Kirleten biziz temizleyecek olan yine biz...

A -
A +

Değerli okurlar, hava kirliliği insanlar başta olmak üzere tüm canlılar üzerinde de olumsuz etkiler yapmaktadır. Kirli hava insanların solunum yollarını etkileyerek bu sistemi bozmakta ve insanlarda kronik bronşit hastalığını tetiklemektedir. Ayrıca insanlarda aşırı nefes darlığı ve çeşitli göğüs hastalıklarına sebep olmakta, akciğerde önemli sorunların oluşmasına zemin hazırlamaktadır. LONDON SMOG'U UNUTMAYALIM Hava kirliliği ile ilgili tarihte yaşanmış en acı örnek 1952 yılında Londra'da meydana gelmiştir (London Smog olarak tarihe geçmiştir). Çeşitli partiküler maddeler ve kimyasallarla yüklü sis, bir haftada 4 bin kişinin hayatına mal olmuştur. Bunu takip eden haftalar ve aylarda da 8 bin kişi akciğer yetmezliğinden hayata veda etmiştir. Bu trajedide en önemli etkenler, kükürtdioksit (SO2, metreküpte 3700 mikrogram) ve katranımsı parçacıklar (metreküpte 4500 mikrogram) olarak ölçülmüştü. Geçen haftaki yazımda belirttiğim havadaki çeşitli gazların dışında, canlıların yaşamları süresince kullandıkları havada çeşitli oranlarda su buharı, toz, bitkilerin polenleri ve mikroorganizmalar da bulunmaktadır. Bazı hastalıklar havada asılı bulunan aerobik bakteri ve mikroorganizmalar vasıtasıyla özellikle durgun havalarda, nemli kapalı mekanlarda insanlara bulaşmaktadır. HAVA KİRLİLİĞİ Bu kirliliği; sağlığı olumsuz yönde etkileyen havadaki yabancı maddelerin, gaz halindeki bileşiklerin normalin üzerindeki yoğunluğu olarak izah edebiliriz. Atmosfer kirliliğine neden olan başlıca kaynakları; çarpık ve yoğun kentleşme, şehir içi endüstriyel faaliyetler ve taşıt araçları oluşturmaktadır. Bunlardan çıkan tozlar ve zararlı gazlar Fiziksel ve Kimyasal Kirleticiler olarak iki ana grupta incelenebilir. Ayrıca, hastane atıklarından ve hayvansal üretim yapan çiftliklerden atmosfere yayılabilen mikroorganizmalar da diğer bir önemli araştırma konusudur. İlerdeki yazılarımda bu konuyu da işleyeceğim. Fiziksel kirleticileri katı parçacıklar (küller ve tozlar gibi), Kimyasal kirleticileri de kükürt ve azot bileşikleri, karbonlu oksijen bileşikleri, halojen bileşikler, organik hidrokarbonlar ve radyoaktif maddeler oluşturur. Toz ve Kükürtdioksit (SO2) emisyonlarının yaklaşık %78'i endüstri ve termik santraller gibi enerji kuruluşlarından, Azotoksit (NOX), Karbonmonoksit (CO) ve Hidrokarbonların (HC) yüzde 65'i motorlu taşıtlar ve eksik yanmalı kazanlara sahip meskenlerden kaynaklanmaktadır. KENTLEŞME Dünyanın birçok yöresinde olduğu gibi, ülkemizde de hava kirliliğinin en önemli nedenini hızlı ve düzensiz kentleşmeler oluşturmuştur. Hava kirlenmesi özellikle ısıtma sistemlerindeki, yakma tekniği ve yakıt kalitesinden kaynaklanmaktadır. Hiç unutmuyorum,1986 yılında Ankara'dan akşam üzeri Ankara Ekspresi ile İstanbul'a dönmek üzere iken, havada bulunan aşırı kömür tozlarından nefes alamamıştım. Bugün ise çok şükür bu problem büyük ölçüde çözüldü. Kıymetli okurlar, Şehirlerdeki hava kirliliği sadece nüfus yoğunluğuna bağlı aşırı kalitesiz yakıt kullanımından meydana gelmemektedir. Şehrin coğrafi yapısı, rüzgâr alıp almadığı gibi birçok iklimsel koşulların da etkisindedir. Diğer bir ifadeyle, şehrin uygun olmayan bölgeye kurulması, yanlış parselasyon, yeşil alan azlığı hava kirliliğinin artmasına neden olmaktadır. Çukur bölgelere kurulan yerleşimlerde