Siyanür yöntemiyle maden çıkarmak ne kadar güvenli?

A -
A +

Kıymetli okurlar, bu hafta size Kütahya'da gümüş üretilen tesisin siyanürlü çamur bulunan barajında meydana gelen çökmeyle ilgili endişelerin ardından, Altın ve Gümüş elde edilmesinde kullanılan Siyanür Bileşiklerini kısaca tanıtmak istiyorum. Bunların en önemlileri, çok zehirli olan Sodyumsiyanür (NaCN) ve Potasyumsiyanür (KCN) bileşikleridir. Madencilikte özellikle ekonomik olan sodyum siyanür kullanılmaktadır. İLK AFRİKA'DA KULLANILDI Bu sektörde ilk kez siyanür kullanımı 1890 yılında Güney Afrika'da Alfred James tarafından bulunan siyanürleme tekniği ile başlamıştır. Siyanürleme yönteminde sodyum veya potasyum siyanür suda %1'lik çözeltide eritilerek bir solüsyon hazırlanır ve öğütülmüş çamur halinde olan altın veya gümüş cevheri ile temas ettirilir. Bunun sonucunda cevherin solüsyona çözünerek geçmesi sağlanır. Ancak bu aşamada oksijen eşliğinde iyi bir havalandırma önem taşır. Üretim sonucundaki atıklarda bulunan siyanürü, yoğun konsantrasyon sebebiyle elimine etmek mümkün değildir. Bu atık malzeme tabanında sıkıştırılmış kalın bir kil tabakası bulunan ve üzerine özel bir polyetilen serilerek sızdırmazlığı sağlamlaştırılmış atık havuzlarında toplanarak doğal çözünme yöntemiyle arındırılır. YER ALTI SUYUNA KARIŞMAMALI Siyanürü doğal uzaklaştırma sırasında havuza kireç ilave edilerek pH seviyesi 10-11 civarına yükseltilir. Bu üretimde dikkat edilmesi gereken hususlar; toplama havuzlarının yüzey alanı ve derinliği (üretim miktarı ile doğru orantıda olmalı), sodyumsiyanür konsantrasyonu, ortamın sıcaklığı, oksijen girdisi gibi faktörlerin titizlikle planlanıp, denetim altında tutulması olarak özetlenebilir. Burada en önemli konu, siyanür artıklarının yer altı sularına karışmaması için azami dikkatin sarf edilmesidir. DEPREM RİSKİ?UNUTULMAMALI Değerli çevre dostları, insan sağlığını tehdit eden, ekosistemleri olumsuz etkileyen olayların yaşanmaması için maden cevherinin bulunduğu alanların, işletmeye alınmadan önce, özellikle deprem haritalarının, toprak yapısının, geçirgenlik durumunun, yer altı ve yerüstü su sistemlerinin, önceden bilimsel metotlarla yapılacak tesise uygunluk envanterinin hazırlanması gerekmektedir. Dünyada yaşanan bazı SİYANÜR KAZALARI Siyanürlü yöntemde, en güvenli sayılan işletmelerde dahi büyük çevresel felaketler yaşanmıştır. Konuyla ilgili birkaç acı örnek vermek istiyorum: >?1994 yılında Güney Afrika'da Harmony Altın Madeninde sel baskını sonucunda atık havuzları taşmış ve siyanürlü sular çevredeki yerleşik köylere yayılarak 17 kişinin hayatını kaybetmesine, yüzlercesinin de zehirlenmesine neden olmuştur. >?Güney Amerika'da Fransız Guyana'sındaki bir altın madeninin arıtma havuzunda oluşan çatlaklardan sızan siyanürlü artıkların Essequibo Nehrine karışması sonucu milyonlarca balık ölmüştür. >?1992 yılında yine ABD'nin Summitville-Colorado Altın madeninin barajında oluşan sızıntı, yakında bulunan Alamosa Nehrinin 25 km'lik bölümünde bulunan bütün su canlılarını yok etmiştir. ---------------------------------------- Öncelikle doğaya saygılı bir hayat Sürdürülebilir Kalkınma, Ekonomik Büyüme Endeksi ve Yüksek Yaşam Standardı gibi günümüzde çok sık telaffuz edilen çeşitli terimler ülkelerin gelişme düzeyini simgeler. Ancak, gelişmenin sağlanabilmesi, doğal kaynakların ve çevremizdeki bütün canlı cansız yapı taşlarının korunmasını gerekli kılar. Yatırım politikalarında Çevreye uyumlu tekniklerin uygulanması ve kural olarak kaynakların daha özenli kullanımı hedeflenmelidir. DÜNYANIN ORTAK DERDİ Oysa günümüzde doğa tahribatı ve çevre kirliliği yüksek bir artış hızı ile kendini göstermektedir. Yapılan araştırmalar, kalkınmakta olan 120'yi aşkın ülkede toprak kirliliği ve erozyonu, otlatmadan kaynaklanan çayır ve mera kalitesinin bozulması, orman tahribatı, su kirlilikleri, nehir ve göllerden aşırı su çekimi ve çölleşme gibi problemlerin artarak devam ettiğini göstermektedir. Diğer taraftan kentleşme ve sanayiden kaynaklanan karbondioksit, karbonmonoksit, kükürtdioksit, azot oksitleri, CFC olarak bilinen kloroflorokarbon gazları, partiküler maddeler, pestisidler gibi tarım ilaçları, suni gübreler, nükleer atıklar, havadaki ağır metal zerrecikleri, dioksin ve furan gibi zehirleyici gazlar, diğer kirletici atıklar global kirliliği gündeme getirmektedir. Sorunlar günümüzde bir ülkenin sınırlarını çoktan aşmış, uluslararası bir konumda bulunmaktadır. SORUMLUYUZ... Hülasa etmek gerekirse, çözüm üretimi tüm