Sessiz çığlık...

Kim demiş maç seyircisiz diye... F.Bahçeli taraftarlar stat dışını tıklık tıklım doldurmuş, yaptıkları tezarühatlar maç boyunca futbolcuların kulaklarındaydı. Böyle fedakar, cefakar bir taraftar topluluğu herkese nasip olmaz. Bu arada dün akşamki maçta yapılan bir ayıptan bahsetmeden geçemeyeceğim. F.Bahçe gol attıkça basın kartı olup, görevli olmayan ve sadece maç seyretmeye gelen bazı arkadaşlar basın tribününü adeta maraton tribününe çevirdiler. TSYD Başkanı Onur Belge'den ricam maç akreditasyonu yaparken lütfen biraz daha dikkat... F.Bahçeli futbolcular maçı kazanmak zorunda olduklarının farkındaydı. Kulakları G.Saray- Beşiktaş maçında olan sarı-lacivertliler kazanmak için daha ilk dakikalardan itibaren Erciyes kalesine yüklendiler. İlk yarıda M.Yozgatlı öyle goller kaçırdı ki emin olun 60 yaşındaki babam olsa atardı. Aurelio'nun kart cezalısı olması orta sahada ki bütün yükü Appiah'ın sırtına yükledi. Bu Ganalı da motor mu var bilmem. Adam sahanın her yerinde. Dün gece de gol attı, attırdı. Aldığı para anasının ak sütü gibi helal olsun. F.Bahçeli futbolcular iyi konsantre olunca takımda kimin oynadığı çok önemli olmuyor. Yeter ki kazanmayı kafalarına koysunlar. Bu sezon Süper Lig'de o olmuş bu olmuş anlamam kardeşim. Bu takım derbi maçları kaybetmedi. Rakibi G.Saray'ı iki maçta da yendi. Kadrosuyla, yönetimiyle, taraftarıyla şampiyonluk herkesten çok onların hakkı...