Kimyasallar zehirliyor

A -
A +

SOLUDUĞUMUZ HAVADAKİ KİRLİLİKLER HAYATIMIZI CİDDİ MANADA TEHDİT EDİYOR Her kış yaşanan soba ve şofben zehirlenmeleri, yolda giderken başımızı ağrıtan egzoz gazları, şüpheli bir varildeki maddeler... Bunların hepsi nefes darlığından kansere kadar hayatımızı olumsuz etkiliyor. Sevgili okurlar, bu hafta size "Tehlikeli Maddeler-Kirlilik Kaynakları" başlığı altında birkaç önemli zararlı maddeyi tanıtmak istiyorum. >> ASBEST: En tehlikeli kanser yapıcı maddelerin başında gelmektedir. Nefes aldığımız anda eğer havada Asbest tozları mevcutsa ve kişi sigara içicisi ise etkisi artarak akciğer kanseri oluşumunu meydana getirebilir. Bilhassa yaşlı gemilerde izolasyon malzemesi olarak kullanılmış Asbest, gemi sökümünde tehlikeli olabilmekte ve çok keskin ve batıcı Asbest lifleri akciğerlerde alvoellere saplanarak uzun vadede tümör oluşturabilmektedir. >> KURŞUN (Pb): Ortamda çok az bir miktarda bulunsa bile sağlığımızı tehdit edecek zararlı maddelerdendir. Çünkü egzoz gazlarıyla havadan teneffüs edeceğimiz kurşun Akciğer ve Mide-Bağırsaklar kanalıyla vücudumuzun her yanına dağılır ve biyolojik birikime girer. Alınan kurşun miktarına göre kana rengini veren hemoglobinin kimyasal yapısının bozulmasına, karaciğer, böbrek ve beyin fonksiyonlarında gerilemeye, geçici veya kalıcı kısmi felçlere sebep olabilir. Ciğerlere ulaşan kurşun tozunun %50'si akciğerde depolanır. Özellikle zamanında çok kullanılmış bulunan kurşunlu benzin sağlığa çok zararlı sonuçlar doğurmuştu. Ağızdan alınabilecek kurşun içeren gıdalar ise %95 nispetinde vücuttan atılır. >> KADMİUM (Cd): Ağır metal emisyonları içinde tehlikeli olan inorganiklerdendir. Büyüme esnasında ve yaşlılıkta kemiklerde değişime, deformasyona yol açabilir. ODADA MANGAL YAKMAYIN! >> KARBONMONOKSİT (CO): Zehirli bir gaz olan karbonmonoksit, az oksijenli kapalı ortamlardaki eksik yanma neticesinde ortaya çıkar. Kana kırmızı rengini veren Hemoglobin'e bağlanarak Karboksihemoglobine dönüşür. Kış aylarında odalarda mangal kullanmak, bacasız soba yakmak, taşıtlarda kaloriferi çalıştırarak uyumak son derece tehlikelidir. Hemoglobin vücuttaki oksijenin dağılımından sorumlu olduğu için uzun müddet böyle bir ortamda nefes alma sonucu oksijensiz kalan kişi hayati tehlike ile karşı karşıya kalır. >> AROMATİK HİDROKARBONLAR (HC): Sentetik Organiklerden sayılan Hidrokarbonlar (Benzin, Benzol, Propan gibi) havaya yayılıp aşırı teneffüs edildiği zaman kanser hücreleri oluşturucu etkiye sahiptir. Sağlığa zarar verici bileşikler, egzozlardan çıkan BENZOPİREN veya bacasız kömür yakımında oluşan partiküler maddeler (katran parçacıkları) ciğerlerimizde birikip sağlığımızı tehdit eder. Bu konuya örnek teşkil eden dünyadaki yaşanmış olan en trajik olay 1952 yılının Aralık ayında Londra'da cereyan etmiş ve 10 gün içinde 4 bin kişi havadaki partiküler madde ve zararlı kimyasallar yüzünden hayatını kaybetmiştir. >> KÜKÜRTDİOKSİT (S02): Kükürtdioksit atmosferde su ile birleşerek Sülfrikasit (H2S04) oluşturur ve Asit Yağmur şeklindeki yağışlarla orman ağaçları ve bitki örtüsünü kurutarak tabiata büyük zararlar verir. EGZOZ GAZI DA ZEHİRLİYOR >> TRAFİK: Taşıtların egzozlarından çıkan gazlar hava kirliliğine sebebiyet verir. Bunların içinde Karbonmonoksit (CO), Hidrokarbonlar(HC), Azotoksitler(NOX), Kükürtdioksit (S02) ve Kurşun Bileşikleri en önde gelen kirleticilerdir. İnsan sağlığını tehdit eden bu kimyasallar artan trafik sorunlarının başında gelir. Özellikle şehir içi trafiğinde yaşadığımız streslerin yanında, devamlı frene basarak durup kalkmak soluduğumuz havayı daha fazla kirletir. Sevgili Okurlar, insan vücudunda biyolojik birikim gösteren maddeler sayılamayacak kadar çok ve çeşitlidir. Yukarda örnek olarak sözünü ettiğim kimyasallardan başka, Kadmium ve Kurşun gibi inorganik metal birleşiklerinden Cıva'yı da unutmamak gerekir. >> CIVA (Hg): Japonya'da Minimata adlı sahil kasabasında 1950'li yıllarda balıkçıların zehirlenmesi ile sonuçlanan ve merkezi sinir sistemini etkileyen metilli civanın zehirleyici etkisi görme bozukluğu ve felç gibi ciddi hasarlara yol açmıştı. >> PCB (Poliklorbifenil): 1988 yılında Karadeniz kıyılarına vuran variller hepimizi endişelendirmiş ve bu varillerin içindeki maddelerin sanayi atığı olduğu tespit edilmişti. İçinde PCB bulunan variller biyolojik birikim yoluyla Karadeniz balıklarını ve onları tüketen insanların sağlığını olumsuz etkileyebilecek kadar tehlike doğurmuştu. PCB çeşitli sanayi atığı karışımlarında bulunmakta ve düşük oranlarda bile kanser ve karaciğer hastalıklarını tetikleyebilmektedir. Size, sağlıklı, neşeli ve güzel bir hafta geçirmenizi diliyorum. Esen Kalın Kimyasallar zehirliyor

