Beyin tuzağına dikkat!

A -
A +

Beynimiz harika bir öğrenme makinesi. Bir deneyim yaşadığımızda, beynimiz bunu ileride bir şeye yarar diye dosyalar. Bu deneyime benzer bir durum yaşadığımızda da, beynimiz önceki yaptığımıza gider ve denenmiş-sınanmış bir çözüme bize sunar. Yaşamak ve öğrenmek için son derece hızlı ve etkin bir yol. Örneğin, bir gün elimi ateşe değdirip yansam, daha sonra aynı olmayan ama benzeyen bir ateş gördüğümde... Bildiğiniz şey. Bu yöntemle öğrenir ve büyürüz. İnsanların gelişmesi için iyi bir süreçse de, kreatiflik için çok kötüdür. Çünkü ne zaman kreatif olmamız için bir olasılık çıksa, beynimiz tam tersini yapıyor. Daha önce ne yaptığımıza bakıyor. Kısacası devrelerimiz kreatif olmamak üzere lehimlenmiş. Hayatınızın son on yılında insanları gözden geçirmekle uğraştığınızı düşünün. Ne yapmanız gerektiğini gösteren kurslara katılmışsınız ve gerekeni 500 kere yapmışsınız. En iyi yolu anladığınızı düşünüyorsunuz ve sonuçlarınızdan memnunsunuz. Yeni bir şey denemek için ne istediğiniz var, ne o kadar deneyimden sonra başka nasıl yaptığınız şeyleri referans olarak alacak ve sizi daha eski tecrübenize tutsak edecektir. Bir arkadaşıma annesi geleneksel bir kek yapmayı öğretmiş. Kek piştiğinde, annesi kekin iki ucunu kesip çöpe atmış. Şaşıran arkadaşım niye böyle yaptığını sorunca, annesi ona da böyle öğretildiğini söylemiş. Arkadaşım bunun üzerine anneannesini arayarak annesine niye böyle öğrettiğini sormuş. Ortaya harika bir aile sırrı çıkmış: Anneannesi, keki pişirdiği kalıbın pişmiş kekin kutuya sığmadığını, o yüzden iki ucunu kestiğini söylemiş. Ve de hep böyle olmuş. Hep daha önce yaptığımız gibi yaparız. Böyle yapmaya programlıyız. Bunlar yetmiyormuş gibi, belli bir konuda daha fazla deneyim kazandıkça, kreatif olmak zorlaşır. Deneyim, devre lehimlerinin daha güçlenmesi anlamına gelir ki, bu da belli biçimde düşünmenin dışına çıkmayı zorlaştırır. Ne kadar uzmansınız, düşünme tarzınız o kadar kalıplaşır. Dolayısıyla olgunlaştıkça ve zengin deneyimler yaşadıkça, beyinlerimiz görüp geçirdiklerimizle daha bir programlı hale gelir, gitgide yeni ve değişik fikirler bulmakta zorlanırız. Bu geriye dönük düşünmeden kurtulabilmek için hayal gücümüzü uyarmamız gerekir. Zihin açıcı uyarıların bazıları kayda değer tepkilere yol açarken bazıları daha fark edilmez etkiler oluşturur. Denemeden bilemezsiniz çünkü uyarılar deneyseldir. Deneyler ise en iyi sonucu eğlenceli olunca verir. Yine de bazılarından bir şeyler kazanırsınız, bazılarında kaybedersiniz. Yeni fikirler çıkmıyorsa, başkalarını denemelisiniz. Zihin açıcı uyarılar enerji oluşturmalı ve sizi çekmelidir. Bu olmuyorsa, ya yeterince eğlenmiyorsunuz demektir ya da zihin açıcılar yeterince uyarıcı değildir. Unutmayın ki bilgi ulaşılabilen bir şeydir. Ama gerçek sezgi ve bilgiden fikre geçiş yalnızca size aittir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.