Helal olsun

A -
A +

Maç öncesi iki teknik adamı da düşündüren eksiklikler vardı. Ama yedek kulübesi adeta yıldızlar topluluğu olan F.Bahçe'de Teknik Direktör Zico, rakibi Ziya Doğan'a oranla daha şanslıydı. Ziya Doğan, Gökdeniz, Marcelinho ve Umut'la, ağır F.Bahçe defansını ortadan delmeyi planlıyordu. Ama sarı-lacivertliler ilk yarı boyunca bırakın açık vermeyi, bu oyunculara top dahi göstermedi. Maçta kafa olarak rahat olan taraf F.Bahçe'ydi. Üst üste mağlubiyetler alan Trabzonspor, kaybetmeye alışmış bir takım görüntüsü verdi. Koskoca Trabzonspor'u bu hale düşürenler utansın. Dün gece oynanan maçta en çok dikkatimi çeken konu, Trabzonsporlu futbolcuların eksik olmalarına rağmen hırslı olmalarıydı. Bütün Anadolu takımlarına bol keseden puan dağıtan bordo-mavililer, iş derbi maçlara gelince bir anda kimlik değiştiriyorlar. Ama şunu unutmamaları lazım; sadece derbi maçları kazanmakla şampiyon olunmuyor. Trabzonspor'u düşme potasına getirenler, sadece derbi galibiyetleriyle prim yapacaklarını sanıyorlar. Ama taraftar bunu yemez. F.Bahçe Teknik Direktörü Zico, Palermo zaferini kazanan kadroda sadece bir mecburi değişiklik yapmış, kart cezalısı olan Alex'in yerine Deivid'e görev vermişti. Sarı-lacivertliler maç boyunca oyunu istediği gibi yönlendirdi. Trabzonspor'un da yapacak fazla bir şeyi yoktu. F.Bahçe'de bütün oyuncular görevini eksiksiz yerine getirirken tek sırıtan isim M.Yozgatlı'ydı. Sağ kanatta oynayan futbolcu, Mustafa Keçeli'yle girdiği bütün mücadeleleri kaybetti. Zaten Trabzon'un az da olsa etkili olduğu zamanlar, hep bu iki oyuncunun karşılaştığı dakikalardı. F.Bahçe'de Deniz, nasıl Aurelio'yu kestiğini oynadığı futbolla dosta düşmana gösterdi. Appiah'ın attığı golde en büyük pay onundu. İkinci yarı F.Bahçe geri çekilerek skoru koruma sevdasına düştü. Bunda üç günde bir maç oynamanın verdiği yorgunluğun payı büyüktü. Zico'nun geldiğinden beri 70. dakikadan önce oyuncu değiştirdiğini görmedim. M.Yozgatlı-Aurelio değişikliğini zamanında yap, rahat et. Biliyorsun futbolcuların yorgun. Acaba teknik direktörlük kursunda illa 70'ten sonra mı oyuncu değiştirin diye mi öğretiyorlar anlamadım ki? Çok tartışılan maçın hakemi Bülent Demirlek, fazla hata yapmazken kart gösterme konusunda cimriydi. F.Bahçeli oyuncuları adeta 'ezen' Ufukhan'ın oyunda kalması futbol adına bir utançtır. Nihat Özdemir'in hakemle ilgili yaptığı uyarı Demirlek'i baskı altına almış mıdır bilemem ama kesinlikle bir yöneticilik dehasıdır. Yapamayan utansın. Uğur Boral, Ümit Özat'ın yokluğunda sol bekte harika işler yaparken, Alex'in olmadığı zamanlarda duran topları ne kadar iyi kullanabileceğini gösterdi. F.Bahçe, zor maç maratonunu bir bir kazanarak geçiyor. Helal olsun...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.