İnsanoğlunun enerjiyle imtihanı

A -
A +
İnsanoğlunun enerjiyle imtihanı

KÖMÜR SAYESİNDE İnsanoğlu, kömür sayesinde daha yüksek sıcaklıklar elde ederek daha önce işleme imkânı bulamadığı madenleri, büyük çapta değerlendirme fırsatı buldu. Bu yönüyle kömürün işlenmesi, yeni bir çağın başlangıcı oldu. Sevgili okurlar, Yeşil Sayfamızda birçok defa enerji ihtiyacımızı ele aldık. Gerek konvansiyonel enerji elde ediniminden, gerek yenilenebilir kaynaklardan, örneğin; güneş, su ve rüzgâr gibi doğal kaynakların bize sağladığı imkânlardan söz ettik. Bugünden itibaren, iki hafta boyunca 'enerji'nin insanoğlunun yaşamındaki gelişiminden yola çıkarak, bugünlere nasıl ulaştığını ve yakın gelecekteki muhtemel enerji sistemlerini siz kıymetli okurlarımıza sunacağız. İLK ENERJİMİZ: ATEŞ İnsanın, yeryüzünde, kullandığı besinlerin dışında ilk kez tabii yangınlar ve tesadüflerin yardımıyla değerlendirdiği enerji kaynağı ATEŞ'tir. O zaman birimine kadar, özellikle sıcak İklime sahip bölgelerde ateşi tanımadan yaşamını sürdüren insan, ateşi kullanmaya başladıktan sonra, daha kuzeydeki soğuk bölgelere göçü başlatmış ve diğer canlılara karşı büyük bir üstünlük kurabilmiştir. Hiç şüphe yok ki, ateş sayesinde uygarlık yolunda hızla ilerleyen insan, bugün dünyanın her yöresinde kendine yaşam sahası bulabilmiştir. Ateşle birlikte, hayvansal gıdalardan yararlanmayı başarmış ve kendi cinsinden olan düşman kabul ettiği gruplara karşı ateşi bir silah olarak kullanabilmiştir. Orta Doğu'da Büyük Rift Vadisi boyunca akan ŞERİA Nehri, daha güneyde bulunan LUT Gölü'ne dökülmeden önce, kıyıları boyunca ilk insanların yaşadığı ve günümüzden 800.000 yıl öncesinde ateşin üretilip kullanıldığı bir bölge olarak kayıtlara geçmiştir. Orta ve Kuzey Avrupa'yı ve kısmen Batı Asya'yı kaplayan bölgede günümüzden takriben yarım milyon yıl evvel başlayan BUZUL Devirleri, sırasıyla; GÜNZ, MİNDEL, RİSS ve WÜRM dönemlerinde, insanoğlu ateş sayesinde yaşamını sürdürebilmiştir. Ancak, günümüzden 13.000 yıl önce ısınmaya başlayan iklimler, nüfusun ve gelişimin artmasına zemin hazırlamıştır. Diğer önemli bir nokta da; insanoğlunun ateşle birlikte bireysel veya yalnız yaşamdan, toplumsal ve yerleşik yaşama geçmiş olduğudur. HAYVAN GÜCÜ Toplumsal yaşamda ise insanın hemcinsine ihtiyaç duyacağı kaçınılmazdır. Bu sebeple, ortak yaşamda "İNSAN" enerji kaynağı olarak kullanıma alınmıştır. Ateşten sonra kullanılan enerji kaynağı insandır. O zamanlardan kalma kürekle çekilen ilk tekneler bugün müzelerde görülebilmektedir. Zamanın akışı içinde, göçebe topluluklar oluşmuş ve bunların yükünü çeken, taşıma işlerinde kullanılan yeni bir enerji kaynağı daha ortaya çıkmıştır. Önce, öküz, manda gibi çekiciler, sonraları da at bireysel kullanıma günümüzden yaklaşık 5000 yıl önce alınmıştır. Filmlerde izlediğimiz Atlı Roma Savaş Arabaları hafızalarımızdan silinmemektedir. Günümüzden, ortalama 95 yıl önce çıkan Birinci Dünya Harbinde Avrupa'da 24 milyon at, savaşta enerji gücü ve nakliye vasıtası olarak kullanılmıştır. SU VE RÜZGÂR Tarihin akışı içinde "SU GÜCÜ" yararlanılan çok önemli diğer bir enerji kaynağıdır. Günümüzden yaklaşık 2500 yıl önce kullanılan su çarkları tarımsal ürünlerin öğütülmesinde çok önemli bir işlevi üstlenmiştir. Önceki devirlerden günümüze ulaşan bir başka enerji kaynağı da "RÜZGÂR"dır. Deniz ulaşımında kullanılan yelkenli tekneler çok eskilere tarihlenebilir. Günümüzden 800 yıl öncesinde"YEL DEĞİRMENLERİ" yaygınlaşmış ve bu sayede rüzgar enerjisiyle tarım ürünlerinin öğütülmesi daha kolaylaşmıştır. ÇIĞIR AÇAN KAYNAK: KÖMÜR Enerji kaynaklarının on binlerce yılda çok fazla bir çeşitlilik içinde bulunamadığını burada söyleyebiliriz. Yavaş bir gelişim içinde bulunan enerji, özellikle 16'ncı yüzyıldan sonra "KÖMÜR"ün enerji kaynağı olarak kullanıma alınması ve yer altından büyük miktarlarda çıkarılıp istifadeye sunulmasıyla, enerjide yeni bir çağ başlamıştır. Kömürden elde edilen, oduna nazaran daha yüksek sıcaklıklar sonucu insanoğlu, daha önce işleme imkânı bulamadığı madenleri, büyük çapta değerlendirme imkânı bulmuştur. Bunun sonucunda, yeni teknikler geliştirilmiş ve çok önemli yeni bir döneme adım atılmıştır. Bu dönemin ismi "SANAYİ DEVRİ"dir. Sanayi devrinin temeli, kömürden elde edilen ısı enerjisinin büyük çapta sanayide kullanımına dayanır. Sevgili Okurlar, Bu hafta size başlangıçtan kömüre kadar uzanan enerji birimlerini anlatmaya çalıştım. Gelecek hafta kömürden, yeni ve modern enerji kaynaklarına uzanan gelişim sürecinden söz edeceğim. Gelecek haftaya kadar hepinize, sağlıkla geçen güzel günler diliyorum. Hoşça kalın. YEŞİL PLATFORM İnsanoğlunun enerjiyle imtihanı

