşılamak için finans kaynağı olarak görmeleri, tropik orman sistemlerinin gelecekteki varlığını tehlikeye sokmaktadır.
Uçmuyor koşuyor!
Türkiye'de yalnızca Şanlıurfa'da yaşayan çöl koşarları (Cursorius cursor), ilkbahar aylarıyla birlikte görünmeye başladı. Bu ilginç kuşlar, tehlike anında uçmak yerine koşmayı tercih ediyor. Doğa Derneği Şanlıurfa Bölge Sorumlusu Turan Çetin, başta okullar olmak üzere yaptıkları bilinçlendirme çalışmaları sonunda yörede daha çok görülmeye başlandığını kaydetti. Üremelerini tamamlayan çöl koşarlar, yaz sonunda yeni bireylerle beraber tekrar göç ediyor.
Türkiye'de 50 BİN böcek türü yaşıyor
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi tarafından yürütülen bir çalışmada, Türkiye'de yaşayan böcek türlerinin belirlenmesine başlandı. Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Muhabbet Kemal Koçak, Türkiye'nin böcek faunasını ortaya koymak üzere bütün yerli ve yabancı bilim adamlarının yayınlarını didik didik taradıklarını söyledi. Bugün itibariyle 10 bin 500 türe ait bir bilimsel isim listesini çıkardıklarını ifade eden Koçak, "Türkiye'de 50 binden fazla böcek türünden söz etmek hiç de abartı değildir. Komşu ülkelerden Macaristan, Türkiye kadar zengin bir coğrafi yapı, bitki örtüsü ve iklime sahip olmamasına rağmen sinek takımından 7 bin tür belirledi. Biz bu rakam sadece 1200 civarındadır" diye konuştu.
Kuşlara MOBESE'li gözlem
Dünyanın ender sulak alanlarından olan Kızılırmak Deltası'nda kuşlar, artık MOBESE sistemiyle 24 saat gözlenecek. Projeye 1.5 milyon TL harcadığını belirten Samsun İl Çevre ve Orman Müdürü Kadir Kılıç, "Misafirlerimiz koltuklarında ekrandan kuşları izleyebilir. İleride ise canlı yayınları internette taşıyacağız" dedi.
SİZDEN GELENLER Alternatif enerji bütün alanlarda kullanılabilir mi?
> Aynur Sofist
Merhabalar. Yazılarınızı dikkatle okuyor bundan büyük sonuçlar çıkarıyorum. Elimden geldiği kadar sayenizde çevreme duyarlı olmaya başladım. Bir sorum var size; Alternatif enerji kaynakları her alanda tükettiğimiz enerji ihtiyacımızı kapsayabilir mi, cevabınız olumluysa bunu hangi eller engelliyor? Başarılarınızın devamını diliyorum...
CEVAP: Değerli Aynur Hanım, ilginize teşekkür ederim. Yenilenebilir Kaynaklar tükettiğimiz enerjinin tamamını belki günümüzde karşılayamaz ama büyük bir bölümünü ve özellikle sekonder (ikincil) enerji olarak birçok yerleşim merkezinin ihtiyacını karşılayabilir. Ayrıca, dışa bağımlılığımızı da azaltabilir. Size hayatınızda sağlık ve mutluluklar diliyor, sevgiler sunuyorum.
Bir teklifim var...
> Altuğ Çeker /İSTANBUL
Türkiye'nin bütün okullarındaki öğrencilere ders olarak bahçelerde ve yakın ormanlıklarda dökülen çam fıstıkları ve kozalakları toplayıp, küçük saksılarda fidan haline getirme işi verilebilir. Böylelikle hem taze dimağlara 'yeşil sevgisi' kazandırılmış olur, hem de fidanlar ilgili kurumlar kanalıyla bütün yurt sathına ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırabilir.
CEVAP: Saygıdeğer Altuğ Bey, bu mektubunuzu e-mail olarak iletmek için gösterdiğiniz üstün çabadan dolayı Size ve yardımcı olan Çetin Artar Bey'e teşekkür ederim. Teklifinizin bir benzerini gerçekleştiren Sivaslı minik yavrularımızın haberini geçtiğimiz aylarda "Umutlarını toprağa ektiler" başlığıyla vermiştik. Yeşeren fidanları toprakla buluşturmalarını da haber aldık. Sunduğunuz öneri maliyetsiz olmakla birlikte eğitici yönüyle de takdire şayan.
En güzel resmi yolla adına fidan dikilsin!
TEMA Vakfı ile Fotoalem, bu yıl ikinci defa "Doğada Yeniden Uyanış" temalı fotoğraf yarışması düzenliyor. İlkbaharın gelmesiyle açan tomurcuklardan, kozalarından çıkan kelebeklere, birbiriyle yarışırcasına her yeri bezeyen çiçeklere kadar tabiatın yeniden canlanışını temsil eden ve Türkiye sınırları içinde çekilen her fotoğrafla yarışmaya katılabilirsiniz. 31 Mayısa kadar sürecek yarışmada, ilk 3'e girenlere ödül verilmesinin yanı sıra adlarına fidan da dikilecek. Ayrıntılı bilgiye "www.tema.org.tr" veya "www.fotoalem.com" 'den ulaşabilirsiniz.
Staj ödüllü yarışma
> Vildan Uysal / İSTANBUL
Almanya'da düzenlenecek toplantıda Türkiye'yi temsil edecek öğrencileri belirlemek amacıyla 3.'sü düzenlenen 2009 Bayer Genç Çevre Elçisi Yarışması başladı. Üniversite öğrencilerinden "Doğadaki Ayak İzi"ni azaltacak projeler geliştirmelerinin istendiği yarışmaya, son başvuru tarihi ise 31 Temmuz 2009. İlk 2 proje sahipleri Kasım ayında Leverkusen'e uçarken, dereceye giren tüm öğrenciler aynı zamanda birer dizüstü bilgisayar ve Bayer Türk'te staj hakkı da kazanacak. Detaylı bilgiye www.bayer.com.tr'den ulaşılabilir.
BANA YAZIN! Çevre ve tabiatla ilgili her türlü sorunuzu bana iletebilirsiniz. "Güzel bir dünya" için bu sayfaya siz de katkıda bulunun.
Haydi e-mail ve mektuplarınızı bekliyorum...
Yazışma Adresi: 29 Ekim Caddesi No: 23 34197 Yenibosna/İSTANBUL
e-mail: ediz.hun@tg.com.tr