Şampiyonlar Ligi'ne ya devam ya tamam maçına çıktı F.Bahçe... Umut vardı, inanç vardı sarı-lacivertlilerde. Arsenal dünyanın en genç takımlarından bir tanesi... Sahanın her alanında çok iyi pas yapıyor ve müthiş alan daraltıyorlar. Nitekim ilk yarı boyunca F.Bahçe'ye neredeyse hiç top göstermediler. İlk maçta oynayan Walcoot ve Adebayor'un sakat olması sarı-lacivertlilerin şansıydı! Forvette görev yapan Van Persie öyle goller kaçırdı ki; kendisi bile inanamadı. Tabii golü bulamamalarında Edu ve Lugano'nun inanılmaz mücadelesini söylemeden geçmeyelim. Futbol hayatının son demlerini yaşayan, spor sayfalarından çok "magazin sayfalarında" boy gösteren Roberto Carlos, emin olun kariyerinin en kötü maçını oynadı. Sahanın ismi en çok bilinen futbolcusunun görev yaptığı sol kanat, Arsenalli oyuncular için yolgeçen hanı oldu! Seneye Özbekistan'a Zico'nun takımına gideceğini duydum. Gitse de kurtulsak! Her fırsatta Arsenal taraftarı olduğunu söyleyen Colin Kazım'ın üstünde bir tek Arsenal forması eksikti! Genç futbolcu maç boyunca bir tek olumlu hareket yapmadı. Savunmayı kalabalık tutarak gol yememeyi düşünen Aragones, bence elindeki malzemeyle en doğrusunu yaptı. Böylesine müthiş pas yapan ve kondisyonu bu kadar iyi bir takım karşısında başka bir taktik uygulamak intihar olurdu. İnanın Arsenal'in oyununu izlerken bile yoruluyor insan... Aragones ne yapsın? Bu maç F.Bahçe'nin "kalitesini" iyice ortaya çıkardı. Yapılan "ticari" transferlerin sarı-lacivertlilere "sahada" bir faydasının olmadığı bir gerçek! F.Bahçe'yi farklı mağlubiyetten kurtaran isim kaleci Volkan Demirel oldu. Genç kaleci müthiş kurtarışlar yaparak takımının en iyi ismi oldu. Zaten Volkan'ın ortası yok. Ya çok iyi, ya da çok kötü! İkinci yarı da aynı filmi izledik. Arsenal saldırdı, F.Bahçe savundu! Çok iyi oynamayan ama "savaşan" F.Bahçe, biraz da şansıyla İngiliz deplasmanından puan alarak döndü. Ama ortaya konan futbol kimseyi memnun etmedi. Şanslı olmak güzel bir şey! Bu maçı milat kabul edip, devre arasında iyi transferler yapılmalı. F.Bahçe'ye şansıyla değil "oynayarak" kazanmak yakışır.