İlk görüşte aşk

A -
A +

Bir ortama ilk kez çıkan ve tanıtılan iki yabancı ilk görüşte birbirlerinden etkilenmezse sonradan birbirlerini sevebilecekleri bir ortam oluşturma şansları çoğu kez kalmaz. İşte ateşin közünü bu kez Fatih Terim "Galatasaray'ın 25 aslanına bir aslan daha katıldı" sözüyle ortaya çıkardı. Yeni bir sporcu ya da siyasetçiyle seyirci ile seçmenin ilk buluşmasında da aynı şey olur. Bu kitle sporcu ya da siyasetçiyi ilk karşılaşmada ya sever, ya da aynı gün bir kenara koyar. Eğer kenara koyulmuşsan ne yapsan boştur. O kalbi kolay kazanamazsın. Bazen bunu pek anlamak istemeyip beyhude yere kendini ve etrafını yoran, yıpratanlar da olmuştur... İşte Fildişi Sahili menşeli global bir marka ülkemizin yeni transferi oldu: Didier Drogba... Hem sporcu hem sosyo-kültürel komple bir lider isim. Reklamcılık da 360 derece iletişimi sürdüren başarılı bir uluslararası isim Drogba. O tam bir halk kahramanı, efsane... 2007'de kendi ismiyle kurduğu vakfı, Afrika kıtasının en büyük sorunları olan Sıtma ve AIDS için yaptığı sosyal sorumluluklar, 2007 BM "iyi niyet elçisi", 2010'da Time dergisi tarafından yapılan "Dünya'nın en etkili 100 isminden biri"... Tabiî ki en anlamlısı 2005'te, kanlı bir iç savaşın içindeki ülkesinin çok önemli bir millî maçında Sudan'ı yenerek 2006'daki Almanya'da yapılacak Dünya Kupası'na katılmayı kazanması oldu. Drogba ise maç sonu soyunma odasındaki televizyonların canlı yayınında, dizleri üstüne çökerek yaptığı tarihî konuşma hâlâ hafızalarda: "Bayanlar baylar, Fildişi Sahili'nin Kuzeyindekiler, Güneyindekiler, merkezindekiler, Batısındakiler... Biz bugün Fildişi halkının bir arada var olabileceğini, tek bir amaç uğruna oynayabileceğini gösterdik. Biz kutlamaların insanları birleştirebileceğinin sözünü verdik. Size dizlerimizin üzerinde yalvarıyoruz... Affedin, affedin, affedin... Afrika'da bunca zenginliğe sahip bir ülke savaşa sürüklenmemeli. Lütfen silahlarınızı bırakın, seçimlere gidin. Her şey daha iyi olacak" der. 4 yıl süren bu kanlı iç savaş, yerlerini yurtlarını terk eden 100 binler... İşte bu kahraman, sporcu, siyasetçi, lider, 26. aslan, parçalı fil... daha ne derseniz deyin hepsi yakışıyor. Drogba bu duruşuyla gerçek bir efsane, aynı zamanda barışın da mimarıydı. 20 milyonluk ülkesini bu sözleriyle ağlatıp barışa kavuşturuyordu. Bu yazımı neden bu denli ateşli ve istekli yazdım şimdi daha iyi anlıyorum. Sanıyorum uzun zamandır ben de 360 derece iletişime sahip bir lider arıyorum ki; > Zamanın ruhunu temsil eden. > Birinci sınıf bir kahraman. > Hitabet ve iletişim gücü 360 derece olan. > Samimi ve sakinliğini sükûnet içinde tutan. > Bir değişimin ve barışın temsilcisi olan. > "Seni seviyorum" diyen. > İnancını yitirmiş insanların umudu olan. > Sivil halkların mücadelesinden gelen. > Medya ondaki star ışığını görmüştü. > Özgüveni yüksek, ilk görüşte kendini sevdiren.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.