Uzayın gizemli taşları

A -
A +
Uzayın gizemli taşları Sevgili okurlar, "Yıldızlı Gökyüzü" insanlığın çok eski çağlardan itibaren ilgisini çekmiş ve neredeyse 5000 yıldır insanoğlu Gökkubbe'nin araştırılması için yoğun çaba harcamıştır. Özellikle "Teleskop"un icadı ile birlikte yeni gezegenler keşfedilmiş Güneş Sistemimizin bilinmeyen sırları arka arkaya açıklanabilmiştir. 1543'te Polonyalı Astronom (Gökbilimci) "Nikolaus Kopernikus" Güneşimizi Gezegen sisteminin merkezi kabul etmiş ve bütün gezegenlerin düzenli yörüngeler içinde Güneşin etrafında belirli süreçlerde elips bir döngü izleyerek turlarını tamamladıklarını belirtmiştir. Güneşe yakın olanlar daha hızlı ve kısa zamanda yıllık periyotlarını tamamlarken, uzak bulunanlar daha ağır ve uzun bir zaman aralığında bu turu bitirmektedirler. Bu turlara "Ekliptik" adı verilmiştir. Dünyamız saatin ters yönünde kendi ekseni etrafında yaklaşık 23.5 derecelik bir açıyla dönmektedir. Bu eğik açı sebebiyle Yeryüzünün güney yarım küresi soğuk iklime sahip iken, kuzey yarım kürede sıcak bir iklim hüküm sürmektedir. İklimlerin oluşması bu eğik açı döngüsüne bağlıdır. Uzayın gizemli taşlarıASTEROİDLER VE METEORLAR Asteroidler (küçük gezegenler veya planetoidler) en yoğun şekilde Mars ve Jüpiter'in yörüngeleri arasında bulunan asteroid kuşağında yer alırlar. Bu kuşak her biri 20 km'den daha geniş çaplara sahip 200'den fazla asteroid barındırır. Boyutları küçük 750.000'den fazla asteroid bu kuşağın içinde bulunur. Asteroidlerin en büyüğü "Ceres" olup, çapı 930 km'dir. Bizim uydumuz Ay'ın sadece üçte biri kadardır. 2006 yılında küçük gezegen sınıfına dâhil edilmiştir. Daha küçük olan "Pallas" ve "Vesta" Ceresin yarısı kadardır. "İda" asteroidi ise sadece 58 km. "Eros" 33 km ve "Gaspra" 19 km uzunluktadır. KÜÇÜK PARÇALARA AYRILIYOR Bu asteroidler dünyamızın çekim kuşağına girerlerse, dünya atmosferine yaklaştıkları zaman çoğunlukla "Meteor" olarak adlandırılarak küçük parçalara ayrılır ve çoğunlukla eriyerek kaybolurlar. Bazı açık gecelerde izlediğimiz "Yıldız Kayması" olarak adlandırılan olay budur. Sadece bazıları yeryüzüne düşer. Bunlara "Meteorit" denir. Bu meteoritler maden veya taşlardan oluşur ve uzaydan yeryüzüne düşen cisimlerdir. Bunların çoğu dünyamızda rastlayamadığımız özelliklere sahiptirler. Üç tür meteorit tipi mevcuttur: Demir Bileşimli olanlar, Taş meteoritler ve Karışımlı meteoritler. 60 TONLUK METEOR DÜŞTÜ Demir Meteoritler oldukça ağır olup, mıknatısla çekilebilir. Karışımlı meteoritler demirin yanı sıra "Olivin" adı verilen yeşilimsi bir maden içerirler. Taş meteoritlerde az da olsa demir bulunur. Bunların renkleri çoğunlukla koyudur. Şimdiye kadar dünyaya düşen en büyük meteorit "Hoba-Meteoriti"dir. Güney Afrika'da Namibya'da bulunmuştur ve 60 ton ağırlığındadır. Bazı meteoritlerde hayatın yapı taşlarından olan karbon bağlantıları bulunmuştur. Uzayın gizemli taşlarıYeryüzüne düşen asteroid, Arizona'da 175 metre derinliğinde çukur oluşturdu. ARİZONA