Her tekne bir fidan Martı Marina /MARMARİS Marmaris Orhaniye'de bulunan Martı Marina, "Her Tekne Bir Fidan" adında yeni bir kampanya başlatıyor. TEMA Vakfı'nın da desteği ile her tekne için bir ağaç dikilecek. Martı Marina'nın karşısında yer alan adada, 25 Temmuza kadar dikim kampanyasının ilki gerçekleştirilecek. Fidan bağışında bulunmak için 0 252 487 10 64 numaralı telefonu arayabilirsiniz. Bir lokma ekmeğe muhtaç olmadan... > Hüseyin Aksu / İSTANBUL Başta insan olmak üzere tüm canlıların hayat kaynağını teşkil eden doğa ve temiz çevre, ürettiğimiz gıdalar beslenmemiz açısından büyük önem arz etmekte ve bu sebeple gelecek için şimdiden tedbir alınması gerekmektedir. Ülkemizde tarıma önem vererek, temel gıdalarımızın başında gelen buğday üretimini artırmalıyız. Geleceğe yönelik buğday stoklamak için çok sayıda silolar inşa etmeliyiz. Diğer tahıl ürünlerini ve baklagilleri de aynı yöntemle değerlendirmeliyiz. Ülkeler, kendi topraklarına, çiftçileri ve halklarına göstermiş oldukları özen ve ihtimamla kalkınmalarını başarmışlardır. İnsanoğlunun zengin-fakir ayırımı yapılmaksızın bir lokma ekmeğe, bir yudum suya muhtaç olabileceğini unutmamalıyız. Her ülke kendi eğitimli insan gücü ile kalkınmıştır. Bu sebeple doğru eğitime ülkemizde çok önem vermeliyiz. İnsanoğlunun enerjiyle imtihanı

Yaşaması için seferber olduk > Ekosistemi Koruma ve Doğa Severler Derneği / KUŞADASI Geçtiğimiz günlerde Avşar Köyü'nde, yumurtadan çıktıktan sonra ayağına gübre çuvalı ipi dolandığı için ayağı kırılan ve 90 derece ters kaynayan bir leylek tespit ettik. Uçma zamanı gelmesine rağmen diğer kardeşleri gibi uçamayan leyleği, annesi gagasıyla tutarak dışarıya atmıştı. Yavru leylek ayağına ip takılı olduğu için, yuvadan aşağıya doğru sallanmıştı. Söke Aydem elektrik kuruluşundan araç yardımı istedik onu kurtardık. Veteriner hekim Çağdaş Kürklü ve Dr. Nevzat Çelik leyleği ameliyata aldı. 1.5 saat süren operasyon sonunda kaynayan kısım düzeltildi. Leylek, iyileştikten sonra tabiata bırakılacak. Leylekler için en büyük tehditlerden birisi, tarım arazilerine atılan naylon gübre çuvalları ve saman ipleri. Çiftçilerden duyarlılık bekliyoruz. ÇOCUKLARA DOĞA OKULU Orman Biziz Biz Ormanız Eskişehir'de yürütülen "Orman Biziz, Biz Ormanız" projesiyle, bilgisayar ve televizyona hapsolan çocuklara, tabiatla iç içe olma fırsatı sunuluyor. Projeyi hazırlayan Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Başar, çocuklarda artan antisosyallik ve obezite problemlerinin çözümünün tabiatta bulunduğunu söyledi. Başar, "Çocukların doğaya olduğu kadar, doğanın da çocuklara ihtiyacı var. Bu sebeple doğa okulu projesini başlattık. Bu çerçevede çocuklar, ormanda kamp kurup, yürüyüş yapacak. Ekosistemi daha yakından tanımaları için doğadan çiçekli ve çiçeksiz bitki, böcek, mantar gibi örnekler toplayıp, bunları fotoğraflayacaklar" dedi. Eylülde başlayacak okula, 1-5. sınıf öğrencileri, ebeveynleri ve sınıf öğretmenleri katılabilecek. Kılıç balıkları ilgi bekliyor! Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Akyol başkanlığındaki grup, Türkiye'de kılıç balığının avlanma şartlarını belirleyip TÜBİTAK'a rapor, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na da görüş sunacak. Türkiye'de yıllık kılıç balığı avının, 300-500 ton arasında değiştiğini belirten Prof. Dr. Akyol, "Kılıç balıklarının 130 santimetre üzerinde avlanması gerekiyor. Türkiye'de bu 141 santimetre. Ancak, gırgırlar ciddi bir problem. Gırgırla avlanan kılıç balığı ortalaması 81-51 santimetre arasında. Dünyada orkinos konusunda ciddi sıkıntılar var. Stoklar çökme aşamasına geldi. Dikkat edilmezse kılıç balığı için de aynı şey söz konusu olabilir" dedi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.