Yer altındaki büyük cevher JEOTERMAL

A -
A +
Yer altındaki büyük cevher JEOTERMAL

Sevgili okurlar, "Yenilenebilir Enerji" kaynaklarıyla ilgili olarak geçen hafta genel bir giriş yapmıştık. Bu hafta da önemli enerji kaynaklardan biri olan "Jeotermal (Yerkabuğu) Enerji"sinden söz edeceğim. Güneş, rüzgâr ve diğer cevherleri de önümüzdeki haftalar da peyder pey vermeye çalışacağım. Jeotermal enerji, yeryüzündeki güneş ve rüzgâra bağlı kalmadan, yer altından çıkan sıcak su ve buhardan elde ediliyor. Yeryüzünün derinliklerinden gelen ısı, hem elektrik üretiminde, hem de doğrudan doğruya konut ve sera ısıtmasında kullanılıyor. DÖRT MEVSİM HİZMETİMİZDE Ayrıca, bağımsız olduğu için her mevsimde kullanım imkanına sahip. Jeotermal enerji, dünyanın en verimli alternatif enerji kaynağı olarak kabul ediliyor. Jeotermal, yer kabuğunun içindeki muazzam ısı kaynaklarından faydalanarak bize enerji veriyor. Dünyanın her yöresinde, her gün ve her saat bulunabilen bir enerji kaynağı. Bu enerji, yerkabuğunun çok altında bulunan magma'nın derin yer altı sularını ısıtmasıyla oluşuyor. 2005 yılı itibarıyla, dünyadaki jeotermal elektrik üretimi 8900 MW (megawatt) elektrik kurulu güç idi. Isıtma amaçlı kullanım ise 28.000 MW termal olup, 5 milyon konutun ısıtma eşdeğeridir. Türkiye'nin 2013 Yılı hedefi 500 bin konutun jeotermal enerji ile ısıtılmasıdır. Yenilenebilir kaynakları baz alan enerji sistemleri, hiç şüphe yok ki, Türkiye'mizde önümüzdeki yıllarda ortaya çıkabilecek enerji açığını kapatabilecek düzeyde. Ayrıca, günümüzde yaşamaya başladığımız ekonomik kriz, alternatif enerji sistemlerinin tüm dünyada ön plana çıkmasına da zemin hazırlıyor. Bu açıdan değerlendirdiğimizde görüyoruz ki jeotermal, şu anda kullandığımız enerji sistemlerine ciddi bir alternatif teşkil ediyor. Türkiye'miz jeotermal enerji açısından çok verimli bir ülke. 200'e yakın, enerjiye dönüştürülebilecek yer altı sıcak su kaynağımız var. Bu enerji, kaplıcalarda turistik amaçlı ve sağlık sektöründe tedavi maksadıyla kullanılabildiği gibi, aynı zamanda elektrik üretiminde, konut ve sera ısıtmalarında da kullanılabiliyor. EGE BÖLGESİ BAŞI ÇEKİYOR Özellikle, ülkemizde Ege Bölgesindeki kaynaklar Bursa'da, Afyon'da, İzmir, Manisa, Denizli ve Balıkesir'de olmak üzere başı çekiyor. Birçok şehir ve kasabada ısıtma sistemlerine entegre edilmiş vaziyette. Bu da pek tabii, ülkemizin enerji alımında dışa bağımlılığını hafifletebilecek güçte. Bu enerji türü çevreyi kirletmeyen, insan sağlığını tehdit etmeyen temiz bir enerjidir. Türkiye, jeotermal enerji potansiyeli açısından dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Yeni geliştirilen teknolojilerle elektrik üretiminde 2000 MW'lık, ısıtma sistemlerinde de 32000 termal MW'ı aşan bir potansiyele sahip. ZEHİRLENME, PATLAMA VE YANGIN RİSKİ SIFIR! Jeotermal, ısınma kaynaklı üretimde, ülkemizin ihtiyacının üçte birini karşılayabilecek güçte. Türkiye'nin 2013 yılı jeotermal elektrik üretim hedefi ise 550 mw'dir. Jeotermal ısıtmada zehirlenme riski, patlama veya yangın tehlikesi hiç yok. Bu sebeple çevreye uyumlu bir enerji