YOZGATLI HASAN ÖĞRETMENİN BAŞARI ÖYKÜSÜ

A -
A +
Hasan öğretmen, bilinçli tarımla Yozgat'ın iki köyündeki yoksulluğa savaş açtı. Ceviz, kiraz, badem, armut, şeftali, üzüm ve kuşburnu göç eden köylüyü geri döndürdü... Sevgili okurlar, bu hafta manşetimizi değiştirmemize sebep olan bambaşka bir başarı öyküsünden bahsedeceğim sizlere. Yozgat'ın şirin ilçesi Kadışehri'ne bağlı Vasfıbey köyündeki ilköğretim okulunda vazife yapan kıymetli öğretmenimiz Hasan Saka'nın azim ve gayretlerini duyunca inanın siz de çok mutlu ve umutlu olacaksınız. Öyleyse buyrun, bize gönderdiği mektubuna... "Bu yıl Vasfıbey'e atandım. 45 öğrencim var, ancak okulda önceleri 200 öğrenci eğitim görüyormuş. Büyük bir arazinin kenarında kurulu, üst tarafı da ormanlık olan köyümüz gelişmeye çok müsait. Fakat gelin görün ki insanlar 'geçinemiyoruz' diye köyden göç etmek zorunda kalmış. Sorgun ilçesinin Sugur ve Erkekli köylerinde de öğretmenlik yaptım. Oralarda da değişen birşey yoktu. Bilinçli meyvecilik yapılmıyor. Birgün Sorgun'dan Erkekli'ye giderken yolda yağmur bastırdı. Sularla birlikte toprak da akıp gidiyordu; hatta en önde. Nasıl ki erozyonla topraklar bulundukları yeri terk edip gidiyorsa; insanlar da bırakıp gitmişti doğup büyüdükleri yerleri... 100 BİN UMUT FİDANI Sungur köyünde öğretmenlik yaparken, okulun bahçesine çekirdekten badem ve ceviz yetiştirdik. Bu fidanlardan 600 kadarını köylülere dağıttık. Gelelim Vasfıbey'e... Köyde 1000 civarında badem yetiştirip fidanlarıyla güzel bahçeler kuracağız. Yine Sorgun ilçesinde Sorgun Meyveciliği (SORMEY) projesini başlattık. Kaymakam ve TEMA'yla görüştüm. 1000 dönümlük arazide; ceviz, badem, kiraz, armut, erik, elma, vişne, şeftali, ayva, kapari, kızılcık, kuşburnu ve üzüm gibi meyvelerin yer aldığı 100 bin ağaç yetiştirilecek. Bu araziye 100 kovan da arı konulacak. SAMMEY'in gelirini kabaca hesaplarsak 200 hanelik bir köyün 10 katından fazladır. Hem erozyonu önlüyor hem de ekmek kapısı oluyor... Türkiye'de erozyonu, işsizliği, göçü, yoksulluğu ve geri kalmışlığı ortadan kaldırmak mümkündür. Saygılarımla. Hasan Saka/Vasfıbey İlköğretim Okulu" Evet sevgili okurlar, şapkamızı önümüze koyup bir düşünelim... Bu öğretmenin amacı ne? Neden tozlu yolları kat edip köylüleri de peşine takıp yoksulluğa çare arıyor. Hasan öğretmen mutluluğa tabiat-çevre-ekmek üçgeninde bulmuş. Umarız onun çabaları 70 milyon insanımıza ders olur. Kendisini kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. YOZGATLI HASAN ÖĞRETMENİN BAŞARI ÖYKÜSÜ

Sahili temizlemeye giden üniversitelilere turşu sürprizi Bartın'da üniversite öğrencileri tarafından yapılan sahil temizliğinde 1 saatte 300 poşet çöp toplandı. Kızılkum sahilinde "Kirletmek Kirlenmektir" konulu çevre çalışmasında sahilde tıbbi atıklardan oto parçalarına, plastik malzemelerden cam şişelere kadar bir çok değişik çöp örneğine rastlandı. Sahil temizliği sonrasında öğrenciler tarafından sahilden çıkartılan ilginç çöpler de sergilenerek yarıştırıldı. Değerlendirmeler sonucunda biber turşusu birinci, içi şırınga gibi tıbbi atıklarla dolu pet ikinci, kan temizlemede kullanılan malzeme ise üçüncü oldu. Öğrenciler sahil temizliğinin yorgunluğunu Trabzon Kol Bastı oyunu ile üzerlerinden attı. YOZGATLI HASAN ÖĞRETMENİN BAŞARI ÖYKÜSÜ

