Sevgili Okurlar, bugün, Sizlerin desteğiyle 100. Haftamıza ulaştık. Çevre ve Doğanın korunmasında bilimsel yaklaşımlara her hafta tam sayfa ayıran ilk ve tek gazete olarak ben de Türkiye Gazetesi'ni tebrik ediyorum. Şüphesiz güzel yurdumuzun Siz duyarlı insanlarına bu konuda naçizane bilgi sunmaya çalıştığım ve çevre duyarlılığının artmasını bir görev telakki ettiğim için, bana bu imkânı sağlayan Siz saygıdeğer Okurlarımıza, Gazetemiz Yöneticilerine ve Mesai Arkadaşlarıma teşekkür ediyor, sonsuz şükranlarımı sunuyorum... Yeniliğe açık olalım Yaşadığımız dünyayı klasik metotlarla artık ayakta tutamayız! Sürdürülebilir Büyümeye giden yolda Kalkınmanın istikrarlı ve sürekli olabilmesi için Ekonomik Sistemlerin yeniden yapılandırılarak çağımıza uygun hale getirilmesi gerekir Kıymetli okurlar, yıllardır süregelen dünyamızın maruz kaldığı fiziksel bozulma uluslararası boyutta ele alınıp ortak bir çalışma alanı oluşturulduğu takdirde doğal kaynakların korunup kendini yenileyebilmesi mümkün olabilecektir. Birkaç on yıl içinde ülkelerin önündeki tartışılacak gündem ideolojik olmaktan çok ekolojik bir ağırlık kazanacaktır. Yeryüzündeki biyolojik sistemlerin korunması herkesin çıkarınadır, çünkü gelecek nesillerin sağlıklı ve refah içinde yaşaması hepimizi bugünden ilgilendiren bir konudur. NÜFUS ARTIŞI 'ÖNEMLİ BİR PROBLEM' Dünya nüfusunun artması ve gelişmiş ülkelerdeki sonsuz tüketim talebi, mahsul aldığımız ormanların, otlakların, deniz ürünlerinin ve tarım yapılabilecek toprakların "Taşıma Kapasitesi"ni aşan boyutlara ulaşmaktadır. Bu endişelerin mazisi, nüfus artışının hızlanmaya başladığı iki yüzyıl öncesine gitmektedir. "Malthus Teorisi" olarak adlandırılan bu görüşe göre; besin maddeleri üretimi ancak aritmetik bir dizide (1, 2, 3, 4, 5 gibi) artabilirken, insan nüfusu geometrik bir dizide (2, 4, 8, 16, 32 gibi) artma eğilimi taşır. Malthus, besin maddeleri üretimini nüfus artış hızına yetişecek şekilde artırmanın güçlüklerini 1798 yılında öne sürmüştü. Günümüzde her ne kadar üretim teknolojisi gelişmişse de, yeryüzünde özelikle Doğu Afrika ve Uzak Doğu'da yüz milyonlarca insan açlık çekmektedir. Nüfus artışının sosyolojik, ekonomik ve ekolojik boyutlarını önceden sezinleyen Malthus teorisinde yanılmamıştı. ATIKLAR SAĞLIĞIMIZI TEHDİT EDİYOR Ancak bugün artan nüfus sonucu ortaya çıkan başka sorunlarla birlikte yaşıyoruz. İnsan sayısının ve ekonomik faaliyetlerin hızla artması "Atık Problemi"ni ortaya çıkarmıştır. Yeryüzünün katı, sıvı, kimyasal, radyoaktif ve sentetik organik atıkları emebilme, çözümleyebilme kapasitesi her geçen gün azalmakta, bu durum ise doğal sistemleri olumsuz etkilemektedir. Kişi başına belirli bir kirlilik katsayısı alındığında, artan nüfusun kirlilikle doğru orantılı seyrettiğini görüyoruz. Çeşitli endüstriyel, tarımsal ve şehirlerdeki kanalizasyon atıklarının çevreye boşaltımı, doğal sistemlerin atık madde emebilme kapa-sitesini aştıkça, çevrede biriken zehirli maddelerin etkisi insan sağlığı açısından büyük tehlike oluşturmaktadır. Bugünkü üretimin önemli bir bölümü kısa süre sonra terk edilmesi gerekecek yüksek düzeyde "Erozyon"a maruz alanlarda, ya da her geçen gün çekilmekte olan "Yer altı" sularının aşırı kullanımıyla gerçekleştirilmektedir. Tarımsal Üretim hidrolojik devre tarafından oluşturulan tatlı su miktarı ve ziraat yapılacak toprağın evsafı ile doğrudan ilgilidir. Tatlı su kaynaklarının kuraklık, iklimsel değişiklikler gibi