Saz Kedisi'nin izi sürülecek Nesli tehlikede olan Saz veya Sazlık Kedisi (Felis chaus) korunacak. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından başlatılan "Saz Kedisinin İzinde" projesi kapsamında gelecek nesillere saz kedilerinin aktarılması ve türün devamının sağlanması planlanıyor. Genellikle deniz, göl ve nehir kenarlarında yer alan sazlık ve çalılık alanlarla ormanlarda yaşayan saz kedisi, iri bir yaban hayvanı. Yetişkinleri av köpeği boyutlarında oluyor. Doğadaki biyolojik dengenin sağlanması için faydalı türlerden biri olan Saz Kedisinin, ayaklarında benek desenler bulunmaktadır. Gece ve gündüz her zaman aktiftirler. Saz kedilerinin Ege, Orta Anadolu, Akdeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde çok nadir olarak yaşadıkları biliniyor. Kimyasallar zehirliyor

Kaz yavrularının yüzme heyecanı Samsun'un Alaçam ilçesine bağlı Doyran Köyünde, yeni doğan kaz yavruları havaların ısınmasıyla birlikte annelerinin gözetiminde böyle yüzdü. SAHİLDAŞ 6 ÜLKEDE ANKETKaradeniz'i kim kirletiyor? Türkiye'nin yanı sıra Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya ve Ukrayna'nın biraraya gelerek oluşturduğu Karadeniz Ekosistemini İyileştirme Projesi kapsamında denize kıyıdaş olan 6 ülkede gerçekleştirilen ankette halkın, kirliliğin farkında olmadığı ortaya çıktı. Ankete göre, "Karadeniz" denilince Türkler'in yüzde 36'sının aklına balıkçılık, diğer ülkelerdeki insanların yüzde 34'ünün aklına yaz tatilleri ve eğlence geliyor. Tüm ülkelerden ankete katılanların yüzde 21'inin ortak görüşü; kirliliğin en büyük sebebinin fabrikalardan ve onların kimyasal atıklarından kaynaklandığı yönünde... Değerli okurlar, söz Karadeniz'den açılmışken, birkaç bilgiyi de yazıma ilave etmek istiyorum: "Karadeniz, Hazar ile birlikte dünyanın en özel iç denizlerindendir. Ülkemizin Karadeniz'e kıyı uzunluğu 1695 km'dir. En derin yeri 2224 metredir. Yüzölçümü 424.000 km'dir. Tuzluluk derecesi (Salinitet) Dinyeper, Dinyester, Tuna, Çoruh, Yeşilırmak, Kızılırmak ve Azak Denizine akan Don gibi Irmak ağızlarında binde 18, ortalama tuzluluk ise binde 15-16'dır (Akdeniz'in yarısından az). "Karadeniz'in Kirliliğine Karşı Koruma Sözleşmesi", Karadeniz'e sahili olan 6 ülke tarafından 1992'de Bükreş'te imzalandı." Kimyasallar zehirliyor

