Toprak babamız dünya annemiz!

A -
A +
EDİZ HUN'LA YEŞİL SAYFA BİLGE KIZILDERİLİ ŞEFİ SEATTLE'IN VATANINI PARAYLA ALMAK İSTEYEN BEYAZ ADAMA İBRETLİK MEKTUBU "Siz, gökyüzünü, toprağı, nehirleri nasıl olur da alıp, satabilirsiniz? Hayvanlar ortadan kalkarsa, insan, ruhunun yalnızlığında ölürdü. Çocuklarınıza, toprağın ve dünyanın onların ailesi olduğunu söyleyin. Böylece onlara saygı duyarlar..." Sevgili okurlar, bugün size 155 yıl önce 14. ABD Başkanı Franklin Pierce'in Kızılderili Şef Seattle'a halkının topraklarını ABD'ye satması için yaptığı teklife ve Seattle'nın verdiği cevabı nakletmek istiyorum. 1854 yılında gerçekleşmiş olan bu cevabi mesaj, bir doğa insanının medeniyet yolunda ilerleyen insanlığa karşı günümüze dek geçen süreçte aktarılmış bulunan en mükemmel ve içten anlatım olarak kabul edilmektedir. Anlamlı bir özet halinde size sunuyorum: "Washington'daki Büyük Beyaz Şef, topraklarımızı satın almak istediğini söylemiş. Siz, gökyüzünü, toprağı, nehirleri nasıl olur da alıp, satabilirsiniz? Bu düşünce bize çok garip geliyor. Eğer biz havanın tazeliğine, suların parıltılarına zaten sahip değilsek, siz onları nasıl satın alabilirsiniz? Bu dünyanın her parçası benim insanlarım için kutsaldır. Sisli ormanlar, yağmurla yıkanan çamlar, kanat çırpan böcekler, ağaçların içinden akan özsuları, biz Kızılderililerin anılarını taşır. Güzel kokulu kır çiçekleri bizim kız kardeşlerimizdir. Geyik, Boz Ayı, Ulu Kartal bizim erkek kardeşlerimizdir. Kayalık tepeler, ıslak çayırlardaki su damlacıkları, at'ın vücudundan buharlaşan ısı ve insanlar, hepsi aynı ailedendir. Toprak babamız dünya annemiz!

Toprak babamız dünya annemiz!

Amerika yerlileri olan Kızılderililer, her yıl geleneklerini yaşatmak için çeşitli törenler düzenliyor. BEYAZ ADAM KUŞ SESİNE HASRET Beyaz adamın şehirlerinde sakin yer bulunmaz. Orada bahar gelince çiçeklerin tomurcuklanışını ve su birikintileri etrafında tartışan kurbağaların sesini duyacak mekan yoktur. İnsan eğer uzaklardaki bir kuşun yalnız çığlığını dinleyemezse yaşamın ne anlamı kalır? Hava bizim için çok değerlidir, çünkü her şey aynı havayı solur. Hayvanlar, ağaçlar ve insanlar hep aynı havayı paylaşır. Büyükbabamıza ilk soluğu veren rüzgâr onun son soluğunu da almıştır. Gene aynı rüzgâr yavrularımıza yaşam ruhunu ve sevincini getirir. Siz Beyaz İnsanlar; çayırlardan tat alan rüzgârı koklamasını bilmeli, onu korumalı ve kutsal saymalısınız. Topraklarımızı satın alma önerinizi düşüneceğiz. Eğer kabul etmeye karar verirsek, bir şartım olacak: Beyaz Adam, bu toprağın hayvanlarına kardeş gibi davranacak. Ben vahşiyim ve başka türlü yaşamayı bilmem. Beyaz Adamın trenle geçerken vurup bıraktığı binlerce Bufalo'nun (Bir büyük baş hayvan cinsi) çayırlarda çürüdüğünü gördüm. Ben vahşiyim ve dumanı tüten demir atın (Treni kastediyor) bizim sadece canlı kalmak için öldürdüğümüz Bufalo'dan nasıl daha önemli sayılabildiğini anlamıyorum. Hayvanlar olmadan insan nedir ki? Eğer bütün hayvanlar ortadan kalkarsa, insan, ruhunun yalnızlığında ölürdü. Her şey birbirine bağlı değil mi? Çocuklarınıza, ayaklarının altındaki toprağın büyükbabalarımızın külleri olduğunu öğretmelisiniz. Böylece toprağa saygı duyarlar. Gene çocuklarınıza dünyanın onların annesi olduğunu söyleyin. Kan nasıl bir aileyi birbirine bağlarsa, dünyadaki her şey de birbirine öyle bağlıdır. Bizler, dünyanın insana değil, insanın dünyaya ait olduğunu bilmeliyiz. Birgün gelir bu topraklara sahip olursanız, onu bizim gibi sevin, bütün gücünüzle, iradenizle koruyun, anılarını da çocuklarınıza aktarın!.." İşte böyle değerli çevre dostları, size bugün gönlü engin sevgi duygusuyla dolu bir büyük insanın yaşamdaki mutluluk mesajının önemli bir bölümünü sunmaya çalıştım. Ümit ediyorum ki, sizi de etkilemiştir. Çok şükür, ülkemizde de böylesine hassas ruhlu insanlarımız var.. Hepinize hayırlı bir hafta diliyor, saygılar sunuyorum. AB İLE MÜZAKERELERDE EN ÇOK ZORLUK ÇEKTİĞİMİZ BAŞLIKLARÇEVRE-BALIK-TARIM Marmara Belediyeler Birliği'nin misafiri olan AB Tarım ve Balıkçılık Başkanı Fatma Can Sağlık, Türkiye'nin çok çalışması gerektiğini söylediToprak babamız dünya annemiz!

