F.Bahçe Teknik Direktörü Aragones, riskli bir kadroyla sahaya çıktı. İlk kez tek ön liberolu sistemi deneyen İspanyol çalıştırıcı, kafasında kazanmaktan başka bir şey olmadığını gösterdi. Ön liberoda tek başına savaşan Selçuk, sahanın yıldızıydı. Sarı-lacivertliler en büyük silahı olan duran toptan yine golü buldu. Mustafa Denizli sanırım bu sezon hiç F.Bahçe maçı izlememiş! Beşiktaş, F.Bahçe'nin "en sakat" bölgesi sol kanat yerine "en sağlam" bölgesi sağ kanattan saldırdı. Mustafa Denizli'nin bu taktiği sarı-lacivertlilerin sağ kanattan pozisyon bulmasını büyük ölçüde engelledi. Özellikle Ekrem Dağ ilk yarı boyunca Gökhan Gönül'ü çok zorladı. Gökhan'ın önünde oynayan Kazım, F.Bahçe'nin en kötüsüydü. Süper Ligin "iki süperinin" oynadığı maç, bol pozisyonlu ve zevkli bir mücadele oldu. Ancak bir şeyden bahsetmeden geçemeyeceğim. Beşiktaş'ın ilk, F.Bahçe'nin ikinci golleri kalecilerin asistiyle oldu. Bu tip pozisyonlar "süper" ligimizin kalitesinin ne kadar düşük olduğunu gözler önüne seriyor! Avrupa'da böyle goller görmek mümkün değil. Böyle kolay atılan ve yenilen goller, "En iyi" dediğimiz iki takımımızın Edirne'den dışarı çıktığında neden bir türlü başarılı olamadığının açık bir göstergesi. F.Bahçe defansı ilk yarı boyunca Beşiktaşlı oyuncuların attığı ters toplarla adeta dağıldı. Savunma dengesi tamamen bozulduğu anda Güiza'nın müthiş golü geldi. Bu gol sarı-lacivertlilerin oyun üstünlüğünü yeniden ele geçirmesini sağladı. Bu arada Güiza'nın Beşiktaş kale çizgisinin üzerinden kaçırdığı bir gol var ki, fizik kurallarına aykırı! Hareket etmeyip dursa, top ona "çarpıp" gol olacak! İspanyol futbolcu, yine herkese saç-baş yoldurdu. Cisse'nin "haklı" olarak oyundan atılmasının ardından F.Bahçe oyunu iyice Beşiktaş yarı alanına yıktı. Tarihi fark olacak maç, sarı-lacivertli oyuncuların beceriksizliği yüzünden kısır kaldı. Bu arada Mustafa Denizli'nin neden oyuna hareketli, adam eksiltebilen Holosko'yla başlamadığını anlayamadım. Tabi Aragones'in de neden Kazım'a 90 dakika tahammül ettiğini de... Sarı lacivertliler, puan cetvelinde üzerinde bulunan rakiplerini bir bir yenerek şampiyonluk yarışında, "Ben de varım" dedi.