kent içi hava sıcaklığı yerden yukarıya doğru düzensizlikler gösterir. Şehrin 100-200 metre üstünde yüksek oranda gaz ve toz konsantrasyonu artışı olur. Buna Toz Kubbesi adı verilir. Kent içinde kış aylarında bacalardan çıkan sıcaklık sebebiyle havada Termal Sıcak Hava Adaları oluşur, Yukarıya soğuyarak çıkması gereken hava akımları bloke olarak toz kubbesi tarafından tutulur. Böylece kirli ve sıcak hava üst katmanlara geçemez. Bu olaya İnversiyon, üstteki hava tabakası bölümüne de İnversiyon Zonu (Durgun Hava) adı verilir. ENDÜSTRİLEŞME Sanayi kuruluşlarının neden olduğu hava kirliliği yanlış yer seçimi veya atık gazların yeterli teknik tedbirler alınmadan havaya bırakılması sonucu oluşur. Hava kirlenmesine sebep olan endüstriler: Gübre Sanayii (Hidrojensülfür H2S, Amonyak NH3), Demir-Çelik (Hidrokarbonlar HC), Kağıt-Selüloz, Çimento (Titandioksit TiO2), Petrokimya, Tarımsal İlaçlar (Sentetik organikler), Deri İşleme Sanayileri ve Termik Santraller gibi kuruluşlardır. TAŞITLAR Özellikle şehirlerde oluşan hava kirliliğinde araçların çok etkili olduğunu kabul etmek gerekir. Taşıtlardan çevreye hidrokarbon, karbonmonoksit, azotoksitler ile kurşun çinko ve kadmium gibi ağır metaller deşarj edilmektedir. Lastiklerden lastik tozu, frenlerden de asbest lifleri ortama yayılmaktadır. Ancak şu hususu memnuniyetle ifade etmek gerekir ki, günümüzde mevcut kurulmuş Muayene İstasyonları çok bilimsel çalışmaktadır. Sevgili okurlar, iki hafta boyunca önemli bir konuyu, olabildiğince kısaltarak, ancak ana hatlarını önemseyerek size sunmaya çalıştım. Hava Kirliliği özellikle Şehir Sakinleri için problem oluşturmaktadır. Dileğim, bu konuların bir an evvel çözüme ulaştırılmasıdır. Bu konuda ciddi çalışmakta olan Belediyelerimize de içten teşekkür ediyorum. Bütün çabamız,ülkemiz başta olmak üzere daha mutlu yaşanabilir, verimli bir dünya içindir. Gelecek hafta görüşmek üzere size sevgilerimi sunuyorum. DOĞALGAZIN HAKKINI YEMEYELİM Doğalgaz yakıt olarak çevreyi kirletmeyen, hava kirliliğine en etkili çözümdür. Ocak sıcaklığı biraz yüksek olmasına rağmen kirletici emisyonları düşüktür. Isınan Antarktika yeşilleniyor! Antarktika'yı (Güney Kutbu) hep kar ve buz kıtası olarak düşünüyoruz. Ancak, iklim değişikliği yüzünden son 50 yılda buzlar eriyor ve birçok bölge eğreltiler ve doğal yoldan yetişen Antarktika çimeniyle kaplanıyor. Bu durumdan olumsuz etkilenenlerin başında ise kıtanın sevimli hayvanları olan Penguenler geliyor... BORNEO'DAKİ YAĞMUR ORMANLARI YAĞ PALMİYESİ KURBANI Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın (WWF) verilerine göre, Malezya ve Endonezya gibi iki önemli ülkenin kurulu bulunduğu Borneo'da, Yağmur Ormanları hızlı bir şekilde azalıyor. Tarihçilere göre 130 milyonluk yaşıyla Amazon ormanlarından bile 70 milyon daha yaşlı olan Borneo'nun Yağmur Ormanlarının son 60 yılda yüzde 50'den fazlası yok edildi. Bunun sebebi ise büyük ekonomik değeri olan Yağ Palmiyesi dikiminin adada yaygınlaşması. Havadan bakıldığında palmiyeciliğin ormanları nasıl yok ettiği, Borneo'nun hemen hemen her yerinde göze çarpıyor. Çevreye etkileri Hava Kirliliği yalnız canlılara zarar vermekle kalmamakta, aynı zamanda bölgedeki yapıların metal, taş ve ahşap bölümlerini de olumsuz etkilemektedir. Kirlilik olan kentlerde atmosferin yapısı değişmekte ve bu da iklimi etkilemektedir. Yazımızda