Suyun kalbi İstanbul'da atıyor, YA SUSUZLUK!

A -
A +
Suyun kalbi İstanbul'da atıyor, YA SUSUZLUK!

Sudan'daki kamplarda kalan çaresiz insanlar açlık ve susuzluktan kıvranıyor. Dünyanın en büyük su organizasyonu olan ve 3 yılda bir düzenlenen "Dünya Su Forumu"nun 5'incisi İstanbul'da başladı. Hayırlı olsun! 16-22 Mart arasında sürecek olan Forumda, Afrika'dan ABD'ye dünyayı etkileyen su problemine çözüm aranıyor. Forumun gündem maddeleri arasında küresel ısınma, artan içme suyu ihtiyacı, yeraltı sularının kirlenmesi, sağlıksız sulama yer alıyor. Aralarında devlet başkanları, prensler, bakanlar ve üst düzey yöneticilerle dünyanın etkin pek çok sivil toplum kuruluşlarının bulunduğu 30 bin kişilik bir topluluk, Haliç'in kıyısında, Sütlüce'de gerçekleştirilen Foruma katılıyor. Kıymetli okuyucular, kanımca su probleminin siyasi liderler düzeyinde ele alınıp, çözüm yollarının aranması çok yerinde bir karar. Gönül isterdi ki "Yeşil Teknoloji"ye olan sevgisiyle bilinen Obama da bu etkinlikte yer alsın. Asıl o zaman bırakın dünyanın kalbini, bütün damarları İstanbul'da atacaktı. Buradan etkinliğin Türkiye'ye taşınmasında ve sonrasındaki organizasyonun devamında, başta Çevre Bakanlığı olmak üzere emeği geçen bütün ilgililere teşekkür ediyorum. Habitat'ı düşünün, herkes ülkemize gelmişti! Güvenlik tedbirlerinden dolayı yoğun trafik, biraz sevgili İstanbulluları bunaltacak ama inanın getirisi daha çok bu etkinliklerin. Gel gelelim dünyanın bir başka haline... Şu aralar siyasi çalkantıyla sarsılan Afrika'nın fakiri Sudan'daki hayatı dünyaya duyuran habercilerin geçtiği açlık ve susuzluk görüntüleri, bu tür Forumların önemini artırmakta ve kararların ivedilikle devreye alınmasını zorunlu kılmaktadır. EN ÖNEMLİ AVANTAJLARI * Sayısız artısı olan Güneş enerjisinin en önemli avantajlarını şöyle sıralayabiliriz: * Sonsuz bir enerji kaynağı olması * Karbondioksit ve metan gibi sera gazlarının gaz emisyon hacmini orantılı olarak azaltması * Herhangi bir dış güce ihtiyaç göstermemesi * Kurulma maliyetinin geri dönüşü diğer enerji kaynaklarına göre daha hızlı olması Suyun kalbi İstanbul'da atıyor, YA SUSUZLUK!