kaynağı. Dileğim; ülkemizdeki bu büyük potansiyele sahip yenilenebilir enerji kaynağının, şimdi ve gelecekteki hükümetler tarafından ciddiye alınıp, çeşitli kuruluşlar tarafından sunulacak modern teknolojilere sahip projelerin hayata geçirilmesinde gerekli teşviklerin sağlanması yönündedir. Hepinize gelecek haftaya kadar sağlıklı günler diliyorum. GÜNEŞ ENERJİSİ sahnede 2. Güneş Enerjisi Teknolojileri, 3. İzolasyon ve 4. İstanbul Boya fuarlarının açılışını gerçekleştirilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, "Güneşi yere indireceğiz" diyerek bizlere moral verdi. Güler, Moğollar grubunun üyesi müzisyen Taner Öngür'ün fuar kapsamında tamamen güneş enerjisiyle beslenen bir ses sisteminin kullanıldığı konserini bir süre izledi. Sanatçıyı tebrik eden Güler, "Güneş enerjisiyle çalışan müzik aletleri ve mikrofon dünyada bir ilk. Bu uygulamadan dolayı sizleri kutluyorum. Bu, hem çevre dostu bir uygulama hem de küresel ısınmaya verilen bir mesaj" dedi. Bu arada, fuarı düzenleyen İhlas Fuarcılığı da buradan tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Yer altındaki büyük cevher JEOTERMAL

Tavşanlar kürk olmasın! Tavşan kılığına girmiş eylemciler, geçtiğimiz günlerde New York'taki Armani mağazasının açılış töreni öncesinde gösteri düzenledi. Göstericiler, Armani marka kıyafetlerde tavşan kürkü kullanılmasını protesto etti. Eylemciler, Armani Modaevi'nin, Hayvanlara Etik Muamele İçin Mücadele Edenler Derneği'ne (People For The Ethical Treatment of Animals - PETA) verdiği "ürünlerinde kürk kullanmama" sözünü tutmadığını belirterek çeşitli pankartlar taşıyarak sloganlar attı. Çevre düşmanı keçilere hapis! Manisa'nın Turgutlu ilçesinde, belediye tarafından yaptırılan Irlanmaz Vadisi ve Rekreasyon Alanı'nda bulunan ağaçlar ve çimlere zarar veren keçiler, yakayı fena kaptırdı. Belediye çalışanları tarafından basketbol sahasında tutulan 25 keçi, sahipleri gelip kefalet ödeyene kadar hapis yattı (!) PETROLÜN PABUCU DAMA MI ATILIYOR? Plastikler tarlada yetiştirilecek! Sonunda bu da oldu. "Hiç tarlada plastik yetişir mi?" demeyin. Hayal gücünde sınır tanımayan ABD'li bilim adamları, bitkiden plastik elde etmeyi başardı Missouri Üniversitesi bilim adamları, çok sayıda moleküler teknik kullanarak üç bakteri enzimini model bitkisi, Arabidopsis Thaliana'nın içerisine uyguladılar. Bitkiden iki adet enzimi birleştirdiklerinde organik bir polimer ürettiler. PHBV olarak bilinen bu polimer; market poşetleri, soda şişeleri, tek kullanımlık jiletler ve çatal bıçak takımları gibi pek çok ürünü üretmek için kullanılabilen esnek ve şekil alabilen bir plastik. Üstelik bu plastik, çevreye atılsa bile doğal yollarla su ve karbondioksite ayrışabiliyor. Bir sonraki aşamanın, bu tekniğin, bir tür bitki olan "switchgrass" gibi gerçek bitkilerde işe yarayıp yaramadığını görmek olacağını dile getiren araştırmacılar, bitki nişastasından ve soya proteininden yapılmış plastiğin petrol bazlı plastiklere alternatif olarak yıllardır kullanıldığını da hatırlattılar. Konuyu değerlendiren Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Selçuk Aksoy ise, bu tarz