Fatma Can Sağlık'ın sunumu büyük ilgi gördü. Avrupa Birliği sevdamız, katılım müzakereleri süreci aşamasında sessiz sedasız ilerliyor. AB ile olan gündemimizi hep İnsan Hakları, Siyasi, Ekonomik ve Sosyal konular meşgul ederken, Çevre konuları hep geri planda kalmaktadır. İşte tam bu bağlamda Marmara Belediyeler Birliği'nin düzenlemiş olduğu "AB Ortak Tarım Politikası ve Yerel Yönetimlerde Uygulanması" toplantısına katılan AB Genel Sekreterliği Tarım ve Balıkçılık Başkanı Fatma Can Sağlık, Türkiye'nin işinin o kadar da kolay olmadığını söyledi. AB BÜTÇESİNİN YARISI TARIMA! AB hukuki araçları ve müzakere süreçlerine değinen Sağlık, AB Ortak Tarım Politikasının ilkelerini ve gelişimini anlattı. Tarımın beslenme ve istihdam açısından önemine değinen Fatma Can Sağlık, "Avrupa Birliği de tarımın önemine varmış ve bu alanda bir ortak politika geliştirmiştir. AB müktesebatının yaklaşık yarısını Ortak Tarım Politikası oluşturuyor ve bu da AB bütçesinin ortalama %45'lik bir bölümüne tekabül ediyor" dedi. Avrupa Birliği'nde çiftçilere verilen destekler ve yardım programları hakkında da bilgi veren Sağlık, Türkiye'nin katılım müzakereleri sürecinde en çok zorluk yaşadığı başlıkların tarım, balıkçılık ve çevre olduğuna dikkat çekerken, AB'ye katılım sürecinde yapılması gerekenleri aktardı. BALIKÇILIK TARIMDAN AYRILMALI Tarım politikalarının yanında gıda güvenliği ve balıkçılık konularına da değinen Sağlık, kalite ve hijyen kavramlarının Türkiye'de birbiri ile aynı anlamda kullanıldığını fakat AB'de bu kavramların ayrı değerlendirildiklerini söyledi. Biz de her seferinde Deniz veya Balıkçılık adı altında bir Bakanlığın kurulmasını dile getiriyoruz. Toprak babamız dünya annemiz!

Nikâh şekeri yerine ÇAM FİDANI Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde Belgin Maden ve Mahfuz Taştan adlı çiftin nikah töreninde nikâh şekeri yerine davetlilere 200 adet çam fidanı dağıtıldı. Hediye karşısında şaşıran davetliler genç çifti uzun süre alkışladı. Gelin ve damat, "Çevrenin korunması için herkesin bir dikili ağacı olsun istedik" şeklinde mutluluklarını dile getirdiler. Toprak babamız dünya annemiz!

Kirpi de şefkatli elden anlıyor... Uludağ Üniversitesi Görükle Yerleşkesi'nde öğrenciler tarafından yaralı halde bulunan kirpi yavrusu, Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesi'nde tedavi altına alındı. İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru Yalçın, yaklaşık 1 aylık olduğu tahmin edilen sevimli yavru ile iyi anlaştıklarını söyledi. Toprak babamız dünya annemiz!

Pelikana yoğun bakım Hatay'da Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerince hasta olarak bulunan pelikan, Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde yapılan tedavinin ardından taburcu edildi. Öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği pelikan, Antakya Belediyesi Hayvan Barınağı'nda gözetim altında bulundurulacak.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.