Bir garip kamp!

A -
A +

F.Bahçe, sezon öncesi hazırlık kampını en verimsiz geçiren takım oldu. Sarı-lacivertliler kampa, yıldızları Alex, Lugano, Appiah ve Roberto Carlos'tan yoksun bir şekilde başladı. Çalışmaların ilk bölümünün yapıldığı Avusturya'nın Bad Tazmandorf kasabası iklim olarak kamp yapmaya çok uygun bir yerdi. Ancak kampın ikinci bölümünde F.Bahçe'yi ağır hava şartları bekliyordu. Havanın çok sıcak olması nedeniyle takım gerekli çalışmaları bir türlü yapamadı. 13 günlük kampın neredeyse yarısını izinli olarak geçirdiler. Sıcaktan bunalan futbolcular, deyim yerindeyse; öylesine çalıştı. Yıldızları olmayan F.Bahçe, Roberto Carlos kampa katılana kadar ruhunu kaybetmiş gibiydi. Brezilyalı yıldızın gelişiyle takımda hava bir anda değişti. Carlos, karizması, kişiliği, mütevazılığıyla hem takım arkadaşlarının hem de sarı-lacivertli taraftarların gönlünü kazandı. Şakalar yaparak arkadaşlarını güldüren, masöründen, malzemecisine herkesle yakından ilgilenen Carlos, hiç şüphesiz Avusturya kampının yıldızı oldu. Yeni transferlerden sadece Gökhan Gönül bir adım öne çıkarken, Colin Kazım, Vederson, İlhan Parlak ve Ali Bilgin sönük kaldı. Kampın bir diğer yıldızı ise Uğur Boral'dı. Genç futbolcu sol bekte değil, sol açık mevkiinde dar bir alanda oynayınca ne kadar başarılı olduğunu herkese gösterdi. Uğur, bek olmamasına rağmen geçen sezon yokluktan dolayı bu bölgede görev almıştı. Hazırlık maçlarında takım arkadaşlarına muz ortalar yaptı, rakiplere attığı çalımlarla tribünlerin gönlünü fethetti. Bence Tuncay'ın gidişinden sonra kaybedilen 'cesur yürek' ruhunu, Uğur pekala doldurabilir. Tabii Zico görev verir ve arkasında durursa... Geçen sezonun en çok eleştirilen ismi Deivid, Avusturya kampının göze batan isimlerinden biriydi. Her zaman yüzü asık görmeye alıştığımız Deivid'in yüzünde güller açıyordu. Kendine güveni geri gelmiş, takım arkadaşlarına iyice ısınmıştı. İdmanlarda ve hazırlık maçlarında iyi bir performans gösterdi. Hem sağ kanatta hem de forvet hattında oynayabiliyor olması kendisi için büyük avantaj. Kredisi çok, arkasında Zico var. Kamptaki futbolunu ligde de gösterirse bu sezon onu kesmek çok zor. F.Bahçe'nin en büyük kazancı ise Teknik Direktör Zico oldu. Brezilyalı hoca, futbolcularıyla olan iyi diyalogunu artık sahaya daha çok yansıtıyor. 100. yılda alınan şampiyonluk onu rahatlattı. Önümüzdeki sezon saha kenarında kendine daha çok güvenen, teknik adamlık kariyerinde çıraklıktan ustalığa koşar adım giden Zico'yu göreceğiz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.