KRATER ÇUKURU Yeryüzünde uzay cisimlerinin çarpmasıyla açılan en iyi korunmuş krater ABD'de Arizona Çölündeki 50.000 yıllık, boyu 1265 metre, derinliği de 175 metre olan kraterdir. Bilimsel hesaplamalar, bu kraterin açılmasına sebep olan kütlenin en az iki milyon ton ağırlığında olması gerektiğini göstermiştir. Pek tabii, bu tür insanlığı büyük felakete sürükleyebilecek, dünyanın dengesini bozacak büyük çarpmaların olmaması hepimizin müşterek temennisidir. Gelecek hafta başka bir konuyla tekrar huzurunuzda olmak dileğiyle sizlere sevgilerimi sunuyorum. "YILDIZ KAYMASI" NEDİR? Atmosfere giren asteroidler, küçük parçalara ayrılarak meteor haline gelirler ve büyük çoğunluğu eriyerek yok olurlar. Bazı gecelerde "yıldız kayması" olarak izlediğimiz olay aslında budur. Uzayın gizemli taşları2 BİN KM'LİK ALAN ETKİLENDİ Dünya atmosferine girerek parçalanan asteroidlerle ilgili en ilginç olay 1908 yılı Haziranında yaşandı. "Tunguska" olarak adlandırılan patlamada, 2000 kilometrekarelik bir alan etkilenirken, 60 milyon ağaç yandı. Bölgede bugün hâlâ tam olarak ağaç yetişmemektedir. TUNGUSKA OLAYI 60 milyon ağacı bir anda kömüre çeviren patlama Sevgili okurlar, bugün size dünyamızın dışında cereyan eden, ancak yeryüzüyle çok yakın bağlantıda olan Gökyüzü olaylarını sunmaya çalıştım. Milyonlarca yıllık periyotlar içinde büyük çapta bazı meteorlar, kuyruklu yıldızlar veya daha cüsseli asteroidler dünyamız atmosferine girerek yeryüzüne çarpmaktadırlar. Bu çarpmaların en şiddetlilerinden biri 1908 yılını 30 Haziranında sabah erken saatlerde Sibirya'nın orta kesimlerindeki "Tunguska" ırmağı yakınındaki büyük gök patlamasıdır. HAVADA İNFİLAK ETTİ Patlamanın gücü on beş megatonluk dinamite eşdeğerdi. Saatte 100.000 km süratle dünya atmosferine giren kütle büyük bir ihtimalle yeryüzüne birkaç kilometre kala havada infilak etmişti. Çarpan cismin ağırlığının yüz bin ile bir milyon ton olduğu tahmin edilmektedir. Patlama 2000 kilometrekarelik bir alanı etkilemiş ve 60 milyon ağacı bir anda kömür haline getirmişti. Şiddetli infilak 800 kilometre uzaklıktan bir ateş topu şeklinde izlenmiş ve yer sarsıntılarına sebep olmuştu. Uzayın gizemli taşlarıEn meşhur kuyruklu yıldız:?Halley Uzun zaman önceden bugüne Kuyruklu Yıldızlar (Komet'ler) insanoğlunu hep endişeye sevk etmiştir. Aniden ortaya çıkıp bir süre sonra kaybolmaları, haberci olarak algılanmalarına yol açmıştır. Onların ölüm ve felaket habercileri oldukları, kuraklık, sel, açlık gibi büyük doğal afetlerin kuyruklu yıldızlardan kaynaklandığına inanılmıştır. Kenarları donuk olup, tam net görünmez. Bu kometlerin uzun, karanlık, sisli ve gazlardan oluşmuş çoğunlukla çatallı bir kuyruk yapısı vardır. Ancak 18'inci yüzyılda, kuyruklu yıldızların da güneşin çevresinde düzgün yörüngeler çizerek döndükleri saptanmıştır. Genellikle bu yörüngeler çok uzun olup, gezegen sisteminin dışına kadar varabilmektedir. İngiliz Gökbilimci Edmond Halley'e ithafen (Komet Halley) adı verilmiş bulunan Kuyruklu Yıldız en tanınmış olanıdır. Periyodik turunu 75-76 yılda tamamlar. En son 1986'da izlenen Halley 2061 yılında tekrar görüntüye girecektir. 