SONSUZ ENERJİ KAYNAĞI GÜNEŞ Ağaçların çiçek açıp meyvelerin olgunlaşmasını, ağılların açılıp kuzuların kırlarda coşuşunu, yüzümüzdeki parıltıyı bile fark etmemizi sağlayan sonsuz enerji kaynağımız güneşin nimetlerinden faydalanmak için daha ne bekliyoruz!.. Sevgili okurlar, "5. Dünya Su Forumu" gibi önemli bir uluslararası etkinliğe ev sahipliği yaptığımız şu günlerde, "yenilenebilir enerji kaynakları"nın önemini daha da yüksek sesle dile getirmeye devam ediyoruz... Dünyamızda kullanılmakta olan enerji kaynaklarını 3'e ayırıyoruz: - Fosil Enerjiler (Odun, kömür, petrol ve doğalgaz) - Yenilenebilir Enerjiler (Güneş, rüzgar, su, jeotermal ve biyokütle) - Yeni Enerjiler/Üçüncü Bin Yıl (Millennium) Enerjileri (Nükleer, Yakıt Hücreleri ve Hidrojen) Fosil enerji kaynaklarından kömür ortalama 200 yıl, petrol ve doğalgaz rezervlerinin ise 80-100 yıl ancak yetebileceği düşünülüyor. Bu rakamlar kesin olmamakla birlikte, yeni rezervlerin bulunması halinde bile er veya geç bu kaynakların tükeneceğine kesin gözüyle bakılıyor. İşte bu sebeple, temiz enerji kaynaklarıyla ilgili çalışmalar her geçen gün artıyor. KÜRE FELAKETE GİDİYOR Bu kaynakların en önemlisi hiç şüphe yok ki, Güneş ışınlarının sunduğu enerji. Güneş enerjisi dünyamızdaki hayatın temelini oluşturuyor. Artan nüfusla birlikte dünyamızın enerji ihtiyacı her yıl ortalama yüzde 8 oranında yükseliyor. Buna mukabil, bu enerjiyi büyük çoğunlukla karşılayan fosil yakıt rezervi çok daha hızlı bir biçimde tükeniyor. Bunun dışında fosil yakıtlar dünyanın ortalama sıcaklığını, son bin yılın en yüksek değerlerine taşımış, ayrıca hava, toprak ve su kirliliğinin yanında sel, kasırga gibi tabii felaketlere de yol açmıştır. Günümüzde, alınması gereken tedbirler yetersiz kaldığı takdirde, yakın bir gelecekte kuzey ve güney kutbunu kaplayan buzul ve buzdağlarının erimesi sonucunda sahil şeridinde bulunan birçok kent sular altında kalabilecektir. Bu sebeple, bilim adamları fosil yakıt rezervlerinin bitmesini beklemeden, yenilenebilir enerji kaynaklarını baz alan sistemleri geliştirme çabasında bulunuyorlar. DÜNYA KIYMETİNİ ANLADI Güneşin yaydığı ve dünyamıza ulaşan enerji, Güneşin çekirdeğinde yer alan Hidrojen izotopları (Radyoaktif elementler) gibi hafif atom çekirdeklerinin birbirlerine kaynaşması (Füzyonu) ile Helyum atomu oluşturmaları sonucu ortaya çıkan ışıma enerjisidir. Ham maddesinin Hidrojen izotopları olması, tükenmez bir enerji kaynağı ortaya çıkarmaktadır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar 20'inci yüzyılın başında başlamış ve özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmıştır. Günümüzde Güneş enerjisi üretiminde kullanılan teknolojiler oldukça ilerlemiş ve üretim maliyeti düşmeye başlamıştır. Güneş enerjisinin verimi direkt olarak Güneşli günlere bağlı bulunmaktadır. Ne kadar çok Güneş ışığı mevcutsa, o derece enerji verimi artmaktadır. Güneş enerjisi uygulamaları; aktif Güneş enerjisi şeklinde ısıtma/soğutma, Fotovoltaik pillerle elektrik üretimi ve yoğunlaştırılmış termal-elektrik teknolojileri olarak göze çarpmaktadır. 