İnsanoğlu çok bencil

A -
A +

DÜNYANIN?SUYUNU?ÇIKARDIK! Son yarım yüzyıldır dünyamızın kaynaklarını inanılmaz bir şekilde tüketmekteyiz. Bu gidişle nefes alınacak bir orman, içecek temiz bir bardak suya hasret kalabiliriz... UZMANLAR İŞ BAŞINA LÜTFEN! Dünyada geniş bir tatbik sahası olduğu gibi, ülkemizde de iyi eğitim almış biyologlar, çevre mühendisleri, ekolog ve ziraat mühendislerinden çeşitli sahalarda yararlanma çabası içinde olmalıyız. Sevgili okurlar, gelecek kuşakların mutlu ve refah içinde yaşamalarını istiyorsak çevresel bozulmanın önüne geçmek çabasını elbirliği ile göstermeliyiz. 2000'li yıllara az bir zaman kala dünyamız çok büyük tahribatlar gördü. Şimdilerde ise bunun etkisi artarak devam ediyor. Şimdi sizlere 20. asırda yaptığımız bazı çevresel hatalardan bahsedeceğim. Çünkü "geçmişinden ders alamayan geleceğini de kaybetmiş demektir!" 1970-1990 yılları arasında dünyamız 200 milyon hektar genişlikte ağaç örtüsünü kaybetmiştir. Bu miktar neredeyse, ABD'nin toplam yüzölçümünün yarısını kaplayan bir alan büyüklüğündedir. Bundan sadece 30-40 yıl önce dünyayı paylaştığımız binlerce bitki ve hayvan türü bugün yeryüzünden silinmiştir. ÇEVRE KORUMA ÇABALARI 1995'te 5.6 milyar olan dünya nüfusu, 15 sene sonra günümüzde 1.4 milyar artarak 7 milyar sınırını aşmış bulunmaktadır. Bu artış, geçen yüzyılın başında, 1900 yılında dünyada yaşayan toplam insan sayısına eşittir. Artan nüfusla birlikte besin ihtiyacı büyümekte, tarımsal alanlardaki toprak kaybı fazlalaşmaktadır. Gezegenimizi saran bu bozulma, ülkelerin son 40 yıl içinde Çevre Koruma alanında göstermiş oldukları çabalara rağmen devam etmektedir. Günümüzde çevre konularıyla ilgili kuruluşların oluşması bir nebze olsun bilinci artırıyorsa da yetersiz kalmaktadır. Her ülkenin Yasama Organları çevre korumaya yönelik birçok kanun çıkarmıştır. Yerel ölçeklerde sürdürülen çevreyi tahrip edici faaliyetlere tepki olarak tabandan hareket başlatılmış, birçok çevreci grup reaksiyon göstermiştir. Yaşadığımız iklimsel değişikliklerin istikrara kavuşturulması küresel bazdaki çalışmaların yanında, ulusal enerji politikalarının da yeniden yapılandırılmasına bağlıdır. Dünya ısısının sürekli artmasının getireceği olumsuz sonuçların kamuoyu tarafından bilinme ve kabul görme düzeyi, henüz bu konuda etkili politikaların desteklenmesine yetecek kadar yüksek değildir. Sürdürülebilir nitelikte doğal kaynakları kullanan enerji sistemlerini geliştirmeye çalışmalıyız. Ancak bu gayret ve isteği göstererek başarılı olabilmemiz, bizzat kendi değerlerimiz ve davranışlarımızı yeniden gözden geçirmemize bağlıdır. Günümüz göstergeleri, etrafımızı çevreleyen tabiatta bir bozulmaya işaret etmektedir: Dünyamızda ormanlar alan olarak azalıyor, tarımsal alanlarda besin değeri yüksek üst toprak tabakası erozyona maruz kalıyor, havada sera gazları miktarı yükseliyor, tatlı su rezervleri çeşitli atıklarla kirleniyor, kuraklıkla birlikte çöl alanları genişliyor, koruyucu ozon tabakası inceliyor ve özellikle nesli tükenmeye yüz tutmuş bitki ve hayvan türleri sayısı artıyor. MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR! Sevgili okurlar, bu saydıklarıma birçok başka olumsuz faktörü de ekleyebiliriz. Bizim gayretimiz geleceğe yönelik "Sağlıklı ve mutlu bir hayat"ın ancak doğası tahrip edilmemiş bir çevre içinde mümkün olabileceğini vurgulamakdır. Her Ekosistem'in (yaşam alanı) bir Taşıma Kapasitesi vardır. Taşıma Gücü, belli bir ortamdaki doğal şartlarda zorlanmadan yaşayabilecek en yüksek nüfus olarak kabul edilir. Bu kavramın içine o canlıyı etkileyen, örneğin besin kaynakları, iklim şartları, toprak verimi, yağmur girdisi, bölgedeki birlikte yaşadığı diğer canlılarla etkileşimi gibi çeşitli faktörler girer. Değerli okurlar, gelecek hafta sizlere "EKOLOJİK EKONOMİ" adı altında dünyada gelişen yeni bir sistemler zincirini sunmaya çalışacağım. Her vesile ile ifade ettiğim gibi bütün çabamız gelecek nesillerin bu güzel vatan topraklarında mutlu, huzurlu ve refah içinde yaşamaları içindir. Coşkuyla idrak ettiğimiz "Ramazan Bayramı"nın yeni dostluklara vesile olduğundan şüphe etmeyerek sizi sevgiyle selamlıyorum. Her yıl Avusturya kadar ORMAN YOK OLUYOR! * ORMANLAR: Dünyanın ağaç örtüsünde her yıl 20 milyon hektarlık bir azalma söz konusudur. Bu miktar, Avusturya'dan daha büyük bir alanı kapsamaktadır. Tarla açmak, aşırı otlatma, kereste ve yakacak ihtiyacı için yapılan kesimler, yerlerine dikilen fidanlardan çok fazladır. Ayrıca, hava kirliliği ve asit yağmurları da büyük tahribata yol açmaktadır. * TOPRAK: Dünyadaki ekim alanlarında her yıl kaybedilen toprak üst tabakası miktarı günümüzde 30 milyar tonu aşmıştır. * İKLİM: Atmosferdeki başlıca sera gazı olarak karbondioksit miktarı, aşırı kalitesiz kömür, fuel oil, odun yakımı ve ormansızlaşma yüzünden her yıl 0.4 oranında artmaktadır. Geçtiğimiz aylarda yaşadığımız kavurucu sıcaklar da bunun göstergesidir. * BİTKİ ve HAYVAN HAYATI: Dünyamızda yaşayan insan sayısı devamlı artarken, hayvan ve bitki türlerinin sayısı azalmaktadır. Doğal yaşam alanlarının daralması ve tahribi, hava ve su kirliliği biyolojik çeşitliliği olumsuz etkilemektedir. Eğer yakın gelecekte küresel ısınma ve ozon tabakasının yıpranmasını durduramazsak, bu kayıplar daha da artacaktır. Sonuçta ise, bütün bu olaylar zincirinden en çok insanlık zarar görecektir. Bu nedenle ekolojistler gelişme ve çevre korumanın istikrarlı ve sürekli olabilmesi için ekonomik sistemlerin yeniden yapılandırılmaları gereği üzerinde durmaktadırlar. ÇİN'DE 140 MİLYONU YOLLARDA Dünya artık elektrikli bisikletlere yöneliyor * Avrupa'da son yıllarda iklim ve çevrenin korunması adına benzin yiyen araçların yerini alacak olan "elektro ulaşım araçları" sık sık gündeme geliyor. Almanya'daki Elektro Bisikletler Fuarı'na 42 ülkeden 1100 firma katıldı. Çin'de ise hükümetin hava kirliliği gerekçesiyle büyük şehirlerde motosikletleri yasaklaması, tüketicileri elektrikli bisiklete yönlendirdi. Şu an ülke trafiğinde 140 milyon elektro bisikletin bulunduğunu bildiren Çinli bisiklet işletmeleri, "Almanya'da 2 bin euroyu bulan bisiklet fiyatları bizde 200 eurodan 420 euroya kadar değişiyor" diyorlar. Elektro bisikletler sadece durdukları zaman gürültü yapıyorlar. Mesela elektro bisikletlerle dolu bir alana bisikletinizi park ederken -yanlışlıkla- alarma yol açtığınızda... Onun dışında sessiz-sakin yol alıyorlar. Yırtıcı kuşlar farelere karşı Doğadaki dengeye güzel bir örnek... Kayseri'de Çevre ve Orman İl Müdürlüğü öncülüğünde