Reklamarkası(*)

A -
A +

İnternetin yaygınlaşması ve özellikle sosyal ağlar ve bloglar, bize unuttuğumuz bir gerçeği hatırlattı: Hakkımızda konuşulmasının, markamızdan bahsedilmesinin önemi. Bir zamanlar 'fısıltı gazeteciliği' dediğimiz, şimdilerde benim pek alışamadığım bir çeviriyle 'ağızdan ağıza' diye literatüre yerleşmiş bu konuşulmanın, konuşturmanın gücünü sadece pazarlamadan bilmiyoruz. Tarihte çok örneğine tanık olduk. Hitler'in Propaganda Bakanı Goebbels'in Nazizm'in yaygınlaşmasında kullandığı tekniklerin en önemlilerindendi. Daha çarpıcı bir örnek 1938 yılında ABD'de yaşandı. Orsan Welles'in radyo için yönetmenliğini, zaman zaman da seslendirmesini yaptığı ''Dünyalar Savaşı'' oyununda, New Jersey yakınlarında bir çiftliğe bir uzay aracının indiği anons edilince, birkaç saat içinde milyonlarca insan sokaklara dökülmüştü. 1.7 milyon insanın, bir radyo tiyatrosu programından duyduğu bir anonsla dünyanın başka dünyalılar tarafından saldırıya uğradığına inanması, pazarlama ve iletişim açısından bize çok önemli bir şeyi gösteriyor: Kaynağa güvenildiği zaman inandırıcılığın ne denli yüksek olabileceğini. Bugünün önemi geometrik biçimde artan bu ağızdan ağza pazarlama denen olgunun gücü, tümüyle bu inandırıcılıktan kaynaklanıyor. Birbirimizden duyduklarımıza reklamlardan duyduklarımızdan daha çok güveniyoruz. Karşımızda söylediklerimizi sünger gibi emen, pasif zihinler yok artık. Pazarı bilen, reklamın amacının farkında, hoşuna giden reklamı bile belli bir kuşkuyla izleyen bir tüketici var. Dikkati yakalamak, tabii ki etki için bir önşart olmaktan çok uzak. Etki için tüketici içgörüsünden reklamın hoşa gitmesine, kategorinin taşıdığı riskten medyanın kullanımına, markanın kredibilitesinden reklamın inandırıcılığına kadar pek çok elemanın bir arada varlığı gerek. Bunlar da yetmez. Markanın bütün davranışlarıyla, eğer reklamla kazandığı bir yakınlık varsa bunu sürdürmesi, pekiştirmesi gerek. Reklam markayı alışveriş listesine dahil etmişse, müşteriyi mağaza getirmişse bile iş orada bitmiyor. Sadece başlıyor. Gerisi zaten reklamın elinde değil. ..... (*)Reklamarkası; 4 Ağustos Perşembe günü saat 23.00'te yayına girecek olan bir iletişim programı. Hazırlayıp sunacağım TGRT HABER TV'deki ilk canlı yayın tecrübem olacak. 30 yıldır bu sektörün içinde olmama rağmen ve çok kez program deneyimimin olmasına karşın büyük bir heyecanla bu programın hazırlık çalışmalarını sürdürmekteyim. İlk bölümde Cumhuriyet öncesinden bir reklam ajansı olan İlancılık ve sevgili Yakup Barouh var. Modern reklamcılığın ilk temsilcisi Manajans/ JWT'nın kurucusu olan ve sene başında aramızdan ayrılan üstad Eli Acıman'ın kızı Linda Acıman bizimle olacaklar. Türkiye'deki reklamcılık tarihi, Cumhuriyet Müzesi'ndeki Türkiye'de ilk kez resmi ticari boyuta geçiren, afiş ve grafik tasarımcısı İhap Hulusi Görey'in galerisinden görüntüler ve reklam örnekleriyle sizleri ekran başına bekliyoruz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.