Hurufat'tan CTP'ye... (*)

A -
A +

"Barut savaşta neyi değiştirmişse, matbaa da akılda aynı şeyi yapmıştır" Wendell Phillips Tarihte başlangıç olarak kabul saydığımız yazının önemi yanında göz ardı edilmemesi gereken bir husus da, bilginin çoğaltılıp dağıtılmasına imkân sağlayan matbaacılıktır kuşkusuz. Buna karşın tarihin birçok safhasında, devlet yönetiminde büyük öneme sahip "din adamları"nın yazının çoğaltılması ve dağıtımına karşı tepkili durduğuna tanık oluyoruz. Kimi söylencelere göre, Türk matbaacılığında geç kalınmış olmasının nedenlerinden biri de bu. Diğer yandan, Osmanlı Devleti'ndeki loncalara bağlı hattatlar, kalemciler, sahafların menfi çıkarları doğrultusundaki baskıları da bu gecikmede pay sahibi dersek yalan olmaz. Avrupa'nın 14. yy'daki matbaacılık girişimlerine kıyasla, bizim ilk resmî matbaamızın kurulması çok geç bir zamana tekabül ediyor. IV. Mehmet döneminde ilk teşebbüs ile, birkaç kitap basılmışsa da düzenli olarak çalışan bir matbaa olmamış. Ermeni ve Rumlar; 1567 ve 1627 yıllarında kendi matbaalarını kurmuş, ancak burada da bir resmîlikten söz etmek mümkün değil. Nihayet, III. Ahmet devrinde, Osmanlı elçisi Yirmi Sekiz Çelebi Mehmet, oğlu Sait Çelebi ile çıktığı Paris seferinde matbaa ile tanışır, sefer dönüşü, matbaa kurma taleplerini devlet yetkililerine bildirirler. Sadrazam İbrahim Paşa'nın da desteği ile İbrahim Müteferrika ve Sait Çelebi ilk resmî matbaayı 1727'de böylece kurar. Burada amacım, geçmişin pişmanlıkları ile iç çektirmek değil elbette geleceğim bir sadedim var. Benim matbaacılık ile ilk tecrübelerim okul yıllarımda amcamın kartpostal matbaasında çalışmakla başlar. Hani bir laf vardır: "Elini kağıt keserse artık matbaacılık kanına işler" der eskiler. İşte bu etkiyi hissettiren bir gelişme yaşanmakta şu günlerde. Sevgili dostlarım Haslet Dizdar, Ahmet Kavak ve Nihat Tabanlı'nın ortak oldukları Mataş Matbaacılık sektöründe bir ilke imza attı ve %37.5 hissesini halka arz etti. "Biz, broşür, katalog, afiş, kitap, dergi, insert basan hakiki bir matbaayız" diyorlar. Bu alanda büyük yatırımların olması, sektörün esnaflıktan öte bir imaja sahip olması gerekliliğinin göstergesi. Şirketin hedefi ise, üretim kapasitesini artırarak, ihracata yönelmek ve istihdam oluşturmaktır. Sektöre 40 senesini veren üçlü, Türk matbaacılığının gelişimi için, müşterinin nasıl ve ne kadar kâr edeceği konusunda yönlendirilmesi, böylece her iki tarafın da kazanması yönünde tavsiye veriyor. İlgililere duyurulur. ..... (*) Hurufat: Eskiden basımda kullanılan metal harf, rakam vb. (*) CTP(Computer to Plate): Bilgisayardan çalışmayı baskı kalıbına pozlandırma.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.