ülkelerin ortak mesuliyeti altında bulunmaktadır. Ancak her ülke kendi doğal zenginliklerini aşırıya kaçmadan kullanmalı, çevresini kirletmemeli, bir ürünün atığını, hammadde olarak bir diğer ürünün yapılabilmesi için devretmeli, atık düzeyini azaltarak fazla tüketen ve kirleten görünümünde olmamalıdır. Bizlere bahşedilmiş olan doğal hazinelerin öneminin kavranması ile hem sosyal ve iktisadi kalkınma, hem de insanların ruh ve beden sağlıklarının korunması sağlanmış olacaktır. Doğanın Korunması ile birlikte kalkınmayı hedef alan koruma sistemlerinin başarılı olabilmesi için insanların öncelikle doğaya saygılı bir yaşam felsefesini benimsemeleri gerekmektedir. Gelecek haftaya kadar sağlık ve mutlu günler diliyor, sevgiler sunuyorum. ---------------------------------------- Yaralı yavru ayıya devlet sahip çıktı Çınarcık ilçesine bağlı Teşvikiye beldesinde köylülerce bulunan yaralı ayıya devlet sahip çıktı. Teşvikiye beldesinde ağaç kesen köylüler, 1.5 aylık yaralı bir ayı yavrusu buldu. Durumun Çevre ve Orman İlçe Müdürlüğüne bildirilmesi üzerine bölgeye gelen yetkililer, ayının belinden yaralı olduğunu tespit etti. Köpeklerin saldırısına uğradığı düşünülen yavru ayıyı koruma altına alan ekipler, aç olan hayvanı elleriyle doyurduktan sonra yarasına ilk müdahaleyi yaptı. Harun Öztürk YALOVA?İHA Beykoz'daki hobi bahçesinde şenlik Beykoz Belediyesi'nin 'Hobi Bahçelerinde' düzenlediği bahar ve çocuk şenliği renkli görüntülere sahne oldu. İp çekme, çuval yarışı, yoğurt yeme, yumurta taşıma, mendil kapmaca gibi oyunlarla gönüllerince eğlenen çocuklara oyuncaklar dağıtan Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, etkinlikle hobi bahçesini kullanan vatandaşlar arasında tanışma kaynaşmanın yanı sıra, çocukların toprakla, bahçeyle tanışmalarını da hedeflediklerini söyledi. 'Caretta caretta'ya cam biblolu tanıtım Akdeniz Bölgesi'ne tatile gelen turistler, Türkiye'de caretta caretta türü deniz kaplumbağalarının yaşadığını Manavgatlı cam işleme ustası Ercan Zeytinci'nin yaptığı cam biblolardan öğreniyor. Zeytinci, kaplumbağaların yanı sıra dünyada nesli tehlikeye giren deniz hayvanlarının biblolarını da yapıyor. Öte yandan, Dalyan'da caretta carettaların 35 adet yuva yaptığı tespit edildi. Leylek apartmanı! Azerbaycan'a bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ndeki 4 katlı leylek yuvası görenleri hayrete düşürüyor. Nahçıvan karayolunun 6. kilometresinde bulunan yüksek gerilim hattına yuva yapan çok sayıda leylek, ayrı yuva kuracakları direk bulamayınca, bir tek elektrik direğini paylaşmak zorunda kaldı. Yüksekliğin az olması ve kış aylarının yumuşak geçmesi nedeniyle Iğdır ve Nahçıvan'da bulunan leylekler, bölgeyi kış aylarında da terk etmiyor. ALLI TURNALAR TUZ GÖLÜ'NDE Ülkemizde "allı turna" olarak bilinen flamingolar, Tuz Gölü'nde kuluçkaya yatmaya başladı. Dünyanın en büyük flamingo kolonisine ev sahipliği yapan göl kıyısında, bu yıl da binlerce allı turna gözlerini dünyaya açacak. Tuz Gölü'nü Koruma Derneği Başkanı Hakan Arif Yıldız, gölün kuruma tehdidine dikkat çekerek, tabiat için böylesi öneme sahip olan bölgenin korunması gerektiğini belirtti. Hüznün çiçeğinden GÖRSEL?ŞÖLEN Her sabah gözeneklerinden ağlar gibi damlalar döktüğü için hüznün çiçeği olan ve "ağlayan gelin" ismiyle anılan Ters Laleler (Fritillaria imperialis), tabiatı süslemeye başladı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin bazı kesimlerinde yetişen ve ilkbaharda sadece 15-20 gün çiçek açan ters lale, turuncu, kırmızı ve sarı renkleriyle, eşsiz bir güzellik sunuyor. Türkiye'nin endemik bitkilerinden olan ters laleler hakkında araştırma yapan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şevket Alp, bu çiçeğin Van, Hakkari, Bitlis, Muş, Bingöl, Tunceli, Elazığ ve Kahramanmaraş'ın bazı kesimlerinde yetiştiğini belirterek, "Tur operatörlerinden özellikle tarihî ve turistik mekanları ziyarete gelen turistlere, bu görsel şöleni de izletmeleri" tavsiyesinde bulundu. Çöp poşetlerinden kıyafet Muğla'da Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri tarafından çöp poşeti, tül, peçete ve kağıt parçalarından hazırlanan kıyafetler defileyle sergilendi. Gençlik Haftası etkinlikleri kapsamında Sınırsızlık Meydanı'nda düzenlenen defileye ilgi büyüktü. Resim Bölümü öğrencisi İçim Uysal, "Çevreye atılan değişik malzemelerden yola çıkarak insanların çevre kirliliğine daha duyarlı olmalarını sağlamak amacıyla bu kıyafetleri tasarladık" dedi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.