Türk Reklamcılığında "Eli" vardı

A -
A +

Geçen haftaki "İşini iyi yapmak" başlıklı yazımda bir insanın işini severek ve inanarak yapmasının ne kadar başarıya endeksli olduğunu paylaşmıştık. İşte buna "cuk" oturan bir örnek insanı sizlerle paylaşmak istedim. Reklam sektörüne ilkleri yaşatan Cumhuriyet sonrası modern Türk Reklamcılığının ekolü olan ve sene başında aramızdan ayrılan Eli Acıman (1919 - 2011). İngiliz düşünürü H.G. Welss, 1924'te reklamı şöyle tanımlıyordu; "Reklam insana bilmediği bir şeyi arzu etmeyi öğreten sanattır." Reklamcılar Derneğinin 12. dönem başkanı Aytül Özkan, Acıman ailesi adına Linda Acıman ile konuklar 31 Mayıs akşamı "Acıman Belgeseli"nin ön tanıtımı için Pera Müzesi'ndeydi. Bu belgeselinin temelini oluşturan kitabına üstad Melih Cevdet Anday'ın, bir şiiri ile başlar; Uyuyamayacaksın/ Memleketin hali/ Seni seslerle uyandıracak/ Oturup yazacaksın./ Çünkü sen artık o sen değilsin/ Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin / Durmadan sesler alacak/ Sesler vereceksin./ Uyuyamayacaksın/ Düzelmeden memleketin hali/Düzelmeden dünyanın hali/ Gözüne uyku giremez ki.../ Uyumayacaksın/ Bir sis çanı gibi gecenin içinde / Ta gün ışıyıncaya kadar/ Vakur metin sade / Çalacaksın. "Azim varsa" her zaman tekrarladığım İngilizce bir sözdür. "Where there is a will, there is a way". Azim varsa, bir yolu vardır. Hayatım, bu inanışla geçti. Öteden beri, azim sahibi bir insanın, açık şekilde çizilmiş bir hedefe mutlaka ulaşacağına inandım. Şansı, büyük ölçüde, insanın kendisinin oluşturtuğunu düşünürüm. Özgür iradeyle ve kararlılıkla, en zor problemlere dahi çözüm bulunur. Yeter ki insan gerçekten istesin! Şartlar ne olursa olsun, en kötü günlerimde dahi çalışmak beni kurtarmıştır. O sayede olumsuzluklara karşı direnebildiğimi, soğukkanlılığımı kaybetmeden, azimle çalışmaya devam ederek hayatımı verimli kıldığımı ve böylece mutluluğa eriştiğimi düşünüyorum. Hayatım, rastlantılarla, inanılmaz iniş çıkışlarla doludur. Başıma inen her kazık arkasından bir çiçek sunuldu bana. Sanki hep korunuyordum. Daima her şeyden bir hayır doğduğuna, kapanan her kapının ardından yeni kapılar açılacağına inanarak yaşadım. İlkelerimden taviz vermeden, olayları olumlu yönleriyle görmeye çalışarak renkli, hareketli, bereketli bir ömür sürdüm"... 2. Tasarım Yürüyüşü yapıldı TasaPlatform olarak bu yıl Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu ve İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarım Bölümü ile birlikte yüze yakın tasarım dostu, Karaköy'den Yüksekkaldırım, Asmalımescit güzergahını takip ederek Galatasaray'a ulaşırken 2 sergi, 1 proje ve 1 tasarımcıyla karşılaşarak 1 tasarım ofisini ziyaret ettiler. İlki 2010'da yapılan, 2.Tasarım Yürüyüşü bir tasarım grubu olan Tasa'nın etkinliği, temel amacı ise; yaşamda tasarımın toplumsal değerini ve itibarını yükseltmek. Yürüyelim arkadaşlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.