1 SAATTE 1 YILLIK KAYNAK Güneş, âdeta devasa bir enerji santrali gibi çalışmaktadır. Bir saat içinde yeryüzüne ulaşan Güneş enerjisi, dünyanın yıllık enerji ihtiyacından daha fazlasını karşılayabiliyor. Fotovoltaik yöntemle Güneş enerjisi elde etme konusunda dünyada birinci ülke Japonya, onu ikinci sırada Almanya takip ediyor. Almanya'da Güneş enerjisine yönelik üretimde bulunan 50'yi aşkın fabrikada silisyum alışımlı Güneş pili ve enerji modülleri imal ediliyor. Güneş enerjisinin, yakın gelecekte en önemli enerji kaynaklarından biri olacağına kesin gözüyle bakılmaktadır. Size gelecek haftaya kadar sağlık ve mutluluklar diliyorum. Türkiye sadece duşta kullanıyor * Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle sahip olduğu Güneş enerjisi potansiyeli açısından birçok ülkeye nazaran daha şanslı bir konumdadır. Türkiye'nin ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2640 saat (günlük toplam 7.2 saat), ortalama toplam ışınım şiddeti ise 1311 kilowatsaat/metrekare/yıl olduğu tespit edilmiştir. Ülkemizin en fazla Güneş enerjisi alan bölgesi Güneydoğu Anadolu Bölgesi olup, bunu Akdeniz Bölgesi izlemektedir. Türkiye'de Güneş enerjisinin en yaygın kullanımı sıcak su ısıtma sistemleridir. Ancak,Türkiye 110 tam gün gibi yüksek bir Güneş enerjisi potansiyeline sahip olmasına rağmen bunu yeterince değerlendiremiyor. Diğer taraftan, bu konuda TÜBİTAK gibi bilim kuruluşları ve üniversiteler uluslararası düzeyde ülkemiz yararına çok verimli çalışmalar gerçekleştirmektedirler. Bakan'ın temposuna yetişene aşk olsun! * Bahar mevsimiyle birlikte ağaç dikmeler de hızlandı. Ancak geçtiğimiz kış boyunca da (zaman zaman bu sayfadan sizlere duyurmuştuk) fidan dikmek için memleketi karış karış dolaşan Çevre ve Orman Bakanı Sayın Veysel Eroğlu'yu kıskanmamak elde değil. Şu sıralar Su Forumundan dolayı meşgul olan Eroğlu, geçtiğimiz günlerde Muğla'nın Fethiye ilçesinde fidan dikme törenine katılmıştı. Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği Bakanı küçük bir izci böyle selamlaşmıştı. Kızılırmak'ta kuşları böyle halkaladılar * Türkiye'nin önemli sulak alanlarından Kızılırmak Deltası'nda, kuş halkalama programında 2009 ilkbahar dönemi çalışmalarına başlandı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ornitolojik (Kuşbilimi) Araştırmalar Merkezi görevlisi Kiraz Erciyas, özel ağlarla yakalanan kuşların, gerekli incelemeleri yapılıp, kayıtları tutulduktan sonra halkalanarak salındığını söyledi. Bugüne kadar 123 farklı türden, 49 bin 850 dolayında göçmen kuşa halka takıldı. Güneş enerjili ilk film gösterimi... Dünyanın ilk kez güneş enerjisiyle gösterilen ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkisi karşısında uyarıda bulunan filminin galası Londra'da yapıldı. Britanyalı aktör Pete Postlethwaite'ın oynadığı "The Age of Stupid (Aptallık Çağı)" adlı film, Londra'da kurulan ve tamamen güneşten elde edilen enerjiyle çalıştırılan dev bir çadırda gösterildi. Ülkedeki 70 sinemaya da uyduyla naklen iletilen filmin galasına, oyuncular, güneş enerjili araç ve bisikletlerle geldi. Minik eller fidan dikmek için yarıştı * Balıkesir'in Manyas ilçesinde Atatürk İlköğretim Okulu ana sınıfı öğrencileri, fidan dikti. Minikler, önce öğretmenleri Dilek Öztop tarafından bilgilendirildi. Daha sonra ise Orman Bölge Şefliğinden temin edilen çeşitli