KİBAR öldü HIRÇIN yaşayacak  Kuşadası'nda kurulu Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), leylek ve gri balıkçılları koruyor. Bakın neler yapıyorlar: "Aydın'ın Yenipazar ilçesine bağlı Direcik Köyü'nde leylek ve gri Balıkçıllarla barışık şekilde hayatımızı sürdürüyoruz. Ancak 'Kibar' adını verdiğimiz dişi anaç bir leylek, elektrik tellerine çarparak hayatını kaybetti. Leylekler elektriğe çarpılmasın diye direkler üzerine yapay platformlar yerleştirdik. Bu arada, ağaçtan düşen ve 'Hırçın' adını verdiğimiz bir gri balıkçıl yavrusunu da bakımı için Aydın Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü'ne teslim ettik." Kimyasallar zehirliyor

İŞTE DUYARLI VATANDAŞLARYuvası 4 defa yanan leylek için ÇELİK EV Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde elektrik direğine kurduğu yuvası 2 yılda 4 kez yanan leylek için çelikten yuva yaptırıldı. AKEDAŞ İşletme Şefi Caner Ölmez tarafından çelikten yaptırılan yuva, direğe monte edildi. Bu arada, Kızılırmak Deltası'nda yer alan Samsun'un Ondokuzmayıs ilçesine bağlı Yörükler beldesinde ise vatandaşlar, hem leyleklerin elektrik hatlarına çarparak elektrik kesintisine yol açmaması hem de telef olmaması için boş telefon direklerinden yuva yaptı (küçük resim). Kimyasallar zehirliyor

İNŞALLAH BEĞENİR AKEDAŞ İşletme Şefi Caner Ölmez "İnşallah leylek yaptığımız yuvayı beğenir ve bir daha aynı problemleri yaşamayız" dedi. Kimyasallar zehirliyor

LEYLEK DE KARA ŞAŞIRDI Kars'ın Selim ilçesinin Çıplaklı köyüne yağan nisan karı, baharın müjdecisi olan leyleği şaşkına çevirdi. Köylüler, bu dönemde yağan kara 'Leylek karı' dediklerini söylediler. YEŞİL PLATFORM Uçurtma keyfini unutmayalım! > Mehmet Naci (Aköz İstanbul Uçurtmacılar Derneği Başkanı) Tarihi M.Ö. 300 yıllarına dayanan uçurtma, bizim de sokak oyunları kültürümüzün ayrılmaz bir parçasıdır. Dernek olarak İstanbul'daki okullarda uçurtma atölyelerinden tutun da şenliklere kadar halkımızın hizmetindeyiz. www.ucurtmadunyasi.com adresinden uçurtmaya dair her bilgiye ulaşabilirsiniz. Siyah ve mavi gül arıyorum > Dr. Hüsamettin Öztürk Sayın Hun, Türkiye Gazetesi'ndeki güllerle ilgili yazınızı ilgiyle okudum. "Cevize koyu bordo gül aşısı yapılırsa siyah gül olurmuş" diye bir duyum aldım ama netice elde edemedim. Yazlığımda 50 gül ağacı var, bu vesile ile siyah ve mavi gülü nerede bulabilirim? CEVAP: Sayın Öztürk, kanaatime göre; Siyah ve Mavi güller aynen Ortancalara uygulandığı gibi toprağa veya sulama kabına belirli kimyasallar katılarak elde ediliyor olabilir. Bu konuda belki de, gen yapısı değiştirilerek hakiki bu renklerde gül elde etme imkanı da bulunmuştur. Hormona hayır mitingine davet > Özkan Fidan Kadıköy'de "Hormonlu Gıdaya Hayır" gösterisi düzenleyeceğiz. Bu yasal gösterimize herkesten destek bekliyoruz... Bu arada, inşaaat yapılırken kesilen strafor köpükler çevreyi kirletiyor, duyarlı görevli istiyoruz. CEVAP: Sayın Fidan, hormonlu gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemelidir. İnsanın sağlığı genetik faktörlere, yeme içme alışkanlıklarına, uykuya, hayat standartlarına, sigara ve alkol gibi alışkanlıklara göre değişir... İzolasyon malzemesi olan köpükler ise makinelerde kırılarak tanecik haline dönüştürülebiliyor. Minikler küresel ısınmaya karşı... > Salih Bilici İstanbul'un Anadolu yakasındaki yeni ilçelerinden Çekmeköy'de, belediye öncülüğünde "Küresel Isınmayı Durdurun" kampanyası başlatıldı. Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, atık pilleri toplayarak küresel ısınmaya savaş açan Hatice Mehmet Ekşioğlu İlköğretim Okulu'nu ziyaret edip miniklere Çevre Takdir Belgesi verdi. BA­NA YA­ZIN! 29 Ekim Cad­. No: 23 34197 Ye­ni­bos­na İS­TAN­BUL e-ma­il: ediz.hun@tg.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.