1816'da Malta'da doğan, 1882 yılında Yeşilköy'de vefat eden Amadeo Preziosi, Boğaziçi'ne sevdalı ünlü Oryantalist ressamlardan biriydi. Preziosi, diğer Oryantalist ressamlardan farklı olarak, İstanbul'dan gelip geçmedi. İstanbul'dan hemen hiç kopmadan, Eylül 1882'ye kadar Batı'nın tanımladığı 'Dünya Kentlerinin Kraliçesi' İstanbul ile yaşamını bütünleştirdi. Sayın Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın, Preziosi hakkındaki yorumu şu şekilde "Kim ne derse desin, tarihçiler açısından bu resimler o dönemin fotoğrafçılarının çekimlerinden çok daha değerli çünkü hiçbir fotoğrafçı o resimlerdeki ruh halini yansıtamaz. Nitekim Preziosi'nin resmettiği dükkânda oturup eskiciyle pazarlık eden esnafın yüzündeki tevazuuyla karışık kendini beğenmişlik, kuşağına sokulu divitle gösterdiği okuryazarlık fotoğrafla değil, ancak fırçayla verilebilir. Hiç kimse İstanbul esnafını, çarşıda gezinen halkı ve gururla at üstünde dikilen süvariyi bu kadar iyi tasvir edemez." Yıllardan beri oturduğu Pera'dan, sırf av tutkusu uğruna ayrılıp, bıldırcınlarıyla ünlü Yeşilköy'de denize yakın bir av köşküne yerleşmiştir. Burada yaşamını sürdürürken bir gün Yeşilköy'de çıktığı bir av partisi dönüşünde Preziosi'nin elinden düşürdüğü tüfek patlamış, fişekten çıkan saçmalar ünlü ressamın ölümüne neden olmuştur. İstanbul'da yayınlanan 'Levant Herald' gazetesinin 28 Eylül 1882 tarihli sayısında: "Suluboya ressamı ve şehrimizin ünlü sanatçısı Mösyö Preziosi, önceki gün yanında yalnız hizmetkarı olduğu halde avlanmak amacıyla Yeşilköy'de kırlarda bulunuyordu. Bir süre sonra, artık evine dönmeye karar vermiş ve tüfeğini hizmetkarına uzatmıştı. Fakat bu sırada tüfeği tutamayarak yere düşürünce tetik hareket almış ve patlama sonucunda çıkan saçmalar Mösyö Preziosi'nin yaralanmasına sebep olmuştur. Saçmalar sanatçının göğsüne saplanmıştır. Halen ağır yaralı olup durumu endişe vericidir." Haberin yayınlandığı gün, Amadeo Preziosi girdiği komadan kurtulamaz. Yeşilköy'deki San Stefano Katolik Mezarlığı'na gömülür. Sanatçının resimlerini, İstanbul tipleri ve manzaraları olarak ikiye ayırabiliriz. İstanbul halkının kültürel çeşitliliğini yansıtan birinci gruptaki resimlerinde modellerini günlük yaşantıları içinde resmetmeye çalışmış, tüccar, sokak satıcısı, ekmekçi, arzuhalci, asker gibi çeşitli mesleklerden Türklerin yanı sıra Arnavut, Rum, Yahudi, Ermeni gibi Osmanlı topraklarında yaşayan diğer etnik grupları da betimlemiştir. Kıyafetlerdeki çeşit ve detay, ortamlardaki doğallık gerçekten de göz kamaştırıcıdır. Ikinci grup resimlerinde, klasik İstanbul manzaralarını Avrupa'nın egzotik doğu anlayışına uygun biçimde kağıda geçirmiş, sahnelerin doğal pitoresk niteliğini vurgulamıştır. Geçtiğimiz ay Yeşilköylü, ünlü oryantalist ressam Amadeo Preziosi'yi anma töreninde etkinliği organize eden Yeşilköy Muhtarı Bülent Yurtsever önderliğindeki etkinliğe; Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi, Büyükelçi Mehmet Dönmez, Malta Başkonsolosu Reuben Gauci, Hollanda Başkonsolosu Onno Kervers, İrlanda Fahri konsolosu James Geary, Macaristan ve Ukrayna Başkonsolosları, İngiltere, İtalya, Fransa, Rusya, Yunanistan, Slovakya, Polonya temsilcileri ve Yeşilköylüler katıldı. Avrupa Kültür Başkenti yaşamış bu şehirde bu tür önemli etkinliklerin devamını bekliyoruz.