bahsettiğimiz toz, gaz ve kimyasalların dışında Asit Yağmurları da bitkilerin solunum ve fotosentez aktivitelerini azaltmakta ve zaman içinde, başta tarım bitkileri olmak üzere ormanların yok olmasına neden olmaktadır. Alınabilecek tedbirler > Şehirlerimizde doğalgaz uygulaması yaygınlaştırılmalıdır. > Kükürt oranı düşük, kalori değeri yüksek yakıt kullanılmalıdır. > Özellikle başta Sanayi kesimi olmak üzere büyük binalarda baca gazları arıtılmalıdır. > Kalorifer Kazanları denetime tabi tutulmalı, verimsiz yakma sistemleri düzeltilmelidir. > Isı yalıtımı kullanımı binalarda yaygınlaştırılmalıdır. > İstanbul'da her geçen gün artan yapılaşma ile azalan yeşil alanlar mutlaka arttırılmalıdır. > Binalar arası rüzgâr kanalları düşünülmelidir. > Cadde ve kaldırım arasında bisiklet yolları yapılmalıdır. En küçük Maymun Dünyanın 3. büyük adası Borneo, biyolojik çeşitliliğiyle de hayranlık uyandırıyor. Borneo, Sumatra ve çevre adalarda yaşayan, bir yarasayı andıran avuç büyüklüğündeki Tarsier maymunu, maymunlar dünyasının en küçüğü. Karşıyaka'da naylon torbalar yasaklanıyor İzmir'in Karşıyaka ilçesinde, doğaya zararlı naylon torbaların kullanımı yasaklanıyor. Belediye meclisinin bu yöndeki kararına destek için toplanan Karşıyaka Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, bez torbaların yaygınlaşması amacıyla kampanya başlatacak. Bu çerçevede esnaf ve diğer vatandaşlara ücretsiz bez torba dağıtılacak. Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Aysel Aksoy, "Sağlıklı yaşam, sağlıklı çevreyle olur. Sağlıklı çevre de doğa düşmanı naylon poşetin hayatımızdan çıkarılmasıyla olur. Çocuklarımıza temiz bir çevre bırakmak istiyoruz" dedi. 81 ilden gelen gönüllü çevreciler Adalar'ı temizledi! Geçtiğimiz günlerde 81 ilden gelen gönüllü çevreciler, Adalar İskelesi'nde Kartal Belediyesi ve özel bir ilaç firmasının çalışanlarından oluşan gönüllü çevrecilerle bir araya geldi. 300 gönüllü çevreci Büyükada'da çevre kirliliğinin önüne geçmek ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak için var gücüyle temizlik yaptılar. Poşetlerde toplanan çöpler daha sonra türlerine göre ayrıştırılarak geri dönüşüme kazandırıldı. Tavşan Alanı'na 200 bin çam ağacı AhmEt İnce (Gördes/MANİSA) Manisa'nın Gördes ilçesinde kupkuru bir bozkırı andıran ve başından sis ile duman eksik olmayan Tavşan Alanı ağaçlandırılıyor. Nikel madeninin bulunmasıyla bir anda önemi artan alanda kurucu firma olan Meta Madencilik tam 200 bin ağaç dikiyor... Maden sahalarının bulunduğu geniş alanların ağaçlandırılması için çalışma başlatan şirket, Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ile bir protokol imzaladı. 90 hektarlık alanda 2 ay önce başlayan çalışmalar sonucunda, yaklaşık 90 bin adet çam fidanı dikildi. Ayrıca, nikel madeninin ekonomiye kazandırılmasıyla sadece Gördes'in değil, bölgenin bahtı da açılmış oluyor. Çevreye şefkât gerek! Her şeyin başı sağlık, eş ve aş... Uygarlık türküsü söyleyen Yurttaş! Uygar isen eğer, insana saygı, Çevreye şefkât gerek.. Tükürme, güzelim toprağa; İnsan isen, uygar olmak gerek! Doğayı kirletirken mazereti var eşeğin, Ya Sen! Mazeretin ne senin?.. Bilemem kime öfken, kime isyanın, Unutma ki bu toprakta hakkı var, Herkesin.. Yerde yatanın... Kendi insanından, Bu güzel ülkeden ne istersin? Halil Behzat BELEVİ

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.