nedenlerle azalması, pek çok tarım alanında üretimi sınırlamaktadır. Sevgili okurlar, günümüzde modern dünyanın ekonomileri doğayı tahrip etme pahasına büyümektedirler. Yarınlarda, doğal sistemlerin topyekûn çöküşünden kaçınabilmek için büyüme olgusunu doğayı tahrip etmeyecek ölçüde planlayıp, sürdürülebilir ilerleme hedefini benimsemek gerekir. Sürdürülebilir bir ekonomi, hiç şüphe yok ki daha ileri düzeyde bir toplumsal düzen anlamını taşır. DÜNYANIN OKSİJENİ AZALIYOR! Yeşil bitkilerin fotosentez yoluyla tuttukları güneş enerjisi miktarından bu bitkilerin bizzat kendilerinin kullandığı enerjiyi çıkarırsak, geriye kalan miktar "Net Primer Ürün" adını alır. Bu ürün, özünde dünyamızın toplam yiyecek kaynaklarını, insanlara kadar bütün canlıları ayakta tutan biyokimyasal enerjiyi oluşturur. Yapılan hesaplamalar, günümüzde yeryüzündeki net primer ürünün ortalama yüzde 47'si doğrudan insan ihtiyaçlarının karşılanması için harcanmaktadır. Geriye kalan yüzde 53'ü ise, dünyayı birlikte paylaştığımız diğer milyonlarca canlı türü tarafından kullanılmaktadır. Eğer bugünkü nüfus artış ve tüketim hızları devam ederse, insanların aldığı pay 2040 yılına kadar, yüzde 80'e çıkabilecektir. OLUMLU ŞEYLER DE OLUYOR... Çeşitli ülkelerde karar mekanizmalarının başında bulunan kişi ve heyetler, günümüz büyüme sınırlarının doğayı zorlamasının bir problem teşkil etmeyecek ölçüde uzak bulunduğuna inanarak, bu biyolojik gerçeklerden ne yazık ki habersiz görünmektedirler. Gelecek Hafta "Ekolojik Ekonomi"nin olumlu yönlerini sizlere sunacağım. Öyle ya, hep negatif yaklaşımlarla bir yere varamayız! Neşe ve sağlık içinde güzel bir hafta geçirmenizi dilerim. EN ÇOK TATLI SUYU ARAYACAĞIZ Nerede bir damla yer altı suyu varsa hemen sondaj vuruyoruz. Peki hiç düşünmüyor muyuz; acaba bu kuyunun dibi yok mu? Pek tabii yaşlı gezegenimizin doğal kaynakları sınırlı. Hem de tükenmek üzere!.. HATAY DAĞ CEYLANI Bu bakışın hayatı tehlikede Amik Gölünü yok eden anlayış, bu defa Hatay'ın Kırıkhan ilçesine bağlı İncirli Köyünde ortaya çıktı. Hedefte ise sadece sulak alanlar değil, bölgedeki yaban hayat ve tarım alanları var! Başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan köyümüz, Suriye sınırına birkaç yüz metre uzaklıktadır ve Türkiye memeli listesine en son eklenen tür olan Hatay Dağ Ceylanı'nın (Gazella gazella) tek hayat alanıdır. Köydeki Gölbaşı Gölü ise kurutulmuş olan Amik Gölünü besleyen asıl kaynaktır. Şimdi bütün güzellikler bölgeye yapılacak olan çimento fabrikasıyla yok olacak. Ayrıca fabrikanın arsası da tarım alanıdır. Yetkililerden hassasiyet bekliyoruz. > Abdullah Öğünç (TTKD Hatay Şubesi) YEŞİL PLATFORM İstanbul'un orta yerinde köy keyfi Tatil sezonu bitiyor, arkadaşlarınız ve akrabalarınız sürekli tatil yaparken siz hâlâ tatile çıkamadınız mı? Vaktiniz mi yok? Yoksa bütçeniz mi uygun değil? Sizin için tatil beş yıldızlı otelde konaklamak değilse, sizlere Pendik'teki alternatif kaçış planlarını öneriyoruz. Hem bütçenize uygun hem yakın hem de keyif alacağınız mekânları sizlere tavsiye etmekteyiz. Tarlaların ekildiği, ürünlerin toplandığı, hayvanların otladığı en doğal haliyle köy özlemine Göçbeyli, Kurtdoğmuş, Ballıca, Emirli ve Kurna köylerine uğrayarak son verebilirsiniz. Köylere kendi arabanızla rahatlıkla ulaşabilceğiniz gibi İETT otobüsleriyle de gidebilirsiniz. www.pendik.bel.tr veya 216- 585 11 00 no'lu telefondan geniş bilgi edinebilirsiniz... > Cüneyt Bitikçioğlu (İSTANBUL) Devlet, Biyoloğa SAHİP?