Biri dünyanın en zengin takımı öbürü Türkiye'nin... Birinin kadrosu dünya yıldızlarıyla dolu diğerinde Türkiye'nin yıldızları... Fenerbahçe, "Şampiyonlar Ligi'ne mütevazı" kadrosuyla çıktı sahaya. Tribünlerde 55 bin inanmış yürek takımlarını maçın başından sonuna kadar destekledi. Chelsea, sahaya müthiş kullanan bir takım. Sanki 20 kişi oynuyorlar. İlk yarı boyunca Fenerbahçeli oyunculara futbol oynayacak alan bırakmadılar. Sarı-lacivertliler sürekli yan top yapmak ya da geriye oynamak zorunda kaldı. Fenerbahçe'nin "En yıldızı" Alex'i öyle bir kilitlediler ki; Brezilyalı yıldız nefes alamadı. Gökhan ve Roberto Carlos'un eksikliği fazlasıyla hissedildi. Chelsea'nin sağ kanadında oynayan Joe Cole, Uğur ve Vederson'un nefesini kesti. Drogba yaptığı bindirmelerle Edu ve Lugano'yu çok zorladı. Aurelio ve Maldonado, Fenerbahçe'nin ayakta kalmayı başaran isimleriydi. Orta alanda Ballack ve Lampard'ın etkili olmasını engellediler. Zico, ikinci yarı sahada gezinen Uğur'u çıkararak Premier Ligi iyi tanıyan Colin Kazım'ı oyuna aldı. Bu değişiklik Fenerbahçe'yi hareketlendirdi. Colin Kazım, attığı mükemmel golle hem takımına hem de tribünlere cesaret verdi. Fenerbahçe'nin gol için yüklenme başladığı dakikalarda Chelseali oyuncular bir anda neye uğradığını şaşırdı. Ardından gelen Deivid'in füzesi, İngilizlerin canına ot tıkadı. Zenginlikmiş, ünmüş, nammış, hepsi hikâye... Yüreğiyle mücadele eden Fenerbahçeli futbolcular, müthiş bir çaba göstererek dünya devi Chelsea'yi cüceye çevirdi. Artık bir Fenerbahçe gerçeği var. Bu böyle biline... >> BENİM YILDIZIM Orta sahada dinamo gibi çalışan, Aurelio maçın yıldızı oldu. Tabii tribünleri tıka basa doldurarak 90 dakika destek veren F.Bahçeli taraftarlar da...