Bu maç; benim için gerçek F.Bahçe'yi görebilme açısından çok önemliydi. Son 3 resmi maçında 15 gol atan sarı-lacivertli takım, Ukrayna'nın Avrupa'ya alışık temcilcisi karşısında bakalım ne yapacaktı? Dinamo Kiev Avrupa'nın en iyi hücum eden takımlarından biri. Nitekim daha maçın 28. saniyesinde Ümit ve Can'la başlayan hatalar zinciriyle şimdiye kadar oynanmış maçlarda rekor sayılabilecek bir zamanda golü atıverdiler. F.Bahçeli futbolcular golden sonra akın akın gelen Kiev ataklarıyla şaşkına döndü. Eee bu takım ne Torshavn'a ne de Erciyes'e benzer. F.Bahçe defansı hata yaptıkça Kievli futbolcular Ruslar'ın ünlü matruşka bebekleri gibi çoğalarak neredeyse her pozisyonda tehlikeli oldu. 3 maçtır kalesinde değil gol, doğru dürüst pozisyon bile görmeyen Rüştü, ilk yarı boyunca Kiev'in forvetleriyle akraba oldu. *** Kaptan Ümit'in sol bekte yaptığı hataları emin olun amatör futbolcular bile yapmaz. Ümit bu geminin kaptanıysa ya kendisine çeki düzen verecek ya da bu kaptanla bu gemi batar arkadaş. Rincon, Gusev ve Yussuf F.Bahçe ceza sahasında maç boyuncu cirit attılar. Haftalardır yazıyorum; bu defansla Avrupa'da başarı hayal diye, illa sakal mı bırakmam gerekiyor? F.Bahçe, savunmasındaki bunca sıkıntıya rağmen ikinci yarının hemen başında eski Aurelio yeni Mehmet'le tur için altın değerindeki golü buldu. Başkan Aziz Yıldırım'ın "zorla" ilk 11'de oynattırdığı Anelka, F.Bahçe'ye hiçbir şey veremeyeceğini bir defa daha gösterdi. Ben böyle "ruhsuz bir futbolcu" görmedim kardeşim. Satın, kurtulun artık bu baş ağrısından... *** Sonuç olarak; F.Bahçe dün gece çok şanslıydı. Eğer biraz şans ve Rüştü olmasaydı 6-7 gol yiyebilirlerdi. Ama unutmasınlar şans her zaman yanlarında olmaz. Bu skor İstanbul'daki maçta tur atlamaya yeter mi? Bence çok zor...