Avrupa'yı kıskandıran %87'lik katılımla, meydanlardan televizyona, açıkhava reklamlardan sosyal medyaya kıyasıya geçen bir seçim sürecinin ardından sanıyorum ki seçmenimiz de istikrar ve hizmet için devam dedi. Tabii ki sorunlar var olacak; "En Büyük Türkiye" demek kolay değil. Zaten bu söylem de lafta kalmamalı, görev ve sorumlulukların bir kat daha arttığı yeni bir dönem bizleri bekliyor. Yerel medyanın önemi Medya takibinin önemli ve lider şirketi Ajans Press "Medyadaki Gözünüz" sloganıyla kurulduğu 1953 yılından bu yana birçok kuruluş ve şahsa hizmet verdi. Basın, televizyon, radyo, internet, medya analizi ve haber takibi, sektörel gündem gibi vermiş olduğu servislerine ek olarak sosyal medya ve haberden haberdar ol gibi 21. yüzyılın gerektirdiği yenilikleri hizmet yelpazesi içine aldı. Geçen hafta Ajans Press Türkiye'yi buluşturdu. 81 ilde 28 yurtiçi, 2 de yurtdışı olmak üzere toplam 30 yerel bölge temsilciliğiyle bu konudaki hizmetlerini daha da derinleştirdi. Düzenlediği iki günlük bilgilendirici seminer sonrasında temsilciliklerini ve yeniliklerini basına tanıttı. İletişim sektörü için çok önemli bir hizmet dalı olan medya takibi deyince artık akla gelen tek isim; Ajans Press.. Aile şirketlerinde kurumsallaşma üzerine.. Türkiye 2000'lerin sonlarına doğru bir zihniyet değişimi sürecine girdi. Yerleşik taşları yerinden oynatan temel unsurları, bireysel özgürlük olgularının genişletilmesi ve rasyonellik çağrıları oldu. Türkiye de sanayileşmenin büyük bir kısmı kurumsal otoritelerin planlama ve görüşleri doğrultusunda şekillenmişken, son otuz yılın gidişatını belirleyen ise özel sektör girişimlerinin ürettiği sinerji. Bugün dünyanın en önemli 16 ekonomisi içinde yer alan Türkiye, bu pozisyonunu son otuz yılda kendilerine küçük ve orta boy işletmeler denilen, oysa hepsinin tek hedefi büyümek ve global pazara açılmak olan realist sanayicilere borçlu. Onların çok büyük bir kısmı aile şirketi olarak açılıyor. Örnek aldıkları hem de başarmak zorunda oldukları global anlamda kurumsallaşmış yapılarla aradaki ortak nokta da "aile" kurumu. Kurumsallaşma sürecinin son halkalarından biri olarak yapay bir "aile" bağlılığı peşinden giderken, aile şirketleri zaten "aile" olmanın avantajlarını yitirmeden büyüme hedefinde. İşte böyle.. Sevgili dostum Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil'in aile şirketi "Helvacızade" ve markalaşma sürecindeki "Zade"nin pek çok kuşaklara aktarımı için İzzeddin Çalışlar'la birlikte hazırladığımız "Aileden Kuruma Aile Anayasası" kitabı Alfa yayınlarından Türkçe ve İngilizce olarak çıktı. Kitabın bir özelliği de karikatürist Bülent Arabacıoğlu'nun bu kitap için özel çizdiği 100 karikatür. Sanatçı kurumsallaşmayı çizgileriyle anlatırken, çeşitli alanlarda uzmanlaşmış birçok isim de görüş ve düşünceleriyle katkıda bulundu. Tam bir referans kitabı, alıp okumanızı tavsiye ediyorum. Her şey en büyük Türkiye için...