Hancılar ve yolcular...

F.Bahçe'yi Avusturya'da takip eden muhabir arkadaşlar yana yakıla beni arıyor. Sıkıntı büyük... Haber alamamaktan, röportaj yapamamaktan, yeni uygulamaya konulan saçma sapan yasaklardan şikâyetçiler. İdari Menajer Volkan Ballı ve Basın Sorumlusu Mehmet Çatay, Aragones'le gazetecilerin arasında kalmış durumda... Futbolcularla konuşuyorum, onlar da şikâyetçi. Hiç birinin yüzü gülmüyor. Geçen sezon neşe içerisinde geçen idmanlardan, kolej havasından eser kalmamış. Aragones, "Disiplinli olayım" derken işin tadını kaçırmış. Hâlâ F.Bahçe'yi yıllardır takip eden gazetecilere bir "Merhaba" bile demedi. Disiplin kötü bir şey değil ama böylesi hiç hoş değil... Bu işin içerisinde yönetimin de parmağının olduğunu duydum. Aragones'ten kimseye taviz vermemesini, disiplinli ve sert görünmesini rica etmişler!.. İspanyol Hoca, Alex'e, Roberto Carlos'a bağırıp çağırıyor, yüzlerce kilometre öteden, başka ülkelerden F.Bahçe'nin idmanını izlemeye gelen gurbetçileri fırçalıyor. Sayın Aragones'in bir şeyi çok iyi bilmesi gerekiyor. Maaşını sarı-lacivertli taraftarlar ödüyor. Sen profesyonelsin, bugün F.Bahçe'de, yarın başka bir yerde çalışırsın. Ama taraftar hancı... Onlara kötü davranmaya, azarlamaya hakkın yok. Bunlar iyi günlerin. Birkaç maç arka arkaya puan kaybettiğinde taraftarın desteğine ihtiyaç duyacaksın. Haberin olsun!... Son sözüm Volkan Ballı ve Mehmet Çatay'a... Bu işi sadece siz çözebilirsiniz. Yıllardır F.Bahçe'ye hizmet ediyorsunuz. Kaç tane hoca eskittiniz. Elinizi taşın altına koyun, ailesinden ayrı, iş yapmaya gelmiş gazetecilere yardımcı olun. Unutmayın; bir gün sizin de medyaya ihtiyacınız olur. Aziz Babanın tekkesi! Güiza sonunda imzayı attı. İspanya'da küçük bir takımda penaltısız 27 gol atmak her babayiğidin harcı değil. Ama açıkçası ona verilen paraya takmış durumdayım. Hayatı boyunca İspanya dışına çıkmamış, hiç şampiyonluğa oynayan bir takımda oynamamış Güiza'ya, 60 trilyon vermek hiç akıllıca değil. Tuncay'ın 1 milyon, Aurelio'nun da 900 bin euro için elden kaçırıldığını düşününce, F.Bahçe'nin, "Aziz Babanın Tekkesi" olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Başkan kafasına göre istediğini alıp, satıyor. Taraftarın isteklerine, sevdiği oyunculara, gerçek F.Bahçelilere sırtını dönüyor. Para yok mu? Var. Ama Yıldırım parayı istediğine veriyor. Emre Belözoğlu, Aragones ve Güiza'nın toplam fiyatıyla 10 tane takım kurulur. Sayın Başkan, harcadığın paralar senin değil, kulübün parası.