Ormandan kovulan keçiler çiftlikte Çevre ve Orman Bakanlığı'nın sayılarını azaltma kararı aldığı keçilerin çiftlik yetiştiriciliği cazip hale getiriliyor. Sayılarının ormana verdiği zarar sebebiyle 1 milyona kadar düşürülmesi planlanan yerli keçi türleri, yerini Avustralya'dan getirilen damızlıklardan çoğaltılmaya başlanan "Saanen" ırkı keçilere bırakıyor. Süt verimiyle, yerli keçi türlerinin yanında sığırlara göre de daha fazla kazanç imkanı sağlayan Saanen yetiştiriciliğinin, orta vadede büyük bir sektör oluşturacağı ifade ediliyor. İzmir Seferihisar'da 100 dönüm alan üzerinde 400 keçisiyle oluşturulan çiftlik, büyük ilgi görüyor. Türkiye genelinde 10'a yakın çiftliğin bulunduğu tahmin ediliyor. Akşehir ve Eber gölleri en sonunda kurtuluyor Kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Afyonkarahisar'ın Sultandağı ilçesindeki Eber ve Konya'nın Akşehir ilçesindeki Akşehir göllerinin kurtarılması için iki ilçe belediyesi ortak bir proje hazırlayarak, Çevre ve Orman Bakanlığına sunacak. Sultandağı'na bağlı Yakasenek Belde Belediye Başkanı Necati Korkman, Akşehir ve Eber gölleri çevresindeki belediyelerin başkanları, mahalle ve köy muhtarlarının her ayın belli zamanlarında Akşehir Belediye Başkanlığının organizasyonunda toplandığını belirtti. Toplantılarda, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Akşehir ve Eber göllerinin kurtarılması konusunda çeşitli çalışmalar yapıldığını ifade eden Korkman, bunlardan birinin de göllerin kurtarılması için hazırladıkları projeyi değerlendirmek olduğunu kaydetti. Belediye olarak Bolvadin, Çay ve Sultandağı ilçelerindeki çevre mühendislerinin ortak çabasıyla başka projeleri de değerlendirdiklerini vurgulayan Necati Korkman, gölleri kurtarma projesi kapsamında, çevredeki ırmak ve akarsuların devlet desteğiyle göle akıtılmasını sağlayacaklarını dile getirdi. YOZGATLI HASAN ÖĞRETMENİN BAŞARI ÖYKÜSÜ

70'Lİ YILLARDAKİ HALİNE DÖNDÜRÜLECEK Yakasenek Belde Belediye Başkanı Necati Korkman, Eber Gölünün 1970'li yıllardaki doğal halinin tekrar kazandırılması konusunda bir çalışma yapılması ve her şeyden önce Yunak ve Tuzlukçu ovalarına açılan kanalın kapatılması gerektiğini söyledi. YOZGATLI HASAN ÖĞRETMENİN BAŞARI ÖYKÜSÜ

'Tabiatın çöpçüleri'ne zehir tehdidi Türkiye'nin hemen her yerinde yaşayan ve leş yiyerek beslendikleri için "doğanın çöpçüleri" olarak nitelendirilen akbabalar da zehirlenme ve hayat alanı kaybı tehlikesi altında. Biyolojik çeşitlilik zengini olan ülkemizde 'küçük', 'kara', 'kızıl' ve 'sakallı' olmak üzere 4 akbaba türü yaşıyor. Kirliliğin bu kuşları tehdit ettiğini söyleyen Doğa Derneği'nden Ferdi Akarsu, şu bilgileri veriyor: "Yaban hayat bozulduğu için besinleri azaldı. Yasa dışı zehirle tilki, çakal ve kurt avcılığı çoğaldı. Bu hayvanların leşlerini akbabalar yiyor. Zehirden direkt etkileniyorlar. Çoğu bu şekilde ölüyor. Akbabaların yok olması ekosistemi ve dolayısıyla biz insanların geleceğini derinden etkileyecektir." Yağmur ve kar kirli maddeleri yere indirerek havayı temizliyor Küresel ısınmaya darbe vuran yağmur ve kar yağışları hava kirliliğine yol açan maddeleri de yere indirerek havayı temizliyor. Kirliliğin rüzgârsız ve yağışsız havalarda arttığına dikkati çeken Selçuk Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Şükrü Dursun, şunları söylüyor: "Havadaki su zerreciklerinin katılaşma hali olan kar, hava kirliliğine neden olan zararlı maddeleri de beraberinde yeryüzüne indirir. Yağmura göre daha fazla havayı temizler. Buna bir de rüzgâr eklenirse etkisi iyice artar." YOZGATLI HASAN ÖĞRETMENİN BAŞARI ÖYKÜSÜ

GELECEK İÇİN PİLLERİ GERİ GETİRİN Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP), atık pillerin toplama kutularına atılması yönünde kamuoyunda bilinç geliştirmek amacıyla, "Gelecek İçin Geri Getirin" sloganıyla kampanya başlattı. Tanıtım için Galatasaray Lisesi önünde buluşan katılımcılar Taksim Meydanı'na kadar yürüdü. Mankenler Ece Gürsel ve Tülin Şahin de kampanyaya destek vermek için İstiklal Caddesi'ndeki mağazalara atık pil kutusu dağıttı. YOZGATLI HASAN ÖĞRETMENİN BAŞARI ÖYKÜSÜ

