AZ kalsın olacaktı

Alkmaar'a ayak bastığımızda ilk düşündüğüm şey, "Yahu bu kadar taraftar potansiyeli olan, dünya yıldızlarını kadrosunda barındıran F.Bahçe, şu Alkmaar'ı yenemeyecekse, kimi yenecek?" oldu. Küçük şehrin küçük takımı Az Alkmaar takımının tek yıldızı teknik direktörleri Luis van Gaal...İlk 20 dakika baskı kuran taraf Hollanda ekibiydi. Sol taraftan sakatlıktan yeni kurtulan ve tam anlamıyla hazır olmayan Önder'in üzerine yüklenen Boukhari, yaptığı ortalarla sarı-lacivertli taraftarların yüreğini ağzına getirdi. Koevermans ve Dembele'ye fırsat vermeyen 'cengaver' Lugano, bir sonraki turu müjdeler gibiydi. 20 dakikadan sonra toparlanan F.Bahçe, akın akın Alkmaar kalesine gitmeye başladı. Sakatlar iyileşince, Tümer ağzını değil ayaklarını çalıştırınca, Alex biraz hareketlenince, kaleci Volkan her pozisyonda rakiple karşı karşıya kalmayınca, Kezman pozisyona girmemesine rağmen Hollanda defansını ürkütünce, ilk yarıdaki 2-0'lık skor ortaya çıktı. Yıllardır Avrupa'da başarı özlemi çeken sarı-lacivertli taraftarlara bundan daha iyi hediye olabilir miydi? İkinci yarıya iyi başlayan takım, gole ihtiyacı olan Alkmaar'dı. F.Bahçe Teknik Direktörü Zico, oyunu kendi sahasında kabul ederek kontrataklarla farkı açmayı düşündü. Tümer'i futbol hayatı boyunca belki de 'ilk kez ön libero oynatan' Brezilyalı teknik adam, tecrübeli oyuncudan futbol hayatı boyunca ilk kez 'Tümer'den bu kadar olumlu faydalanan' hoca oldu. 64. dakikada gelen Alkmaar golü F.Bahçeli oyuncuları telaşlandırdı. İşte bu telaş maçın bitmesine 5 dakika kala Koevermans'ın golünü getirdi. Kontratak taktiği F.Bahçe'ye bol pozisyon getirdi. Tuncay, Alex ve Kezman yakaladıkları pozisyonları atabilseler, maç çok önceden kopacaktı. Deplasmanda 2 farklı öne geçiyorsan, avantajını koruyacaksın, rakibe fırsat vermeyeceksin... F.Bahçe biraz da Zico'nun tecrübesizliğine kurban gitti. Teknik adamlık kariyerindeki en önemli maçlardan birine çıkan Brezilyalı hoca, son dakikalar yaklaşırken oyuncu değiştirmeyerek, hem yorulan oyuncularının soluk almasına engel oldu, hem de oyunun soğumasını sağlayamadı. Zamanında değişiklikler yapsa, belki de F.Bahçe 3. golü bulacak, belki maç beraberliğe bile gelmeyecekti. Olmadı, olamadı... Avrupa'da tam 100'müz gülecek derken hayaller yine bir sonraki seneye kaldı. 100. yılın ilk hayal kırıklığını yaşayan F.Bahçe, her yıl olduğu gibi yine "annesinin ligine" döndü. Yine bize hasret, yine bize hüsran...AZ kalsın olacaktı, OLMADI!