Fener'e ne lazım?

Süper Lig'de kötü günler geçiren F.Bahçe, "Süperlerin Ligi'nde" yeni bir başlangıç yapmak için çıkmıştı sahaya... Geçen maçta Arsenal beraberliğiyle sükse yapan Dinamo Kiev, daha ilk dakikadan itibaren kolay lokma olmayacağını gösterdi. Takımın yıldızı Bangoura'yı ileride tek forvet bırakan Ukrayna ekibi, orta alanı kalabalık tutarak F.Bahçe'nin usta ayaklarına top yapma izni vermedi. Kievli oyuncular solda Roberto Carlos'un kanadını yol geçen hanına çevirdi. Son haftaların formsuz ismi Carlos, rakibe refakat etmekten başka bir şey yapmıyor. Onun boşluğunda Gökhan, Edu, Selçuk, Maldonado yani neredeyse takımın yarısı Carlos'un kademesine girip, hatasını kapatıyor. İlk yarıda sahada kısıtlı yetenekleriyle savaşan Maldonado, Alex ve durmadan sağa sola koşup çırpınan Güiza'nın dışında galibiyet isteyen kimseyi göremedik. Çakılı dörtlü savunma oynayan Dinamo Kievli futbolcuların arkasına atılan her top tehlike oluştururken, Alex dışında bunu yapacak oyuncu yoktu. F.Bahçe koca bir ilk yarı boyunca sadece bir tek korner vuruşu kazanabildi, o da 45+1'de!.. *** F.Bahçe ikinci yarıya daha baskılı başladı. Bunda "deplasmanda olan" Kievli futbolcuların geri çekilmesinin etkisi büyüktü. En baskılı olduğu anlarda golü bulamayan sarı-lacivertliler, Devler Ligi'ndeki ilk puanlarını aldı. Bana sorarsanız, bu son puanları olacak!.. Bu kadro yapısıyla Şampiyonlar Ligi'nde iş yapmaları çok zor. Böylesine özel bir günde tribünleri dolduran taraftarlara bayramı zehir ettiler. Çok net bir şekilde söylüyorum, "Bu sezon F.Bahçe taraftarı 'Ohh' diyemeyecek. Her maç sıkıntılı, her karşılaşma sancılı geçecek." "Azizsilin"in ardından, dün gece "Taraftarsilin"de yetmedi F.Bahçe'ye... Bir yerde eksik var ama nerede? Bu sorunun cevabını Aziz Yıldırım ve Aragones'in dışında yaklaşık 20 milyon kişi biliyor!.. Anladınız siz anladınız!..