783 MİLYON KİŞİ HÂLÂ MAHRUM Dünyanın yarısı TEMiZ içme suyuna kavuştu BM, dünyada temiz içme suyuna erişemeyenlerin oranının yarıya düşürülmesi hedefine ulaşıldığını bildirdi. BM Çocuklara Yardım Fonu ve Dünya Sağlık Örgütü'nün yayımladığı raporda, bu hedefe öngörülen 2015 yılından 5 yıl önce ulaşıldığı belirtildi. Raporda 1990 ila 2010 yıllarında 2 milyardan fazla kişinin içme suyuna erişiminin sağlandığı, dolayısıyla 2010 yılının sonuna kadar dünya nüfusunun yüzde 89'unun bu imkandan faydalanabildiği kaydedildi. Bu oranın 2000 yılında yapılan BM Milenyum Zirvesi'nde hedeflenen yüzde 88'lik hedefi geçtiği vurgulandı, ancak hâlen 783 milyon kişinin temiz içme suyuna erişemediği ifade edildi. Uzayın gizemli taşları10 yıl süren araştırmada balık türleri incelendi. 161'DEN 102'YE DÜŞTÜ Aşırı avlanma ve kirlilik Karadeniz'de balık türünü azalttı Rize Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semih Engin, Karadeniz'de 161 balık türünün yaşadığı söylense de araştırmalarında 102 balık türü tespit ettiklerini belirtti. Engin, Karadeniz'deki balık türlerinin azalmasında birinci etkenin aşırı avlanma, ikincisinin ise kirlilik olduğunu belirlediklerini söyledi. Kirliğin genellikle Avrupa'dan gelen Tuna ve Rusya'dan Karadeniz'e dökülen Dinyeper ve Dinyester nehirleri ile gerçekleştiğini ifade eden Engin, "Bu üç nehir, sanayi atıklarını ve geçen yıl Macaristan'ın sebep olduğu kırmızı çamuru Karadeniz'e taşımıştır. Karadeniz'e 6 ülkenin kıyısı olmasına rağmen 21 ülkenin sanayi atıkları, nehirler vasıtasıyla dökülmektedir" dedi. Uzayın gizemli taşlarıKuş yuvaları, ormanlık alana yerleştirildi. Kadirli'de ormana 500 adet kuş yuvası Osmaniye'de "Kuşların da Yuvası Olsun" projesi kapsamında ormanlık alanda ağaçlara 500 adet kuş yuvası yerleştirildi. Kadirli Orman İşletme Müdürü Ferdi Özer, kuşların çiftleşme mevsimi göz önüne alınarak hazırlanan proje kapsamında ağaçlara yerleştirilen kuş yuvalarının zararlı böcekle beslenen yaban kuşlarının sayısının artmasına katkı sağlayacağını belirtti. KONUSU KİRLİLİK VE İSRAF Çevre Bakanlığı'ndan kısa film yarışması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, son dönemde dünya gündeminde olan küresel ısınma ve sınırlı kaynakların sınırsızca kullanılmasına dikkati çekmek maksadıyla kısa film yarışması düzenliyor. Başvuru için yirmili yaşlarda, Avrupa Çevre Ajansı (AÇA) üyesi ya da AÇA ile işbirliği içerisindeki ülkelerden birinin vatandaşı ve çevreye duyarlı olma şartı arandığı bildirildi. 2 Nisan tarihine kadar başvuruların yapılabileceği yarışmayı kazananlar 5 Haziran'da Kopenhag'da sürdürülebilir kalkınma konusunda düzenlenen bir etkinliğe katılmak üzere davet edilecek. Yarışma sonucu birinciye 3 bin euro, ikinciye 2 bin euro ve üçüncüye bin euro verilecek.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.