Eski zamanlarda savaş ve zafer habercisi olarak kullanılan güvercinler, haberleşme sektöründe her geçen gün bir yenisi bulunan haberleşme cihazları nedeniyle artık işsizler. Fotoğraf ustası Alvis Upitis geçtiğimiz yıllarda, İtalya'da ayın fotoğrafı seçilen yapıtında güvercin temasını işleyerek haberleşme alanında unutulan güvercinleri hatırlatıyordu bizlere. Haberleşme sektöründe faks ve telefonun nerdeyse kullanılmadığı digital haberleşme imkânları, hiç kuşkusuz çağımızın en son harikaları (günümüzde twitter'in logosunu da unutmayalım!)... Her geçen gün sürekli geliştirilen bu harika aletler, insanoğlunu oldukça rahatlattı. İnsanlar dünyanın her yerine bu harika aletler yardımıyla kolaylıkla ulaşabiliyor, istedikleri yazı ve fotoğrafları birkaç saniyede gönderiyorlar. Digital iletişimin yaptığı bu önemli görevi eskiden güvercinler yaparmış. Tabii güvercinlerle gönderdiğiniz haberiniz, artık kaç günde alıcının eline geçerse bahtınıza... Teknolojinin son hızla gelişmesinden güvercinler de nasibini aldı. Haberleşmedeki bu yeni buluşlarla birlikte bu alanda önemli bir rolü olan güvercinler böylece işsiz kaldı. İşleri ellerinden alınan güvercinler, bundan böyle kolay kolay iş bulamayacaklar... Şimdi gerilere gidelim Dilerseniz şimdi oldukça gerilere gidip, güvercinlerin haberleşme alanında kullanıldığı ilk yıllara yani zaman tüneline bir girelim. İnsanoğlu güvercinlerin haberleşmedeki önemini yıllar önce keşfetmiş. İlk olarak savaş ve zafer haberciliğinde kullanılan güvercinler, Antik Yunan'da olimpiyat oyunlarında, kazanan sporcuların başarılarını ülkelerine bildirmek amacıyla da kullanılmışlar. Peki, haberleşme aracı olarak kullanılan güvercinler, uçsuz bucaksız gökyüzünde yönlerini nasıl buluyorlar? Asırlarca bu kuşların gidecekleri yerlere ulaşmak için aştıkları yüzlerce kilometrelik yolları nasıl buldukları araştırıldı. Bu araştırmalar sonucunda önemli "sırları" ortaya çıktı. Güvercinlerde bir tür "güneş pusulaları" vardı ve bu harika pusula sayesinde yerdeki manyetik alanı değerlendirip, gitmek zorunda oldukları doğru rotayı buluyorlardı. Üstelik güvercinler gidecekleri yüzlerce kilometrelik uzaklıktaki hedefi çok nadir olarak şaşırıyorlardı. Ünlü fotoğraf ustası Alvis Upitis, İtalya'da bir dergide yayımlanan ve ayın fotoğrafı seçilen yapıtında, "güvercin" temasını işleyerek, işsiz kalan güvercinleri hatırlatıyor bize... Diğer ırklarda olduğu gibi saf kan bir posta güvercini olmaz. Zira 1850 yıllarından sonra Belçika'da çeşitli ırklara mensup güvercinler arasında yapılan eşleştirmeler sonucunda bugünkü yarış güvercinleri (modern racing pigeon) ortaya çıkmıştır. Bu nedenle posta güvercinlerinin, diğer ırklarda olduğu gibi standart form özelliklerine sahip olmasını bekleyemeyiz.