Suni ortamda kırmızı benekli balık üretildi Mersin'de, nesli tükenmek tehlikesiyle karşı karşıya olan ve suni ortamda yetiştirilmesinin imkansız olduğu söylenen "Dağ Alası" olarak bilinen Kırmızı Benekli Alabalıklar (Salmo Trutto) , özel havuzlarda beslenip doğal ortamlarına bırakılıyor. 5 yıldan bu yana yürütülen popülasyon çalışmaları kapsamında 55 bin yavru balık üretilirken, bu yıl 100 anaç balıktan da 150 bin yumurta elde edildi. Kadıncık Deresi'nde yaşayan balıklar, yörenin tanıtımında önemli bir yere sahip. SİZDEN GELENLER Ozon delmeyen parfüm var mı? Ümit Ünal Sevgili Ediz Bey, sizin biyolog yönünüzün bizlerle buluşmasında emeği geçen tüm çalışanlara teşekkürlerimi sunarım. Hiç kimsenin tabiatı bozmaya hakkı yok. Bu sebeple ozon tabakasını deldiğini duyduğum için parfüm kullanmaktan çekiniyorum. Bu söylenti doğru mu? Doğaya zarar vermeyen parfümler var mı? Cevap: Sayın Ünal, "Tabiatın var olan dengesini bozmaya hakkımız yok" diyerek açıkladığınız sözleriniz her türlü takdirin üstündedir. Birçok kimyasal, binlerce yıl ahenk içinde yaşamış doğal sistemlere zarar vermektedir. Parfümlerde, değişik amaçlar için kullanılan spreylerdeki itici, püskürtücü gücü sağlayan CFC'ler atmosferin üst katmanlarında bulunan ozon tabakasına ulaşıp ozon moleküllerini tahrip etmektedir. Ozon tabakasının incelmesi, küresel ısınmayı da teşvik edici mahiyettedir. Gerek besinlere bozulmaması için ilave edilen, gerekse haricen kullanılan kozmetik ürünlerdeki kimyasallara karşı ihtiyatlı olmakta her zaman fayda olduğunu vurgulamak isterim. Mümkün olduğunca katkı maddesi olmayan doğal besinleri ve güzellik malzemelerini tüketmek sağlığımız açısından büyük önem taşımaktadır. Parfüm ve benzerlerinin ozonu tahrip ettiği düşüncesi doğru değildir. Ozona zarar veren, parfüm şişesinin kapağından fışkıran itici kimyasaldır. Ancak son senelerde buna da çözüm bulunmuş, bu tarz kozmetik ürünleri vakumla çalışan sistemlere dönüştürülmüştür. YOZGATLI HASAN ÖĞRETMENİN BAŞARI ÖYKÜSÜ

Haftanın fotosu... Zeycan Taşdemir Wiedewild ALMANYA Artvin'in Yusufeli ilçesini Erzurum'un İspir ilçesine bağlayan karayolunun Hazuket-Köprübaşı mevkiinde, yolda heyelanı önlemek için kütüklerle alınan tedbir fıkraları aratmıyor. Yusufeli'ye 5 kilometre uzaklıktaki yerden geçen araçlar kütüklere emanet bir yolculuk yapıyor. Buradan sayın ilgililere duyurulur! Balıkdamı kurtuldu Bakan'a teşekkür Nadir YAZ / ESKİŞEHİR Bundan bir süre önce ülkemizin önemli su kaynaklarından biri olan Balıkdamı'nın, Eskişehir Valiliğinin geliştirdiği bir proje kapsamında kurutulacağını yazmış, bir çevre dostu ve yerel bir gazeteci olarak desteklerinizi istemiştim. İlgi ve desteğiniz için sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Eskişehir valiliği nihayet bu sulak alana kurmayı düşündüğü su pompalarını başka bir yere aldı. Balıkdamı şimdilik kurtulmuş görünüyor. Kendisine ulaşma imkanımız olmadığı için sizin aracılığınızla Sayın Bakan'a teşekkür etmek isterim. BA­NA YA­ZIN! Her tür­lü so­ru­nu­zu ba­na so­ra­bi­lir­si­niz. "Gü­zel bir dün­ya" için bu say­fa­ya siz de kat­kı­da bu­lu­nun. Hay­di e-ma­il ve mek­tup­la­rı­nı­zı bek­li­yo­rum... Ya­zış­ma Ad­re­si: 29 Ekim Cad­de­si No: 23 34197 Ye­ni­bos­na/İS­TAN­BUL e-ma­il: ediz.hun@tg.com.tr
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.