araştırmaların, petrol bazlı plastiklere alternatif oluşturduğunu belirterek, plastiğin sunduğu avantajlar sebebiyle ilerleyen yıllarda da hayatımızdaki yerini ve önemini koruyacağını söyledi. Organik Fuarı büyük ilgi gördü Dünya genelinde tüketici bilincinin artmasına paralel önemi her geçen gün artan organik ürün tüketimi küresel mali krizden etkilenmemişe benziyor. İzmir'de geçtiğimiz günlerde açılan ve organik ürün sektöründe dünyanın en büyük fuarı olan "BIOFACH 2009" yoğun bir ilgiyle karşılandı. SİZDEN GELENLER NÜKLEER SANTRAL ne getirir ne götürür? > Fatıma Mahperi İskenderoğlu DİYARBAKIR 16 yaşındayım, lise 3'e gidiyorum. Ve içimi huzursuz eden bir konu var. 24 şubat günkü yazınızda alternatif enerjiden bahsetmiştiniz. Hazır yeri gelmişken sizden benim ve ülkemin geleceği için yakında kurulacak ilk nükleer santrali artısı ve eksisiyle anlatmanız. CEVAP: Sevgili Fatıma, son derece çalışkan, bilinçli ve güncel konuları takip eden bir genç kardeşim olarak seni candan kutluyorum. Önümüzdeki haftalarda Nükleer Santrallerle ilgili yazımı yayımlayacağız. Eğer yazılarımı takip edebiliyorsan hatırlayacaksın; her hafta değişik bir konuyu ele alıp işlemekteyiz. Sana okul hayatında ve bütün yaşamında başarı, sağlık ve mutluluklar diliyorum, sevgiyle kal. Tarım gübreleri çevreyi yok ediyor! > Zafer Temiz Birçok çiftçimiz verimi artırmak adına, tarım ilaçlarını bilinçsizce kullanılıp çevremize zarar veriyor. Bu konuda eğitim çalışmaları yapılmalı ve yetkililer harekete geçmelidir. Bunu uygularken de ekonomik darboğazda olan çiftçimiz bunaltılmamalı. Lütfen canlıları düşünelim! CEVAP: Sayın Temiz, salı günleri gazetemizin Yeşil Sayfa'sında doğal değerler ve çevremizle ilgili değişik bir konuyu değerli okurlarımıza aktarıyoruz. Bahsi geçen Tarım İlaçları, Tarımda Tüketmeden Üretim, Biyolojik Kontrol, Tıbbi Bitkiler gibi başlıkları da zaman içinde yayımlayacağız. İlginize teşekkür ediyor, selam ve sevgilerimi sunuyorum. Belediyeler çöpleri ayrı ayrı toplasın... > Nuri Kantar/Mine Yılmaz Sevgili Ediz Bey, Türkiye'de çöp toplama işi acaba Avrupa'daki gibi yapılamaz mı? Örneğin çöpler Belçika'da plastik torba, ev torbası, gazete-karton ve yemek atıklar olmak üzere 4 sınıfa ayrılmış olup hepsinin ayrı toplanması ve ekonomiye kazandırılması sağlanıyor. CEVAP: Değerli çevre dostları, çöpler, sizin de belirttiğiniz gibi kalkınmış ülkelerde değişik günlerde ayrı ayrı toplanmakta. Doğrusu da budur. Bizde, sağduyu sahibi bazı belediyeler bu sistemi uygulamaya çalışıyorlar. Ancak henüz daha yaygınlaştırılamadı, bunun için altyapı oluşturmak gerekli. Bu konuda semt ve mahalle sakinlerinin de eğitilmesi önem taşıyor. Zaman içinde ülkemizde de bu uygulamanın bütün belediyelerce işleme alınabileceğini umuyorum. Sevgilerimle. BA­NA YA­ZIN! Her tür­lü so­ru­nu­zu ba­na iletebilirsiniz. "Gü­zel bir dün­ya" için bu say­fa­ya siz de kat­kı­da bu­lu­nun. Hay­di e-ma­il ve mek­tup­la­rı­nı­zı bek­li­yo­rum... Ya­zış­ma Ad­re­si: 29 Ekim Cad­de­si No: 23 34197 Ye­ni­bos­na/İS­TAN­BUL e-ma­il: ediz.hun@tg.com.tr
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.