fidanlar okul bahçesine dikilirken, Okul Müdürü Celil Kurt, çevre şuurunun çocuklara küçük yaşta aşılanması gerektiğinin altını çizdi... SİZDEN GELENLER Ben de sizlere layık olmaya çalışıyorum > > Hatice Onbaşı/İSTANBUL * Pendik'te oturuyorum, 26 yaşındayım. Sizin yazılarınızdan sonra gazeteye abone oldum ve Yeşil Sayfa'yı hiç kaçırmadan takip ediyorum. Size olan sevgim, saygım ve hayranlığım bir kat daha arttı. Belki size göre çok basit olabilir, belki de hiç okumayacaksanız, kim bilir ama benim için şuan bile öyle çok önemli ki... Günümüzde bir sürü isim var hayranlık uyandıran, ama siz çok farklısınız. O güzel yüzünüzden tebessüm hiç eksik olmasın. CEVAP:Sevgili Hatice Hanım, pek nazik ve içten duygularınızı yansıtan satırlarınıza çok teşekkür ediyorum. Övgü ile bahsettiğiniz sanat hayatımda ve şimdilerde bir arada yürütmeye çalıştığım bilim hayatımda her zaman elimden geldiğince en iyisini ve doğrusunu sunmaya çalıştım. Bundan sonra da aynı gayret içinde olacağım. Çalışmalarınızda başarılar dileyerek, sağlık, mutluluk ve afiyetler temenni ediyorum. Norveç balık yağını nerede bulabilirim? > > Süleyman Özlevent/ALMANYA * 1945 doğumluyum, sizin 60'lı yıllarda SES mecmuasındaki yarışmanızı takip etmiştim. O dergileri hâlâ saklıyorum... 1971 yılından beri Almanya'dayım. Sizin yazılarınızı okuyor ve çok da faydalanıyorum. Hele son yayınladığınız "yenilenebilir enerji kaynakları yazı serisi" çok iyi oldu. Ben ve abilerim akciğer rahatsızlıkları geçirdiğimiz için ilkokul yıllarımda istemeyerek de olsa balık yağı kullanmıştım. Bize Norveç'ten getirdiğiniz o şifalı balık yağının ismini yayınlarsanız sevinirim. CEVAP: Sayın Özlevent, kullandığım balıkyağının adı "MÖLLER'S TRAN"dır. Yassı yeşil şişelerde ve sarı etiketlidir. Aromalı ve Naturel olarak satılır. Norveç'te her eczanede bulunur. Ben, Naturel olanı kullanıyorum. Şahsıma göstermiş olduğunuz dostluk ve sevgiye en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Mısır'ı görünce halimize şükrettim > > Ahmet Gündüz/MISIR * Mısır'da otel odasında çalışırken Yeşil Sayfa'ya girdim. Çok faydalı bir çalışma olmuş zevkle okudum. Sizin gibi önderlere sanıyorum Mısır'da da ihtiyaç var... İki gündür Mısır deltasında dolaşıyorum. Buradaki çevre kirliliği ve alınamayan tedbirleri görünce ülkemiz hakkında daha pozitif düşünüyorum. Dünyanın en önemli tarım arazisinde Nil deltasında 1-2 milyon yoğunluktaki şehirlerin kurulması, tarımsal üretim yerine şehirsel üretime ağırlık verilmesi gelecek için yapılan büyük hata. Adamlar daha sonra çöle geçip tarım yapmaya çalışıyor. Gübre fabrikaları sıraya girmiş bile! CEVAP: Değerli Ahmet Kardeşim, Kahire, bildiğiniz gibi Afrika'nın en kalabalık şehirlerinin başında geliyor. Diyebilirim ki, İstanbul'dan da kalabalık. Çarpık yapılaşma maalesef dünyanın her yerinde var. Egzotik Mısır'da size güzel günler diliyorum. BA­NA YA­ZIN! Her tür­lü so­ru­nu­zu ba­na iletebilirsiniz. "Gü­zel bir dün­ya" için bu say­fa­ya siz de kat­kı­da bu­lu­nun. Hay­di e-ma­il ve mek­tup­la­rı­nı­zı bek­li­yo­rum... Ya­zış­ma Ad­re­si: 29 Ekim Cad­de­si No: 23 34197 Ye­ni­bos­na/İS­TAN­BUL e-ma­il: ediz.hun@tg.com.tr
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.