ÇIKMALI > Bülent Turgut Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü mezunuyum. Biyoloji çok güzel bir bölüm, Biyolog olmak da... Ama maalesef Türkiye'de bize de itibar edilmiyor. Biyologlar, dünya çapında 140'tan fazla iş alanında çalışabiliyor. Bizim devletimiz bile biyologluğun bir meslek olduğunu kabul etmiyor! Krizde birçok arkadaşımız işinden oldu. Devlet bize iş imkânları vermeli. CEVAP: Sayın Turgut, Biyologların Türkiye'deki durumu ne yazık ki dünya standartlarının çok altında. Bu konuyu birçok kez sayfamızda dile getirdik. Gazetemizi okuyan Sayın Hükümet Yetkilileri duruma vakıf olmalılar. Kalkınmış ülkelerde biyologlar çeşitli iş alanlarında çok önemli görevleri paylaşırken, bizde hayat mücadelesi veriyorlar. Şu hususu bir defa daha belirtmek isterim: Biyoloji çok önemli bir bilim dalıdır. Çeşitli disiplinleriyle Hayatın Özünü araştırır. Bir ülke biyologlarına gerekli imkânları sağlamadıkça; ne doğal varlıklarını koruyabilir, ne gelecek nesillerin yaşadıkları toprağı sevip korumaları, ne de çevre bilincine sahip olmaları mümkün olur. Dilerim, kısa zaman içinde halihazırda geçerli olan yanlış ve eksik uygulamalardan dönülür. Ataşehir'de 6 ton kapak toplandı > Ataşehir Belediyesi (İSTANBUL) "Ataşehir Tane Tane Kapak Topluyor Adım Adım Engelleri Aşıyor" kampanyası yıl sonuna kadar uzatıldı. Ataşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz Mayıs ayında başlatılan proje büyük ilgi gördü. Ataşehir'deki okulların destek verdiği kampanyaya Türkiye'nin her bölgesinden kapak yağıyor. Son olarak Benim Dünyam Çocuk Evi'nin küçük öğrencileri topladıkları kapakları Ataşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Ayten Kartal'a teslim etti. Çocuğumuza çevre sevgisini öğretelim > Ceren Akarya Merhabalar Ediz Bey, çevreye olan duyarlılığınıza ben de katkıda bulunmak istiyorum. AB projelerinden faydalanıp sizin önderliğinizde daha geniş kitlelere varlığımızı hissettirmeliyiz diye düşünüyorum. Öğrencilerimize eğitim verip en azından "yılda bir kez ağaç dikmelerine vesile olabiliriz." Organik ve inorganik atıkların ayrı ayrı toplanmasını teşvik etmeyi amaçlayan bir proje de olabilir. Belediyelerin desteğini alarak iş yerlerine mahallelere konteynerler koydurtabiliriz. Kâğıtların ve camların geri dönüşümünü kolaylaştırabiliriz. Ödüllü yarışmalar düzenleyip çevre bilincini oluşturmada farklı çevrelerin katılımını sağlayabiliriz... Meksika Körfezi'ni petrole bulayan kuyu tamamen kapatıldı Meksika Körfezi'nde, Amerikan tarihinin en büyük deniz kirliliğine yol açan Macondo Petrol Kuyusu tamamen kapatıldı. Çevre felaketiyle başından beri ilgilenen ABD Başkanı Barack Obama, bu güzel haberden memnuniyet duyduğunu söyledi. Denize 4 milyon varilden fazla ham petrol akmasına sebep olan felaketin BP'ye maliyeti ise 9.5 milyar doları buldu. Deepwater Horizon petrol platformu, 20 Nisandaki patlamayla batmış, 11 işçi hayatını kaybetmişti. Anadolu Yaban Koyunu'na uydudan takip Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, bir ilke imza atarak Konya Bozdağ Üretme İstasyonundan ağustos ayında doğaya bırakılan Anadolu Yaban Koyunlarını uydu aracılığıyla izleyebilecek. Uygulama ile bir yıl boyunca toplanan veriler sonucunda hayvanların tercih alanları, üreme ve çiftleşme dönemindeki hareketleri ve günün değişik saatlerindeki aktiviteleri belirlenecek. Yaban Koyunları, nesli tükenme tehlikesi altında olduğu için koruma altında tutuluyor.