tedavileri tamamlanan 3 doğan ile 2 şahin, tarla farelerinden şikayet edilen Develi ilçesine bağlı Gazi beldesinde doğaya bırakıldı. Son yıllarda tarlafareleriyle baş edemediklerini belirten Gazi Belediye Başkanı Bayram Güllü, "Bu kuşlar hem fareleri arazilerimizden toplayacak, hem beslenmiş olacak" dedi. Kayseri, Sivas, Nevşehir ve Niğde'de 1.5 yılda 65 yaban hayvanı tedavi ettirildi. YEŞİL PLATFORM > Nehir Değirmenci * Sayın Ediz Hun, çevreye olan duyarlılığınız hakikaten çok özendirici. Ben bazı çevrelerin, hayvanseverlere olan düşmanlığını anlamış değilim. İnsanlar ne kadar acımasız olmuş. Kendileri hariç hiçbir varlığa acımıyorlar. Ne olur tabiatı ve bütün canlıları sevelim! İnsanı da hayvanı da bitkiyi de... Hayat böyle daha anlamlı. CEVAP: Sayın Değirmenci, nazik mesajınıza teşekkür ediyorum. Haklısınız, ancak belki de insanlar arasındaki bu değişik karakter yapısı, İYİLERİN, KALBİ SEVGİYLE DOLU OLANLARIN fark edilmeleri, örnek olmaları açısından gerekli olabilir. Kanaatimce, yüzyıllar geçse de KÖTÜLER her zaman mevcut olacaktır. Bizim vazifemiz onlarla mücadele etmek. Güzel duygularınıza aynen katılıyorum. Size sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Sincan'da geri dönüşüm harekâtı > Sincan Belediyesi /ANKARA * Sincan Belediyesi'nin Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) iş birliğiyle başlattığı "Ambalaj Atıkları Geri Kazanım Projesi" kapsamında bütün ilçeye, geri kazanım kutuları ve poşetler dağıtılarak geri kazanımın ülke ekonomisine ve çevreye olan olumlu etkileri anlatılacak. Belediye Başkanı Mustafa Tuna, "Bu projeyle, şehrimizdeki konut ve iş yerlerinden toplanacak olan kağıt, karton, plastik, cam ve metal gibi kullanılmış maddelerin geri dönüşümünü gerçekleştireceğiz. Böylece hem ülke ekonomisine hem de çevre sağlığına katkı sağlamayı hedefliyoruz" dedi. California'nın botanik bahçesi Steven Tilki / ABD * Sayın Hun, California'nın dört bir yanı botanik bahçeleriyle dolu. Şahsen bir çok yer gezdim. Karadeniz'in sahillerini... Fakat Türkiye'deki kıyısına gitmedim. Kırım yarımadasına, Sochi şehrini gezdim, oranın dağlarını doğal göletlerini gezdim, deniz kayalıklarla, çakıl taşlarla dolu. Orada da Rus Çarları döneminden kalma Botanik Bahçeleri var. Dünyanın uzak diyarlarından farklı bitki çeşitleri, ağaç türleri var, ilginç ama burada California'da birçok lokal (yerli) bitki, ağaç, çiçek türü var. Yolu düşenin gezmesini tavsiye ederim. Selamlarımla... CEVAP: Değerli Steven, bir gün kısmet olursa California'yı görmek nasip olur. Selam ve sevgilerimle... ----------------------------- Biz de teşekkür ederiz Sevgili Okurlar, Çoğulcu ve Katılımcı Demokrasiyi benimsemiş olan dünyanın her ülkesinde uygulandığı gibi, Türkiyemizde de Halk Oylaması geçtiğimiz Pazar günü sükunet içinde gerçekleşmiştir. Aziz Halkımız özgür iradesiyle tercihini yaptı. Fikirler çok farklı olsa da, herkesin bu değişik düşüncelere makul yaklaşması ve saygı duyması gerekir. Hiç şüphe yok ki; "Evet" verenler de Hayır oyu kullananlar da bizim can kardeşlerimizdir. Kanaatime göre; bu referandumla Türkiyemiz ileriye yönelik önemli bir merhale kat etmiştir. Sonucun hepimiz için hayırlı olmasını diliyorum...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.